26 Temmuz 2011 Salı

Az Alkmaar Maçı Değerlendirmesi ( ..::mmd::.. )

Hollanda kampı için yaklaşık 2 ay öncesinden hazırlıklara başladık. 2200 km yol gittik. 58 saat evden uzak, yollarda kaldık. 8 kişi 2 araba ile Hollanda' ya varmak için yola çıktık. Her şeyden önce sevdamız uğruna gittiğimiz yolun bile tadı bir başka.



Maç saatinden önce Afas Stadion önüne geldik ve maç saatini beklemeye başladık. Maç başlarken Hollanda Kayserisporlular derneği ile birlikte stadyuma girdik.Hazırlamış olduğumuz pankartı astık, takımı desteğe başladık. 3-0 yenildik ama ufak gibi görünen ayrıntıları söylemek lazım. Taraftar açısından değerlendirmek gerekirse; her şeyden önce çok güzel bir taraftar ortamında izledik karşılaşmayı. Kalabalıktık oldukça. Sesimizin Tv' den duyulduğuna eminim. : )


Gelelim maç hakkında ki görüşlerimize. AZ sezonu erken açtı cünkü Avrupa eleme maçları vardı. Mesela bizim maçtan 6 gün sonra ilk ciddi resmi maçlarına çıkacaklardı. O yüzden tamamen hazır olarak çıktılar, biz ise 3. Hazırlık maçına çıktık. Bildiğiniz gibi ilki Erciyes, ikincisi Gürcistan U-21 Milli Takımlarıydı ki Az Alkmaar' a bakarak oldukça güçsüz rakiplerdi. Maçın sonucuna bakarken bunları göz ardı etmemeliyiz. 

Tv den izleyen arkadaşlarım az çok neyin ne olduğunu, kimin ne ve nasıl futbol oynadığını görmüştür, ama çıplak gözle ve canlı maç izleyen biri olarak bende kendime göre bir kaç yorumda bulunayım istedim.




Kaleden başlarsak; Gökhan’ın en önemli eksisi boyu. Yoksa çok farklı yerlerde olabilirdi. Maçta topları genelde 2 hamlede kontrol etti. Bu hazır olmadığının göstergesi.Defans ile uyumuda iyi değildi.Umarım iyi hazırlanır, kendine verilen şansı iyi kullanır.Yaşı genç önü açık. Ama daha çok çalışması, daha azimli olması lazım.




Tolga; kanatlarda defans oynamak çok ama çok zordur. Kendimden biliyorum :) Önündeki atak oynayan kanat oyuncuları ve göbek diye tabir edilen orta sahadaki defansif oyuncu en önemli etkendir, kanattaki beklerin performansında. Onlar bu maçta Tolgayı çok yalnız bıraktı. Tolga henüz genç, az da olsa yetenek var belli. Pozisyon hatası çok fazla. Forma istiyorsa çok ama çok çalışacak. Süper Lig de, hele hele Süper Lig takımı Kayserispor' da oynamak kolay değil ve de herkese nasip olmaz.

Zurab; Al gülüm ver gülüm. Biraz yavaş, yanına hızlı ve kafa toplarında etkili adam şart.O da Eren Güngör.

İlhan; çok gereksiz yere hırs yapıyor. Vücudunun ve yeteneklerinin yetmediği yerde futbolcu farklı şeyler dener. İlhan da biraz o tarz gibi. Onun performansın da da önündeki adamların etkisi fazla.


Hasan Ali Kaldırım; Hasan maşallah. geçen yıl bıraktıklarımızın üstüne koymuş. Muz orta felan açıyor artık : ) Kazanma isteği her zamanki gibi. Defansif anlamda biraz kendini geliştirmiş ama yeterli değil tabii. Daha da iyi olmak zorunda.


Sefa Yılmaz; Genel olarak iyi, fakat pas dağıtma ve alma konusunda sıkıntılı. O da uyum sürecinden, henüz herkesle iyi anlaşamamasından kaynaklanıyor galiba. Daha iyi olacağına 
eminim.




Okay Yokuşlu; Bilek, futbol zekası, kazanma hırsı, mücadele! Bu çocukta ne ararsanız var.. Eksik olan tek şey profesyonellik! Amatör ruhu hala içinde, zaten bu kendisini buraya kadar getirdi. Ama biraz profesyonel düşünmeli. Yoksa süper ligdeki kasaplar onu rahat bırakmaz.






Abdullah Durak; aynı Apo. Bildiğiniz gibi yani. Hala türkü albümü var sanki kafasında : ) Bazen hırslı, bazen vurdum duymaz. Bi standart yakalarsa ve yeteneğini ortaya koyarsa kimse tutamaz. Ama kendisi de biliyor bunun çok zor olduğunu, o yüzden kasmıyor galiba : ) Orta sahanın en iyi yedeği diyebiliriz kendisine sanırım.



James Troisi; Bişeyler yapıyor ya da ne bilim yapmaya çalışıyor. Bazen eline yüzüne bulaştırıyor ama gene de uğraşıyor. Kurban olduğum Allah’ım vermeyince vermiyor işte yeteneği. En azından çabalıyor ama çabalamayla da olmuyor be bilader.


Amrabat; her insanın kendini gösterme isteği vardır ama bu Amrabat’ta ayyuka ulaşmış. Her top bende buluşsun, her çalımı ben atayım, her ortayı ben açayım! Bazen oluyorki kaçsa çok güzel pozisyon olacak ama top istiyor hiç bişey olmuyor. Aynısı orta açsa mükemmel pozisyon ama çalım atmayı deniyor… “Futbol basittir, basit oynayan kazanır!” vecizesini birileri fısıldasın şu adama : )




Gökhan Ünal; Kralın yerinde yeller esiyor. Eski hırsı ve isteği kalmamış. Futboldan mı soğutmuşlar nedir adamı? Eskiden tanıdığı bir Abdullah var. Zaten genelde onla takılır gördüm. Cangele inşAllah döner de ilaç olur hem Gökhan' a hem takıma.








Shota Arveladze ; Aslında yazacaklarım sanırım tespitten çok biraz eleştiri olacak. Hala oyunu okumakta bazı eksiklikleri var. Hala aklındaki oyun anlayışını takıma adapte edebilmiş değil ki bu çok zor bir iş ama yapmak zorunda. Zamanında müdahale, oyuncu değişiklikleri, taktik strateji değişiklikleri yapmalı, bunu yaparkende yanında ki bu işin kompetanlarından biraz istifade etmeli. Shota idman esnasında diyor ki; “Top yoksa top iste.Top varsa ilk gördüğüne at. Attıysan hemen boşa çık ve top iste.Başka bişey istemiyorum.” Bunu ne zaman uygulanabilir hale getirecek bilmiyorum ama biraz acele etse iyi  olacak.

Hazırlık maçı sonrası Süleyman Hurma ve Shota ile söyleşi ve Yol Hikayelerini daha sonra sizlerle paylaşacağım inşAllah.

Mustafa Duran ( mmd )