18 Ağustos 2025 Pazartesi

Hazır mısınız? Başlıyoruz.

    Ve geldi çattı 2025-2026 sezonu. Özlemekten bir hal olduğumuz, son yıllarda tadını çıkarmaktan çok stresini yaşadığımız Süper Ligin 2. haftasında ama oynadığımız ilk maçımızda Başakşehir deplasmanındaydık. 


    Bu ligde kazanılan her puanın altın değerinde olduğunu geçen sene öğrendiğimizi düşünüyorum. Kadrosu çok önceden tamamlanmış, Avrupa'da maçlar oynamış, hatta oynadığı dört Avrupa maçının hiç birini kaybetmeyerek Play-Off turuna gelmiş, iyi bir hocası olan iyi bir takıma karşı, yeni kurulmuş, birbiri ile yeterince oynamamış, yeni bir hocanın taktik ve tekniğine alışmaya çalışan bir takımın ortaya koyduğu oyundan da, aldığı skordan da nispeten memnundur herkes. 

    Maçın hiç bir yerinde ezildiğimiz söylenemez. Genel itibariyle başa baş oynadığımız, zaman zaman ciddi üstünlük kurduğumuz, az pozisyon verdiğimiz, ki o pozisyonların neredeyse tamamı bireysel hata kaynaklıydı, pozisyon da bulduğumuz bir karşılaşmaydı Başakşehir maçı. 

    Markus Gisdol ile anlaşıldığı dönemde oyun kurgusu ve sahaya çıkardığı takım sisteminin Jakirovic hocayla benzerlikler taşıdığını, birbiri ile oynamaya alışık mevcut kadronun mümkün mertebe korunarak hocanın sistemine katkıda bulunulmasını salık vermiştim ancak kadro da çok ciddi bir sikülasyon oldu. ve hali hazırda 9 transfer yapıldı. Dahası en az 2 ismin daha kadroya katılacağı söylendi. 

    Jakirovic döneminden hafızalarımıza kazınan doğru alan kapatma, ani ve şiddetli ön alan baskıları, oyunu merkezden kanatlara indirme gibi oyun planlarının Gisdol hoca ile de devam ettiğini gördük. Opoku'yu en uçta kullanarak muhtemelen oyuncunun tekniğinden ve hızından yararlanmak istedi hoca ancak ilk yarıda Opoku etkili olamadı. Oynadığı yeri yadırgadı olarak düşünüyorum ben bunu. İkinci yarı da Cardoso ile Opoku yer değiştirince maçın rengi bir anda değişti. Üstüne Ramazan etkisiz Mane'nin yerine oyuna alınınca her iki kanadı da işlemeye başladık ve karşılığını da, Mendes'in ince pası, Opoko'nun "bencilce" davranmayarak yaptığı asist ve müthiş bir sezon geçirip kaldığı yerden devam eden Cardoso'nun bitirici vuruşuyla aldık.

    Geri kalan sürede de zaman zaman ciddi baskılar kurduk ancak santrafor eksikliği, ilk maçta yorulan yeni transferlerin oyundan düşmesi, yerlerine giren ve idman yapmadan ilk maçını oynamaya çalışan Benes gibi oyuncuların eksik kalması gibi nedenlerden dolayı pozisyon yaratmakta zorlandık. Son tahlilde lige zor bir deplasmanda puanla başlamak moralimizi yükseltti, keyfimizi yerine getirdi.

    Yazıyı sonlandırırken bir iki cümle de Ackah için kurmak istiyorum. Futbol o kadar komplike ve nankör bir oyun ki, sahadan çıktığı 72. dakikaya kadar oyunu çok güzel yönlendiren, kanatlara açan, topu ileri taşıyan ve hatta pozisyona giren, verilen görevi elinden geldiğince yapmaya çalışan Ackah, maç bittiğinde yaptığı iki hata ile anıldı ve bir sürü cümle kuruldu. Yapmayın beyler! Maçı 90 dakika sadece "galibiyet" parolasıyla izleyip kendi topçunuza hem de ligin ilk maçında bu kadar yüklenmek en basit haliyle insafsızlıktır. Ben gol yediren hatasına rağmen Ackah'dan razıyım.