31 Ocak 2012 Salı

Güzel Futbol, Hakli Galibiyet




Iyi futbol yanında aksayan hususları da söylemezsek olmaz.

Kujovic bugün sadece gol atanın kahraman olacağını sanarak en az 3 pozisyonda bencilligine yenik düştü. Tarihi farka gidebileceğimiz maçta çok büyük hataydı. Troisi attığı gole ve ilk 15 dakika daki oyunu sonrasında kalan 73 dakikayı eski kimliğine bürünerek geçirdi. Yine top kayıpları,pas hataları vs.vs.

Bugün takımda aksamayan en güzel görüntü defansı ve orta sahası idi.. Gerek Zurab'in gerek Riveros'un yokluğunda bu bölgelerde sıkıntı yaşayacağımızı düşündüm ama korktuğum başıma gelmedi. Hem Eren Güngör, hem de Ilhan Eker defansta fazlasıyla görevlerini yaptılar. Pekarik Querasma'ya, Hasan Ali Simao'ya gün yüzü göstermedi.

Orta saha da ise Okay ve Abdullah yine çok iyi iş çıkardı. Fernandes'in ayağına gelen her topu ilk Furkan karşıladı ve tacizlerinin karşılığını aldı diyebiliriz. Eren Güngör'e yaptığı hareket çok tehlikeliydi. Allah korudu desek abartı olmaz sanırım..

Maçın kısa özetini şu şekilde yapmak mümkündür sanırım. Kayserispor kalabalık ve koşan orta saha sayesinde erken gelen gol ve tabii ki kaçan goller sonucunda Beşiktaş'ı Kayseri'den uğurladı . Kayserispor Beşiktaş ile evinde oynadığı son 7 maçın 6 sını "GOL YEMEDEN" kazandı, 15 maçlık süregelen rüyalarına son noktayı koydu, bu sene bir takıma karşı ilk defa hem dışarıda hem içerde karşı maç kazandı ve de tarihinde ilk defa Beşiktaş'ı ligin iki yarısında oynadığı iki maçta da yenmeyi başardı.

Galibiyet camiaya ve taraftarlarımıza hayırlı olsun...

26 Ocak 2012 Perşembe

Bir Santana Geçti!


Wolfsburg' dan transfer edildiğinde soru işaretleri ile birlikte gelmişti Kayserispor'a Santana. Ama o soru işaretleri daha ilk haftalarda kaybolmaya başladı. İlk sezonunda gerek attığı goller, gerek orta sahada ki parmak ısırtan performansı çok sevilmesine neden oldu. Gel gör ki bu iyi performansının yanında sakatlıkları da çok konuşuldu. Öyle ki taraftarlar arasında adı "kürdan Santana" ya kadar çıktı. Ama biz onu sakatlıklarından ziyade geçen sezon aramızda olduğu dönemlerde ki performansı ile hatırladık, andık hep. Bu sene ki kredisinde de bu performansın payı büyüktü. Fenerbahçe'ye karşı attığı gol sanırım Santana ile ilgili hatıralarımızda yaşatacağımız en güzel anılardan birisi.

Bu sene iyi performansını mumla aradık Santana' nın. Kötü oynamasına rağmen ortada ki Riveros - Santana ikilisi neredeyse hiç bozulmadı. Ama tabii bir yere kadar. Artık memleket hasreti midir, kötü oyununun etkisi midir bilinmez Santana bu sezonun ara transfer döneminde ülkesi Paraguay' ın Libertad takımına 6 aylık imza attı. 


Libertad Paraguay liginin önde gelen takımlarından. Sonuncusu 2008 de olmak üzere 14 Şampiyonluğu var Paraguay 1. Liginde ( Primera Division de Paraguay ) Paraguay Milli Takımına çok sayıda oyuncu veren kulüplerden. Adı bu sıralar Avrupa kulüpleri ile de anılan 1985 doğumlu Caceras' da Libertad forması giyiyor. Yolun açık olsun Santana. Biz seni sevmiştik. Toledo' dan sonra ki ikinci Paraguay' lı olarak hatırlanacaksın eminim.

Nihayet!!!


Nihayet şu son bir aylık süreçte üst üste iki güzel haber aldık. Bunlardan ilki Pazar günü Mersin' de aldığımız galibiyetti. Çok ahım şahım futbol oynamasakta uzun uzun zaman sonra geriden gelip kazanmak, hem de hoca tarafından resmen unutulan Kujoviç' in ayağından gelen gollerle kazanmak harika bir duyguydu. 


Maçın kısaca değerlendirmesinde ise Abdullah ve Riveros' un güzel oyunundan, Troisi' nin berbat ve ötesi, Sefa' nın ise bir önceki Fenerbahçe maçına göre yerlerde sürünen performansından bahsedebiliriz. Ve tabii bir de Kujoviç için satır başı yapmalıyız. 

Geçen sene sezon ortasında geldiğinde çok büyük umutlar beslenen Kujoviç bu sene toplamda 50 küsür dakika oyunda kalmasına rağmen Mersin İdman Yurdu maçında takımı kurtaran adamdı. Oyunda kaldığı 75 dakika da ona gelen her hava topuna hakim olması, çok uzun zamandır unuttuğumuz hareketli forvet anlayışını yeniden kazandırması, oynama isteği, arkadaşları ile yardımlaşması, yeri geldiğinde Troisi' nin yerine de oynayarak 2 kişilik efor sarfetmesi inanılmazdı. İlk golden sonra kızıma doğru koşması çok güzeldi. Zaten ikinci golde ben kendimi tel örgülerde buldum. Allah' tan kızım kucağımda değildi. Kujoviç kendisini yedek kulübesine hapseden, hatta bazen orayı bile çok gören zihniyete attığı iki harika golle tokat gibi bir cevap verdi. Umarım bu tokat birilerinin aklını başına getirir.



Gelelim ikinci mutlu olaya. Evet bugün 26 Ocak idi. Yani TFF' nin Ankara' da düzenlediği Olağanüstü Genel Kurul günü. Ben Genel Kurul ile ilgili bişey yazmak istemiyorum. Çünkü kayda değer tek konuşma Şenol Güneş tarafından yapıldı ve o dakikadan sonra Genel Kurul benim için bir tiyatro oyununa dönüştü. Gel gelelim Fedarasyon Başkanı Mehmet Ali AYDINLAR' ın konuşmasından sonra yapılan "Haklarında Şike ve Teşvik Primi İddiası Bulunan Kulüplere Uygulanacak Olan Yaptırımların Bir Kereye Mahsus Değiştirilmesi" konulu oylamada Kayserispor' un tavrı benim için çok önemliydi. Sürecin başından beri KBV ile ortak görüş paylaşan ve kendi taraftarlarını bile çileden çıkartan Kayserispor yönetimi bugünkü oylama da HAYIR oyu kullanarak gittikleri yanlış yoldan döndüler ve 58. maddenin değişmemesinden yana tavır koydular. 

Ardıardına iki güzel haber aldığımız bu haftanın devamının gelmesini diliyorum. Yüzümüz her daim gülsün..

23 Ocak 2012 Pazartesi

Kafamdan Geçenler...

Biz istediğimiz kadar kadro kuralım. Takımın başında Şota var ve ne yazık ki Şota bildiği yoldan şaşmayan bir görüntü içerisinde...

Bütün bildiklerime ve Şota' nın inadından vazgeçmeyeğini bilmeme rağmen gelelim benim kadroma;


Ben oyun içinde Engin ve Ömer' in ( yada Nadir veya Cem' in ) yer değiştirebileceğini ve Ömer, Cem Sultan ya da Nadir' in kanat varyasyonunda kullanılabileceğini, sıkışılan maçlarda Engin' in forvet arkasından çıkarak kanada geçebileceğini, Emir' in yanına da kanatta kullanılabilecek Ömer, Cem Sultan ya da Nadir' den birini geçebileceğini düşünüyorum.

Beğenirsiniz beğenmezsiniz bilmiyorum ama aklımdan geçen şimdilik kadro şekli bu... Ha bu arada bu kadro düzeni Biseswar' ın sakatlığı ve Amrabat' ın yokluğu hesaba katılarak yapıldı. Tabii bu iki kanat oyuncusunun olmayışı bana göre mecburi sistem değişikliğini şart koşuyor.. Her neyse... O anda aklımdan ne geçtiğini kimse sormasın bana...

21 Ocak 2012 Cumartesi

Bir Nefes Alın...


Durun, bir nefes alın. Bir kendinize gelin, üzerinizde ki şu lanet ölü toprağını bir atın. Giydiğini formanın, taşıdığınız armanın bir hakkını vermek için oturun, nerde yanlış yaptık biz diye lütfen bir düşünün. Bu ülke standartlarının çok üstünde para kazandığınızı hatırlayın, kazandığınız paranın hakkını vermek için ne yapmalıyız demeye başlayın bir an önce. Salı günü Mersin' e geliyorsunuz. Sizi şehrin girişinde karşılayıp, kalacağınız otele kadar getirip, stadyuma geçene kadar kapınızda beklerim, hiç gocunmam. 

Geçerim tribünde 90 dakika bir yerimi yırtar, destekten asla vazgeçmem ama sizin de buna bir karşılık verme zamanınız geldi beyler... Bakın her takımın kötü günleri olur, futbol oynamayı dahi unutabilirsiniz bazen ama RUHSUZLUĞUNUZUN hiç bir açıklaması yoktur ve olamaz. 

Şimdi durun, bir nefes alın.. Kendinize gelmek için bir şansınız daha var unutmayın. Bir galibiyet, hatta adam gibi oynanarak alınacak bir mağlubiyet her şeyi daha güzel hale getirir. Yeter ki o yüreği sizlerde görelim...

İhtimaller, İhtimaller...


Kaç gündür düşünüyorum, taşınıyorum işin içinden çıkamıyorum. Kendi kendime durmadan bişeyler üretip bunu birilerine dikte etme isteğim had safhada. Kötü giden işler, kötü giden takım...Biraz uzak durayım dedim onu da beceremedim. Aklıma gelen şeyleri, özetle oyun sistemi ve kadroda yapılması muhtemel değişiklikleri yazıp biraz rahatlayayım istiyorum..

Genel mana da takım incelendiğinde en büyük sorunun Orta Saha ve Forvet hattında ki uyumsuzluk, becerisizlik vs. den olduğu malum. Özellikle forvet arkasında yaşadığımız önlenemez bedbaht Troisi girişimleri iyice suyu çıkmış portakala çevirdi takımı. Troisi en son Gaziantepspor maçında toplamda 36 top kaybı yaparak bu alanda ki rekorunu kimselere teslim etmiyor. Oysa Ziani' den kaliteli olduğu iddiasıyla takıma kazandırılan Engin diye bir yetenek var takımda. Ama o Troisi' nin stepnesi konumunda bile değil.

Keza aynı şekilde çok çok büyük umutlarla alınan Sefa YILMAZ ( bugün yarın Glasgow Rangers' a transfer olması beklenen Mervan ÇELİK' in yerine tercih edilmişti ) inanılmaz bir hayal kırıklığı. yaşatıyor bizlere. Bir de tabii ki vefa uğruna takıma yeniden kazandırılan Gökhan Ünal. Onun umursamaz tavırları herhalde sadece beni çıldırtmıyordur.

Peki ne yapmalı, nasıl bir çözüm üretmeli bu duruma. Hem takıma yeni bir hava katması açısından, hem küskünleri geri kazanabilmek adına farklı sistem varyasyonları, farklı oyun ve oyuncu profilleri denenmeli artık. 80+ da oyuncu değiştirmenin takıma hiç bir fayda sağlamayacağını bile bile bu konuda ki ısrar nedir sizce?

Kadro da kesin bir revizyon şart. Örnek veriyorum 4-2-3-1 sistemi oynanırken Riveros ve Okay' ın orta saha da birlikte değerlendirilmesi, Riveros' un orta yuvarlağın kendi sahamızda kalan yarısında, Okay' ın rakip saha da kalan yarısında kullanılması, üçlü orta sahanın ön kısmına Engin, Furkan gibi genç, koşabilen, baskı kurabilecek ve pas yapabilecek adamları yerleştirerek ön alanda özellikle Okay ile baskı kurulması, kanatlarda orijinal kanat oyuncuları kullanarak kanatlara etkinlik kazandırmak, yeri geldiğince denenmemişleri denemek zorunluluğu görüyorum.  

Forvet hattı içinde benzeri cümleleri kurabiliriz. Kesinlikle bir kan değişikliği şart bu bölgede. Gökhan Ünal her ne kadar takımın en çok gol atan oyuncusu olarak görünse de maç içinde ki etkinliğinin sıfır olduğu gün gibi aşikar. Cem Sultan, Ömer gibi isimleri tutup kanatlarda heba etmek yerine kesinlikle bu oyuncuları gerçek yerleri olan forvet bölgesinde değerlendirmeli ve kaybedeceksek bu yüzden kaybetmeliyiz. 

Her ne kadar Şota' nın sistemine ve fikriyatına aykırı olsa da elimizde ki kadronun 4-4-2' ye uygun bir kadro olduğunu düşünenlerdenim. Zira İglesias ve Gökhan Ünal birlikteliğinin bu takıma çok şey kazandırdığını, bir çok golümüze zemin hazırladığını hatırlatayım. Emir-Gökhan, Emir-Ömer ya da Emir-Nadir isimlerinin birlikte oynayacağı hatta Gökhan-Ömer, Gökhan-Cem isimlerinin birlikte değerlendirileceği sistemlerin mümkün olduğunu ve değişikliğin takıma bir nebze iyi geleceğini düşünüyorum. Sadece değişim gereken yerin forvet olmadığı da bir gerçek. Orta sahada da mutlaka 4-4-2 sistemine uygun değişiklikler gerekiyor. Riveros ve Okay ya da Riveros-Engin' li bir orta saha göbeği, solda Biseswar, zor kalınan durumlarda Ömer, sağda Sefa ya da Nadir' li bir kanat kombinasyonu denenebilir sanki. Tabii bunlar ihtimaller. İhtimaller üzerinden konuşuyoruz. 

Bazı kesimlerin transfer politikasını eleştirmesine katılıyorum. Evet çok genç oyunculardan medet umuluyor gibi görünüyor, aralarına tecrübeli ve kaliteli isimler katılmadığından bahsediliyor. Evet bu eleştirilerin hepsine katılıyorum ama bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Kadroda ara sıra oynayan Okay ve Sefa dışında genç diyebileceğimiz kaç kişi forma giyiyor ki? Transfer politikasını eleştirelim tamam ama Şota' nın bu konuda ki pasifliğini de eleştirelim. Eğer sen bu takımın hocası isen transfer konusunda pasif kalmayacaksın. İdeallerin olduğunu, Kayserispor' da kendini kanıtlamak istediğini düşünenlerdenim. Bunu istiyorsan göstermelisin. 

Diyelim ki bunu yapamadın, Süleyman Hurma' ya duyduğun saygı, sevgi sana engel oldu. ( Profesyonel hayatta bu biraz tuhaf olur ama ) O zaman sevgili Şota, sistemine göre oyuncu transfer edemiyorsan oyuncuya göre sistem kurmalısın. Elinde ki kadrodan elde edebileceğin verimi yüksek tutmak için inat ve dar görüşlü yaklaşımlardan uzaklaşman dileğiyle.

12 Ocak 2012 Perşembe

Shota "Voetbal İntenational" Röportajı.




Shota Arveladze Hollanda'nin en önemli futbol dergisi olan Voetbal International' a konustu. Bu dergiye daha önce Nordin Amrabat da Galatasaray' a gitmek istedigi konusunda açiklamalar yapmişti.

Çeviri ve Derleme; Mehmet ERGÜN ( www.hucumhatti.com Hollanda Editörü ) 

Shota: "Amrabat' in bize baski uygulamasina izin vermeyeceğiz.."

"Zor bir sezon geçiriyoruz. Takimimizin ona ihtiyaci var, bunu ona açik ve net sekilde söyledim. Ama malesef bunu anlamamakta israr ediyor" diyen Shota, Amrabat' ın bu davranislarindan dolayi herkes için kötü bir durumun ortaya çiktigini söylüyor.

Bu olay 3 hafta önce ilk devrenin son maçi öncesi patlak verdi. Shota: "Devrenin son maçi olan Ankaragücü maçinda Amrabat oynamadi. Hastaymis. Ama bunu ne bize, ne yönetime ne de kulüp doktoruna söyledi. Gidip tercümana söylemis ben hastayim ve oynayamiyorum diye. Daha sonra bir kaç kez antrenmanlara katilmadi. Antrenmana gelse bile Transfer konusu dilinden düsmüyordu.."

Olaylarin kötü bir hal almaya başladığını belirten Shota: "Yıl sonu artik birseyler yapmam gerekiyordu. Ben ortadaki bu problemi olumlu bir sekilde çözmek istiyordum. Ona seçenek sundum: Ya olanlari unutalim ve bizimle devam et, ya da seni A2 takimina yollamak zorunda kalacagiz.."

Shota: "Onun takimda kalmayi seçmesini ümit ediyordum ama o malesef A2 takimina giden yolu seçti. Kafasinin karisik oldugunu ve Kayserispora odaklanamadigini söyledi. Insallah aklini basina toplar ve dogru seçimi yapar.."

Amrabat su an Eric Gerets yönetimindeki Fas Milli takim kampinda bulunuyor. Afrika Kupasi sonrasi Kayserispor'a dönmesi bekleniyor.

Shota Arveladze: "Amrabat'in açiklamalar yapip bizi baski altina almasina izin vermeyecegiz. Ben ona sürecin en basinda onun transfer görüsmeleri için en erken sezon sonu masaya oturabileceğini söylemiştim.."

CentilmenLİG(miş)


TFF şirazeyi kaydırdı ki düzeltebilene aşk olsun... Akılları sıra güzel işler yapma çabasındalar ama kargalar bile gülmüyor artık size. Birileri TFF yönetimine aşağıda yazdıklarımı aktarsa diyorum nasıl olur acaba? 

-Sn. M.Ali Aydınlar ve onun çok değerli Yönetim Kurulu. İnanın şu anda Türk Futbolunun " Baharı Karşılama ( ya da adı her neyse ) Kupasından" veya "CentilmenLİG" den daha çok TemizLİG' e, temiz futbola, lekelenmemiş isimlere, hakkı yenmemiş kulüplere, başarıları çalınmamış, akıttıkları terlere saygısızlık yapılmamış futbolculara, masa başında değil yeşil saha da kazanılmış müsabakalara, emek hırsızlığı yapmayan yöneticilere, başkan yalakalığı yapmayan, ısmarlama haber peşinde koşmayan gazetecilere ihtiyacı var. Bunu ben görüyorum da siz mi göremiyorsunuz çok merak ediyorum.

Yani kısaca diyorum ki; İlk önce şike yapanları temizleyip bir TemizLİG yapın, ondan sonra sıra gelsin CentilmenLİG' e...

11 Ocak 2012 Çarşamba

Futbol(!)


Çok istiyorum şöyle gümbür gümbür futbol oynayan, topu her ayağı aldığında kafasını kaldırıp ileri bakan ve hatta bununla yetinmeyip baktığı yere koşan, topu atan, yan değil direk pas yapan bir takım. Çok şey mi istiyorum? Şu görüntüde evet... İnanılmaz bir ruhsuzluk var Kayserispor' da. Ne ben anlam verebiliyorum, ne çevremdekilerin verdiği anlamları anlayabiliyorum. Sorun kesin bende ama, takımda yolunda gitmeyen şeyler olduğunu görmek için KAHİN olmaya gerek yok.

Gerek Pazar günü oynanan Antalyaspor maçında, gerek bugün oynanan Akhisar Belediye maçında futbol namına oturup rakipleri izlemek cidden hırpalıyor beni. İlk 15 dakika baskı kurmuşuz Akhisar' a karşı, gol atmak içi SAĞ AÇIK oyuncumuzdan medet umuyoruz. Onun görevi mi gol atmak? Evet yeri geldiğinde onun da görevi ama forvet dururken sağ açığın neyine gol peşinde koşmak.

Kör ile yatan şaşı kalkar atasözünün gerçekliğine bugün Nadir' i izleyince bir kez daha inanasım geldi. Gökhan Ünal' ın tıpkısının aynısı hareketleri yaptı bugün sahada. Oysa biz haftalardır onu takıma katmaya Şota' ya sallıyoruz harcama bu genci diye. O ne yaptı? Ne bir top tuttu, ne bir koşu yaptı. Sadece top ayağına gelmeyince ( koyu yazdım çünkü kendisi topa gitmek yerine topu kendisine bekledi ) o topu atana (ya da atamayana diyelim) el kol hareketleri yaptı.

Takımda neler oluyor, bu güvensizliğin, bu isteksizliğin gerekçesi ne? Bu gidişe bir DUR demenin zamanı gelmedi mi? Bu kadar eksiği görüpte buna çare aramayanların zihniyetinden şüphe ederim. Akıllarında başka bişey dolandırdıklarını düşünmeye başlarım ki beni tanıyan herkes bilir; kafamda böyle şeyler oluşmaya başlıyorsa cidden ters giden bişeyler vardır. Bu yazıyı okuyan olur mu, okusalar da beni kaale alırlar mı bilmiyorum ama bildiğim tek şey gidişat iyi değil. Pazar günü Antalya' da, bugün Manisa Akhisar' da oynanan futbol hiç ama hiç tatmin edici değil. Ve o azımsanan Kayserispor taraftarı, o küçümsenen ama tek gerçeği Kayserispor olan taraftar bu gidişattan hiç ama hiç memnun değil haberiniz ola...

Son cümle Akhisar Belediye maçında takımın en iyisi Berkay'dı. Eğer bir takımda en iyi futbolcu bir stoper ise burada ters giden bişeyler var emin olun...

9 Ocak 2012 Pazartesi

Ve Scholes Geri Döner...


Futbol hayatının bittiğine üzüldüğün kaç kişi var diye sorsalar herhalde Sharer ile birlikte üzüldüğüm ikinci adam Scholes' dur diye cevap veririm... Futbol sadece güzel hareketler, güzel goller demek değildir nazarımda. Futbol iyi icra edenlerin sanatıdır. Scholes günümüzün en iyi futbol icracılarından biri bu su götürmez bir gerçek. Disiplini, futbol anlayışı, azmi övgüyü hakediyor...

Sharer gittiğinde EPL ye olan ilgim azalmış, Scholes gittiğinde ise tabir-i caizse yer ile yeksan olmuştu. Hep Sharer' lı günleri yad ederek maçlarını izlediğim Newcastle' dan sonra Scholes sonrası Manu için de benzeri bir dönem yaşıyordum ki "O" geri döndü. FA Cup maçında City' ye karşı oynayacakları maçın kadroları açıklandı. Scholes ismini görünce yüzümde ki şaşkınlığı ve tebessümü anlatmak istesem beceremem büyük ihtimalle...

Yaşı 37 gelmiş dayanmış, futbolu bırakalı bilmem kaç ay olmuş ama hala 20 yaşındaymış gibi koşuyor mücadele ediyor. Muhteşem jubilesinden sonra rezerv takımlarla idman yaptığı biliniyordu. Nasıl, neye istinaden geri döndü bilmiyorum ama iyi ki döndü. Old Trafford' da ki taraftar kadar sevindiğimi söylemem lazım...

Son maçında bile bir füze ile veda eden Scholes.. Hoş geldin, ne de iyi ettin.. Senin geri dönmene neden olan Sir Alex' e de ayrıca bir teşekkür yollayalım...

Jübile maçında New York Cosmos kalesine yolladığı füze ile veda edelim...




8 Ocak 2012 Pazar

Rotasyon...


Olmuyor. Artık birilerinin bunu görmesi lazım. Ben kıt futbol bilgim ile görüyorsam kenar yönetiminin, S.Hurma' nın bişeyleri görmesi ŞART oğlu ŞART... 

Para kazandırdı diye transfer ettiğimiz Gökhan Ünal' ın 19 haftada bize kaybettirdiği prestijin bir karşılığı var mı? Her ayağına aldığı topu ilk seferinde olmasa da ikinci seferinde kaybeden Troisi' nin? 80+ da oyuncu değiştirip maçı mağlup kapatmamıza neden olan Şota' nın yada.. 

Futbol risk oyunudur. Her fırsatta ağzımızı açıp " geleceğin kadrosunu yapıyoruz " sevdasından vazgeçmezsek geleceğin kadrosuna kattığımız gençleri bulamayacaz. Bugün oyuna 87 de giren Okay' ın 7 dakika da mucize yaratmasını beklemek en hafif tabiri ile İŞ BİLMEZLİKTİR. Çok güzel günlerin beklediğini söyleyerek artık insanları boş umutlara salmanın anlamı yok... Çok güzel günlerin gelmesi için çıkıp saha da mücadele etmek lazım. Çok övündüğümüz, milli kadrolar açıklandığında takımın yarısını  yolladığımız gençlere şans vermek zorundayız. Tepe taklak olacaksak böyle olalım. Ruhsuz Gökhan Ünal ile ya da beceriksiz Troisi ile değil.. 

O yüzdendir ki Gaziantepspor maçı bizim için dönüm noktası olsun, gençler çıksın mücadele etsin. İki haftada altı puan kaybetmişiz zaten. Üçüncü haftada kaybedilecek dokuzuncu puanın inanın hiç bir dezavantajı olmayacak. Ama belki de o maçla ;yepyeni yüzler, yepyeni gençler, sizlerin tabiri ile GELECEĞİN KADROSU kazanılacak... İlk devre Gaziantepspor maçı sonrası demiştim ki; " Tebdil-i Rotasyonda Ferahlık Vardır..." Biraz cesaret...

Kayserispor Tarihi..



Bilgiler Kayserispor Facebook Fan Sayfalarından Kayserispor Kulübünden derlenmiştir. Emekleri için teşekkürü borç bilirim...


Kayserispor'un 1966'dan 2012'ye kulüb başkan çizelgeleri;

1966-1971 Rıfat Gönen
1971-1971 Alpay Aktan
1971-1972 Üveyis Molu
1972-1973 Şaban Cenkçi
1973-1973 Zafer Özden
1973-1973 Üveyis Molu
1974-1975 Erdal Yeğenağa
1975-1982 Osman Erköse
1982-1982 Adem Kaya
1982-1982 Mustafa Elmaağaçlı
1982-1983 Osman Erköse
1984-1984 Sami Yangın
1984-1986 Mehmet Haymanalı
1986-1986 İbrahim Timuçin
1986-1987 Mehmet Haymanalı
1987-1988 Osman Erköse
1988-1990 Yaşar Öz
1990-1991 Niyazi Bahçecioğlu
1991-1992 Ali İhsan Alçı
1992-1993 Niyazi Bahçecioğlu
1993-1994 Şükrü Karatepe
1994-1996 Mehmet Özhaseki
1996-1997 Şükrü Karatepe
1997-2000 Mehmet Özhaseki
2000-2000 Enver Kemaoğlu
2000-2000 Ahmet Demircioğlu
2000-2001 Mehmet Özhaseki
2001-2003 Mete Eke
2003-2003 Recep Mamur
2003-2004 Memduh Büyükkılıç
2004-....... Recep Mamur | Görevine Devam etmektedir.


Kayserispor'un 1966'dan Bugüne Teknik Direktörleri;
• Gürhan (1966-68) 
• Koka (1968-70) 
• Özkaya (1970-71) 
• Gürhan (1972) 
• Koka (1973-74) 
• Kaptan (1978-79) 
• Güney (1979-80) 
• Kuş (1983-84) 
• Onay (1985-86) 
• Dumanlı (1986-87) 
• Güngördü (1988) 
• Tırpan (1992-92) 
• Aybaba (1992-94) 
• Yavuz (1994-94) 
• Güzelırmak (1994-95) 
• Çetiner (1995-95) 
• Aybaba (1995-97) 
• Mulţescu (1997-98) 
• Kuş (1998-98) 
• Tütüneker (2003) 
• Özkara (2004) 
• Karaman (2004-05) 
• Sağlam (2005-07) 
• Kafkas (2007-10) 
• Arveladze (2010-)

Kayserispor'un İlkleri;

*İlk Teknik Direktör: Erdoğan Gürhan
*İlk Transfer: Muharrem Özkan
*İlk Kaptan: Oktay Aktan
*İlk Sezon: 1966-67 / 2. Lig / Kırmızı Grup
*İlk Maç: Kayserispor - Ankara Toprakspor: 1-0
*İlk Gol: 17. dakika (Ankara Toprakspor maçında) Yener Kurtgil
*İlk 11: Muharrem, Tayfun, Oktay, Şevki, Nejat, Erdoğan, Orhan, Yener, İsmet, Numan, Celal
*İlk Süper Lig Sezonu: 1973-74
*İlk Avrupa Maçı: 2006 / UEFA İntertoto Kupası / Sopron - Kayserispor: 3-3
*İlk Avrupa Golü: Sopron - Kayserispor / Gökhan Ünal 38. dakika (38 Kayseri Plaka Kodu)
*İlk Gol Kralı: 2005-06 / Gökhan Ünal / 25 gol

6 Ocak 2012 Cuma

Ömer Bayram


Ömer Bayram 02.07.2012 tarihinden itibaren Kayserispor' un futbolcusu.. Aslında bu transfer döneminde kadroya katılmaya çalışılan Ömer Bayram için Nac Breda kulübüyle bonservis konusunda anlaşılamayınca sezon sonundan geçerli olmak üzere 4 yıllık ön anlaşma imzalandı. Transferin hikayesi şöyle;

Lig devam ederken Nac Breda kulübünden Ömer Bayram ile transfer görüşmesi yapmak için izin alındı. Sonrasında Ömer Bayram ile görüşülüp anlaşıldı. Bu arada bir koldan Nac Breda ile bonservis görüşmeleri başladı. Ömer Bayram' ın 800 Bin Euro olan bonservisi düşürülmeye çalışıldı. Ama olmayınca kulüp ile yapılan görüşmelere son verildi.. Bosman kurallarına göre de sözleşmesinin bitmesine 6 ay kaldığı için Ömer Bayram ile sezon sonundan geçerli olmak üzere ön anlaşma imzalandı.

Ömer Bayram Sol açık oynayan bir kanat oyuncusu. Aslen Kayseri' li. Hollanda' da yaşayan Türk ailenin çocuğu olarak 1991 yılında Breda' da doğmuş. Futbol hayatının tamamı Breda' da geçti. 2003 yılında başladı futbola. 2009  yılında Nac Breda altyapısındayken profesyonel sözleşme imzaladı ve 26.03.2010 tarihinde Ado Den Haag karşısında ilk profesyonel maçına çıktı. İlk sezonunda fazla forma şansı bulamasa da bu sezon ilk 11 in değişmezi durumunda. Türk Milli Takımlarında 8 kez milli oldu ve 1 gol attı. Şimdiden hayırlı olsun..

5 Ocak 2012 Perşembe

İlk Yarının "EN" leri...

Kayserispor taraftarlarının internet aleminde ki buluşma noktası olan forum.kayserispor.org sitesinde yapılan "İlk Yarının En İyi Futbolcusu" ve "İlk Yarının En İyi Golü" oylamasında sonuçlar belli oldu. Anket sonuçlarına göre ilk yarıda takıma en faydalı futbolcu Zurab Khızanishvili seçilirken, ilk yarının en iyi golü ise Okay Yokuşlu' nun Sivasspor' a attığı gol seçildi.

Oylama sonucunda her iki futbolcu için Kayserispor Taraftar Forumları adına 2 plaket yaptırıldı. Önümüzde ki günlerde bu plaketler futbolculara tesislerde verilecek.

İşte hazırlanan plaketler;


Buda En Güzel Gol oylamasına giren gollerin yer aldığı video...


Emeği geçen herkese teşekkürler... Okay ve Zurab' a da tabii ki başarılar...

3 Ocak 2012 Salı

Ama Artık Yeter.


Kötü oyunu anlarım, yenilgiyi anlarım, konsantre bozukluğu da olabilir, hatta ve hatta akşamdan kalmışlığınıza bile razıyım da arkadaş RUHSUZ OYUNA müsamaha gösteremem yani. Giydiğiniz o formanın kıymetini bilmiyorsanız elbette anlatacak biri çıkar. Futbolda kazanmanın da kaybetmenin de olduğunu bilecek olgunluktayız ama kimse bana RUHSUZ oyun için bahane uyduramaz. Üstünde durmamaya gayret ediyor ve Antalyaspor maçında yeni transferlerin de katılımıyla bu hallerinden kurtulacaklarını umut ediyorum.

Maç boyunca her şeyini ortaya koyan Eren Güngör,Riveros,Okay ve Hasan Ali' nin hakkını teslim edelim. Kalan 9 kişinin pek birşey hatta hiç bir şey yapmadığını söylemek çok da zor olmasa gerek. Teknik analiz yapmak istemiyorum ama sanırım şunları söylemek şart. O kadar senelik taraftarım, o kadar senedir takımı teknik olarak ve analizsel açıdan takip ederim, yan toplardan ve duran toplardan bu kadar korktuğum bir sezon yaşamadım. Kalemize gelen her hava topu tehlike yaratıyor. Tehlikeden de geçtim bu sezon gol yediğimiz neredeyse her maçta ya yan toptan, ya duran toptan gol var. Bunda en büyük etken Şota' nın geride karşılanan duran toplarda ve yan toplarda alan savunmasını benimsemesi muhtemelen. Ya daha çok çalışılıp buna çare bulunacak ya da sistem değişecek. Bir şeyler yapılmak zorunda bu bugün bir kez daha ortaya çıktı... Tek yapılması gereken şeyin bu olmadığı, iki ile üçüncü bölge arasında ki köprüyü kuracak birisinin şart olduğunu da ayrıca ekleyelim..

Transfer Nasıl Yapılır...

Bunu biz değil TFF' nin " Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferi Talimatı Md.19/6 " söylüyor. Aksini iddia eden varsa TFF' yi dava edebilir. : ) Protesto hakkımızı kullanıyoruz. Rahatsız olmazsınız umarım : )


Haydi Maça


İkinci devre başlıyor. Rakip Bursaspor. Bursaspor kötü görünse de bu ligin en dişli takımlarının başında. Kim ne söylerse söylesin Bursaspor maçları çok önemli bizler için. Sezonun ilk yarısında ki kadrolarla oynayacak her iki takımda. Kayserispor' da sakat olan Zurab,Cangele ve Troisi sakat, Nordin Amrabat ise tavırları nedeniyle kadro dışı ve A2 de oynuyor. 

Kadro da Amrabat'ın yerinde muhtemelen Ömer oynayacak, Zurab' ın yerinde İlhan Eker. Okay' ı 11 de bekliyorum. Benim 11' im şu şekilde olurdu... 


Bursaspor' un Kayserispor için özel bir rakip olması nedeniyle ben bu maçta taraftar sayısının normalden fazla olmasını bekliyorum. Her ne kadar bilet fiyatlarının 1-2 TL olması taraftardan çok seyirci olanları tribüne çekecek olsa da doluluk oranının yüksek olmasını bekliyorum..

Eğer bu yazıyı okuyan ve maça gitmemeyi düşünen Kayserispor' lu kardeşlerim var ise bizim bugün TARAFTARA ihtiyacımız var. Haydi Maça... Başarılar Kayserispor...