30 Kasım 2012 Cuma

Pazar Postası


Zorlu fikstürün ilk maçına geçen hafta Sivas deplasmanında çıktık. Bu maçtan kötü oyun ve basit hatalarla boynumuz bükük ayrıldık... Bu hafta evimizde Fenerbahçe' yi ağırlıyoruz. Fenerbahçe' nin son dönemde ki kollektif oyunu ile çok zor bir rakip olduğu kesin. Peki ne yaparsak Fenerbahçe' yi İstanbul' a üzgün yollarız?

Fenerbahçe' nin oyun sisteminde en önemli bölge kanatlar. Gerek bekleri ile, gerek hücumcu kanatları ile oyunu rakip sahaya taşıyıp buradan ileri uçtaki elemanlarının kaliteli ayaklarına topu aktarıyorlar. Onların becerisi ile de çok fazla şaaşalı olmayan ama olumlu sonuçlarla maçları sonlandırıyorlar. Fenerbahçe' nin orta sahasının ortasında yer alan Topal ve Meireles ikilisi klasik ikili ön libero anlayışından farklı olarak ardı ardına diziliyorlar. Topal orta dairenin kendi yarısında, Meireles ise rakip sahada ki yarısında yer alıyor. Meireles' in defansif katkısı kimi zaman Sow veya Kuyt' un katkısından daha az durumda.

Bizim sıkıntımız olan defans göbeğinin zayıflığı Fenerbahçe' de de büyük bir sorun. Son zamanlarda Yobo-Bekir ikilisi kullanılsa ve az gol yeselerde aslında çok başarılı oldukları söylenemez. Her ne kadar Yobo ayağı yere sağlam basan bir stoper olsa da, Bekir' in anlık hataları ve ağırlığı bizim hücumcuları iyice öne çıkarabilir.

Bir kez daha belirteyim ki Kayserispor' un Fenerbahçe' ye karşı en büyük avantajı defans göbeğinin arkasına sarkıtabileceği adamlara sahip olması ve defans arkasına top atacak Cleyton' un varlığı. Ama bu iş sadece Bobo ile olacak bir iş değil. Bunun için iki hızlı kanat oyuncusu düşünülebilir. Aklıma gelen iki isim ise Mouche ve Ömer. Steinsson' un oynamayacağını düşünürsek eğer; Abdullah' ı sağ beke çekip orta sahaya Salih ve Riveros ikilisini koyabilir, Salih' in sert ve mücadeleci oyunu ile Meireles - Topal ikilisini bozabiliriz. Ömer - Malik ve Mouche - Abdullah birleşkeleri zayıf olduğumuz kanatları takviye edecek seviyede olur sanırım. Malik' in ağırlığını Ömer' in hızı, Mouche' nin olmayan defansif anlayışını Abdullah' ın azmi ve mücadelesi ile tadil edebiliriz.

İlerde Bekir ve Yobo' ya yapılacak baskı da bize top kazandırabilir. Cleyton ve Bobo' ya burada büyük iş düşüyor. Cleyton' un son 4 haftada ki istekli oyunu devam ederse bu maçta da etkili olacağını düşünüyorum. Bobo' nun da üzerinde ki tutukluğu atıp, takıma yapacağı katkının sadece gol atmak olmayacağını anlaması lazım. Onun önde koyacağı baskı çok önemli olacak.

Sow' un varlığı bizim için çok büyük tehlike. Tuhaf goller atmakta üstüne yok. Eee bizim de tuhaf goller yemek gibi bir özelliğimiz var. O yüzden bu hafta defans hattına büyük iş düşüyor. Kanatlardan gelecek ataklar bize büyük sıkıntı doğuracaktır ama bu demek değil ki Cristian ya da oynama durumuna göre Sezer' in orta alandan getireceği toplar sıkıntı doğurmasın.
Özetle dostlar; Fenerbahçe' yi yenebilmek için her rakibe aynı sistem anlayışından vazgeçip, rakibe göre sistem seçme tercihinden yanayım. Orta sahayı sağlam tutup, Fenerbahçe' nin kanat organizasyonlarını engellersek biz bu maçtan alnımızın akı ile çıkarız. Derdimiz akıl vermek değil ama " böyle yaparsak, şöyle olur " demekten de kendimizi alamıyoruz. Talihimiz açık olsun...

Gaz(Prom) Bombası


Dün öğleden sonra Sabah Gazetesinin Kayseri'li spor yazarı Fatih Doğan'ın attığı bir twit ile irkildim. Antalyaspor başkanı Hasan Akıncıoğlu'nun Rus devi Gazprom ile sponsorluk konusunda görüştüğünü ve anlaşmanın yakın olduğunu yazmış. Dedim ya, irkildim ve sendeledim. Kurumsallaşma yolunda örnek adımlar atan diğer kulüplerin haberlerini aldığımda da benzeri şeyler yaşamıştım.

Biz ise hala göğüs reklamı alamadığımız için şehrin ileri gelenlerine sallayıp duruyoruz. Bir yönden tabii ki haklıyız da, neden sadece Kayseri'ye bağımlı kalıyoruz onu merak ediyorum. Acilen Kulüp Genel Menajerimizin bu duruma bir çare bulması gerekiyor. Çarenin adı sponsor. Kayseri ile sınırlı kalmadan, kulübün ve şehrin potansiyelini milletin gözüne sokarak bir çözüm bulması şart oğlu şart.

Ne yapar, nasıl yapar bilmiyorum ama bir şekilde " sadece iyi futbolcu pazarlayın bir genel menajer olmadığını " bize, dosta ve düşmana göstermesi lazım.

Ha o beceremiyorsa eğer, sayın Başkanın bir şekilde devreye girmesi gerekiyor. Çünkü bu kulüp bir şekilde bu şehre bağlı kalmadan da bir şeyleri başarmalı... Ve buna sebep olacak birileri taşın altına elini, ayağını yada ne bileyim kafasını sokmalı...