Zor Bir Sezondu.

Hani bazı söylemler vardır. İstemesen de söylemek zorunda olduğun... Biz bu sene " bitse de gitsek. " demeye başladık taa 27., 28. haftadan sonra. Bunda gerek futbolcularımızın, gerek teknik heyetin, gerek yönetim kademesinin ve gerekse taraftarın çok büyük emeği var. Saolsunlar...

Maç ilk yarım saatte 0-2 ye geldi. Hem de çok basit iki hatadan dolayı. Öyle ki Kamil Ahmet' i 2-3 yıldır takip eder, izlerim ve ilk kez bu kadar kötü bir oyun oynadığını gördüm. İkinci golde Kamara' yı öyle bir kaçırdı ki geldi gol oldu. Öncesinde Nordin' in çalım atma sevdası yüzünden kaybettiği topu es geçmemeli. Öyle ya da böyle maç 0-2 ye geldikten sonra oyun Umut ve Kamil' i oyundan aldı Şota ve Abdullah ile Pekarik' i oyuna dahil etti. Sahaya hemen yansıdı bu ve Kujovic gerçekten çok güzel bir gol ile ilk yarı bitmeden skoru 1-2 ye getirdi de biraz umutlandık. Şota' nın belki de bu sene sezon başından beri ilk kez bu kadar doğru bir hamle yaptığını maçın özellikle ikinci yarısının başında gördük. Ha eğer gol atacak bir hamle daha yapsaydı maç içerisinde kesinlikle bu maç Şota' nın maçı olurdu ama o yine yaptı yapacağını 90+2 de attığı gol dışında sahada sadece kaptırdığı toplarla ortaya çıkan Troisi' ye tahammül etti ve Furkan' ı oyundan çıkartarak Sefa' yı oyuna aldı. İvesa' nın hatası ile Troisi' nin attığı ikinci gol ile durumu 2-2 ye getirdik ve Eskişehirspor' un Avrupa Ligi Süper Finali umutlarına darbeyi vurmuş olduk. Şunu hatırlatmakta fayda var; Kayserispor bu sezon Manisaspor ve Samsunspor' u küme düşürdükten sonra Avrupa Ligi Süper Final grubuna da gerekli ayarı vererek yapacağını yaptı. : )

Eskişehirspor' lu futbolcuların bu kadar çim meraklısı olduklarını da bugün öğrendim. Ersun hocanın gelişi o güzel futbol oynayan, sadece futbol oynamayı arzulayan Eskişehirspor' un yerinden yeller eser hale getirmiş. Rakibi yanında nefes alsa kendisini yerde bulan Eskişehirspor' lu futbolcular, bir anda 12. adam haline gelen hakem Halis Özkahya ile birlikte 0-2 nin öyle bir üstüne yatmaya çaba gösterdiler ki akıllara zarar. Bir ara Halis Özkahya denen hala Fifa Kokartını kimin taktığını merak ettiğim o hakem müsvettesi Kayserispor' u çaldığı düdüklerle durduramayınca aynı anda iki defa göğsünü siper edip 4' e 2 yakalanabilecek atağı kesti ve Eskişehirspor' un amacına hizmet etme görevini çok güzel yerine getirdi.

Evet biz bu sene kötüydük kabul ediyorum ama bu hakem müsvettelerinin yönettikleri saçma, salak, öküzlemesine maçlar dolayısıyla onlarca puan kaybettiğimizi hatırlatayım. Ankaragücü maçı ile normal sezonu bitiriyoruz. ZTK' da görüşmek üzere...

Organizasyon Hazırlıkları Başlasın.

Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde Fenerbahçe ile oynayacağımız maçın Ankara' ya alınması söz konusu. Dolayısıyla başlasın organizasyon hazırlıkları. Net tarih belli olmamakla birlikte 10-11 Nisan tarihleri telaffuz ediliyor. Evet hafta içine geliyor ama bu bahane olmamalı. Çeyrek finali geçersek muhtemel rakiplerimiz Karabükspor ya da Boluspor. Küçümsemek gibi olmasın ama Fenerbahçe' den kolay rakipler ve turu geçersek final görmemiz içten bile değil.

Haydi Kayseri, haydi Kayseri' li. 2008' de kupayı aldığımızda Bursa' ya akmıştık. Tek yürek olmuş, kupayı Kayseri' ye taşımıştık. Şimdi bir kez daha aynı mutluluğu, aynı gururu ve aynı onuru yaşamak için Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Finalinde Fenerbahçe' ye karşı, Kayseri' nin, Kayseri' linin, Kayserispor' lunun gücünü gösterme zamanı. 

Haydi Kayseri, haydi Kayseri' li. Gün birlik günü, gün beraberlik günü. Şimdi, bir kez daha Türkiye Kupasını müzemize getirmek için bir fırsat var önümüzde. Ama bunun için takımın bize, bizim desteğimize ihtiyacı var. Göğsünü gere gere Kayseri' liyim diyebilmen için bu fırsatı geri tepme.

Unutma! Sen Yoksan Bir Kişi Eksiğiz...

ZTK İn, Play Off Out.

Geldik sezonun sonuna. Ligin bitimine iki hafta kala ligde hiç bir hedefi kalmadı Kayserispor' un. Play Off için kalan 3 maçın hepsini kazanmamız gerekiyordu. Bu serinin başlangıcı Karabükspor' du. Maça sabah benim beklediğim kadro ile çıktık. Ve çok çok iyi başladık. Öyle ki Karabükspor bir defa pozisyon buldu, onu da duran toptan ve golü attı. Kayserispor ise Furkan ve Kujoviç ile inanılmaz pozisyonları kaçırdı. 

İkinci yarı ise tam tersi bir maç izledik Karabük' te. Karabükspor' un bulduğu çok çok net pozisyonlar vardı ama Gökhan Değirmenci bu poziyonların hemen hemen hepsinde başarılı oldu. İddia ediyorum cepheden gelen toplarda Türkiye' nin belki de en iyi kalecisi Gökhan Değirmenci. O kadar net pozisyonlar çıkardı ki normal bir kalecinin çıkarması pek mümkün değildi. 

Artık ligde hiç bir iddiamız kalmadı. Ne düşmekten korkuyoruz ne de Play Off ihtimalimiz var. Bu dakikadan sonra tek amaç Ziraat Türkiye Kupası. Eğer ki Fenerbahçe maçını kazanır yarı finale yükselirsek Bolu-Karabük eşleşmesini daha kolay geçeeğimize inanıyorum. Bu da bize final kapılarını ardına kadar açar. Çoğumuzun sinirlendiği, agresif davrandığı, haklı olarak acımazsızca eleştirdiği şeyler oldu. Futbolculardan tutunda, teknik kadroya, genel menajerinden yönetime kadar. Çoğunda şüphesiz haklıyız ama artık lig bitti. Eleştirmeyi, küfretmeyi bir kenara bırakalım ve en azından önümüzde ki sezon için kulüp çalışsın, bizler de tribünler için, şehrin bu takımı desteklemesi için bir şeyler yapalım. Ne dövünmenin, ne küfretmenin bu dakikadan sonra faydası olmayacak.

Karabükspor - Kayserispor

Zorlu bir deplasman Karabükspor. Geçen yılda kazanamamıştık. Sezonun ikinci yarısının özellikle kendi sahasında en başarılı takımlarının başında geliyor. Devre arası yaptıkları transferler tuttu ve takıma katkıları büyük oldu. Cernat' ın organizatörlüğünde çok iyi maçlar çıkardılar. Bizden farkları kazandıkları maçların çoğunu iyi oynayarak kazanmaları. Özellikle Fenerbahçe maçında ki dirençleri görülmeye değerdi.

Karabükspor karşısına önemli eksiklerle çıkıyoruz. Navarro ve Kamil Samsunspor maçında gördükleri sarı kartlarla cezalı duruma düştüler, Amrabat ise kupa maçında yaptığı "en hafif tabiri ile" salakça iki hareketten dolayı hem turu tehlikeye soktu, hem de Play-Off için hayati önem taşıyan maçta takımı yalnız bıraktı. Cangele ise takımla çalışmalara başladı ama hala oynayacak düzeyde değil. Geçen hafta Samsunspor maçında sakatlığı yüzünden oynamayan Okay ve Abdullah ise sakatlıktan kurtuldular. 

Ben Karabükspor maçında, ZTK' nda İBB Spor' a karşı çıkan orta saha kurgusunu bekliyorum. Furkan ve Umut ile dinamik bir oyun sergilemiş ve orta saha da üstünlüğü ele alıp Holmen ve Doka' ya top yapacak fırsatları bırakmamıştık. Karabükspor' da da Cernat gibi gerçekten Süper Lig standartlarının üzerinde bir futbolcu var. Onun üzerinde baskı kuracak, pas yapmasını engelleyecek baskıyı kurmak için dinamik bir orta saha kurgusunun daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. Amrabat' ın yerine Sefa' nın yerine Biseswar' ı görmeyi yeğlerim. Açıkcası onu da bekliyorum. Kale de çok büyük ihtimalle Gökhan Değirmenci olacak ki duran toplarda ve yan toplarda sezon başından beri yaşadığımız sıkıntıyı daha fazla yaşayabiliriz ama en azından bireysel hata yapma olasılığı Navarro' ya göre daha az. Sağ bekte Pekarik' i göreceğiz muhtemelen. Okan Alkan ise yedeği olacaktır. 

Kafamda oluşturduğum kadro aşağıda ki gibi. Futbolcular eğer bu maçın önemini kavrar ve kupa maçının ilk yarısında oynadıkları futbolu sahaya koyarlarsa ve tabii Emir' de formunda ve gününde olursa Karabükspor' un evinde ki yenilmezlik serisine son verebiliriz. Play-Off şansı için son 3 maçta 3 galibiyet almak gibi bir zorunluluğumuz olduğunu futbolcularımızda biliyordur inşAllah...

Çeyrek Finalde Rakip Fenerbahçe

Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Finalinde rakibimiz Fenerbahçe oldu. Bugün çekilen kurada gele gele Fenerbahçe geldi. Hayır gelsin sorun değil. Hele hele Türkiye Kupasında koşa koşa gelsin de cidden beklediğim bir rakip değildi. Aklımdan Karabük, Eskişehir ya da Sivas geçiyordu. Sağlık olsun. Hoş gelmiş sefa getirmiş Fenerbahçe. : ) 

Statü değişikliği gereği maçlar çeyrek finalden itibaren tarafsız sahada ve tek maçlı eleminasyon sistemi ile oynanacak. Bu bizim açımızdan dezavantaj sayılabilir. Unutulmaması gerek ki Fenerbahçe ülkenin her yerinde taraftarı olan bir takım. Tarafsız saha tabiri bu yüzden Fenerbahçe' ye karşı pek bir anlam ifade etmiyor. Ekleyelim. Çeyrek Final kuraları ile birlikte yarın final kuraları da belli oldu. Buna göre Kayserispor-Fenerbahçe maçının galibi ile Karabükspor-Boluspor maçının galibi yarı finalde karşılacak. Özetle; Sorun yok gençler. Eler geçeriz. Yenmediğimiz bir takım değil ya Fenerbahçe. Zaten Fenerbahçe' yi geçtik mi ver elini final.. : )

ZTK 4.Tur Karşılaşması: Kayserispor 1 - 0 İBB Spor

Böyle rezil bir hakem yönetimi Fenerbahçe maçlarında bile yaşamadık gerisini siz düşünün. Bu kadar amatör, bu kadar futboldan uzak, bu kadar futbol kurallarından uzak bir hakem olamaz. Serkan Çınar kesinlikle maçı katletti. Turu geçen taraf olarak söylüyorum bunu. Hiç bir avantaj topunu oynatmadı, tertemiz topa müdahale olan en az 4 topa düdük çaldı ve akacak, pozisyon oluşacak atağı kesti. Hiç alakası yokken kartlar gösterdi. Maçta çıkan tek yerinde kart Amrabat' a çıkan 2. sarı karttı.

Bugün Kayserispor çok istekli ve arzuluydu. Özellikle orta sahada Furkan' ın dinamizmi, Umut' un basit oyunu ve Riveros' un nücadeleci ve can siperane oyunu maçı getirdi. Troisi belki de sezon başından beri oynadığı en hatasız maçı oynadı. Bunda sorumluluk alan isimlerin Umut ve Riveros olması, top dağıtımının Furkan ve Umut üzerinden yapılması, kanatlarda yardımlaşmanın yüksek seviyede olması etkili oldu. Kullandığı frikik yine aya doğru gidecekken saolsun Holmen imdada yetişti ve gol geldi. İlk yarıda Kujoviç' in kaçırdığı çok net pozisyonlar var. Özellikle kötü vurduğu bir plase ve pas vermek yerine kaleye vurmaya çalıştığı bir pozisyon var ki akıllara zarar. Aynı şekilde Amrabat' ın çok çok net bir pozisyonda bencilliğine kurban giden bir pozisyon var ki sinirden saçlarımızı yolduk. İBB Spor' a pozisyon vermeden maçı bitirdiğimizi de hatırlatalım. Riveros' un inanılmaz kazanımları ve Eren ile Hasan Ali' nin yerinde ve can siperane müdahaleleri bu maçı sağ salim bitirmemizde çok büyük etkendi. 

Yukarıda hakemden bahsettik ama Amrabat' tan bahsetmek lazım. Bugün gerçekten fena bir oyun oynamadı. Tamam yine bencillikler yaptı ofansta ama defansa gelerek oldukça yardımcı olduğu anlar oldu. Gel gelelim oyun içinde  o kadar gereksiz hareketler yaptı ki en sonunda olanlar oldu. İlk kartı hakemin verdiği karara sinirlenip şut çekmesi ile gördü. İkincisini hiç bir gereği yokken, bütün ipler ve kozlar bizim elimizdeyken, geri çekilmemizin ve süre çalmamızın hiç bir anlamı yokken saha dışından saha içine gelip kendini yere bırakması sonucunda gördü. Ne gereği vardı? Onun yüzünden ortalık bir birine girdi, belki Eren' de kırmızı kart görecekti. Profesyonellik bu demek değil. Şimdi Karabük maçında cezalı duruma düştü. Bence en az bu maç kadar önemli bir maç ve Amrabat cezalı. Ben yönetim kurulunun yerinde olsam mutlak suretle ceza verirdim. Fazlasıyla haketti.

Bir de milletin dikkatini çekmemiştir ama ben hatırlatayım. ZTK maçlarında millet 3-5 bine oynarken bugün 3 derece soğukta Kadir Has' da 12-13 bin Kayserispor' lu vardı. Bir kişi bunu söylemiyor nedense...

Sonuçta çeyrek finaldeyiz ve rakip yarın belli olacak. Açık futbol oynayan bir takım gelsin de kim gelirse gelsin. Çeyrek final maçlarında Cangele' yi takımda göreceğimizi düşünüyorum. 

Teşekkürler Ntv Spor

Gururumuz Kayseri Kaskispor' un Avrupa Bayanlar Euro Cup finalinde Rusya' nın Dynamo Kursk ile oynayacağı final maçını Ntv Spor yayınlama kararı almış. Öncelikle Ntv Spor' a teşekkürler. Şu bir gerçek ki geçte olsa bize bu şöleni yaşatacakları için bu teşekkürü fazlasıyla hakediyorlar. Bir Türk takımının branşı ne olursa olsun, göğsünde taşıdığı Ay Yıldız için yarışması, savaş vermesi ve kazanılacak başarının Türkiye' ye maal edilecek olması ne yazık ki bizim ülkemizde pek umursanan bişey değil. 

Her ne kadar " Gurur ve Sinir " başlıklı yazıda bahsetmiş olsakta bir kez daha değinelim. Benim vergilerimle ayakta duran Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kanalı olan ve çalışanlarının 657 sayılı Devlet Memuru Kanuna tabii olduğu Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunun yayında olan yaklaşık 7-8 kanalında bırakın maç yayınlamayı küçük puntolarla haber olamadı Kayseri Kaskispor. Tabii diğer kanalları söylemiyorum bile.

Ntv Spor da aslında benzeri bir tavır sergiledi.  Finalin ilk ayağında oynanan maçtan sonra en uzunu 13 saniye süren bir haber yaptılar o kadar. Ama gerek bizim uğraşlarımız, gerek onların iyi niyetleri sayesinde finalin bizim için asıl zor kısmı olan Rusya ayağını yayınlama kararı aldılar. Bir kez daha teşekkür ediyorum kendilerine. En başta Twitter aracılığı ile sık sık eleştirilerime maruz kalan, her defasında eleştiriyi hoşgörü ile karşılayıp çoğu televizyoncu gibi sapıtmayan Ntv Spor Haber Müdürü Sn. Haluk Yürekli' ye en azından sadece bu davranışlarım için bir özür borçluyum. Kusurumuza bakma ağabey. Bizimkisi Memleket Meselesi : )

Dynamo Kursk - Kayseri Kaskispor karşılaşması 22 Mart 2012 Perşembe günü Saat:17.00 itibariyle Ntv Spor' dan canlı yayınlanacak. Bu yazıyı okuyan herkesi duaları ile birlikte Ntv Spor karşısında takımımızı desteklemeye davet ediyorum. 

Orta Saha Olmadan Gelen Galibiyet!

Orta saha olmadan futbol nasıl oynanır dersi vermenin dayanılmaz keyfini yaşıyorum desem yeridir. Riveros dışında ne bir top yapan, ne de topa basan kimsenin olmadığı bir Kayserispor vardı yine sahada. Şota maç sonunda Lig Tv ye yaptığı açıklamada " ikinci yarı orta sahada boş adamları bulduk, izleyenler görmüştür. " gibisinden bir şeyler söyledi. Bu cümle üzerine " Acaba biz farklı dünyalarda mı yaşıyoruz Şota ile? Ya da yedek kulübesinden maç izlemek ile beyaz camdan maç izlemek arasında cidden bu kadar fark var mı? " diye sordum kendime. Bugün 90 dakika orta sahasız futbol oynadık bunu ben gördüm de, hocam cidden sen görmedin mi? Neyse uzatmayalım. Futbol namına hiç bir şey ortaya koymadığımız bir haftayı daha 3 puanla kapatmanın tarifi imkansız mutluluğunu yaşıyorum. Bu galibiyetin ve alınan üç puanın başka anlatımı olamaz sanırım.

Maç içerisinde bir çok önemli kırılma anı var. Bunları hatırladığım kadarıyla yazayım. Abdullah ve Emir' in ardı ardına aynı dakika ve hatta saniye içinde kaçırdıkları iki pozisyon, sonrasında Eren Güngör' ün kaleci Ertuğrul tarafından kurtarılan kafa vuruşu. İkinci yarıda Hasan Ali' nin pozisyon hatası sonucunda gelişen Samsunspor atağında Gekas' ın direkten dönen topunu Ekigho' nun bomboş durumda kaçırması ve golü atamaması, Furkan' ın oyuna girişi, ilk yarıda ardı ardına 4 pas yapamayan Kayserispor' un ikinci yarıda golden önce bunu yaparak kanada inmesi ve Amrabat' ın güzel ortasında Kujoviç' in golü bulması, kornerden gelen topu Zurab' ın çevirmesi ile önünde bulan Eren' in topa dokunamayışı, Samsunspor adına yine Ekigho' nun Troisi' nin bencilliği sonrasında girdiği pozisyonda topu auta vurması ve Furkan' ın çabukluğu ile yakaladığı kontra da verdiği akıllı pas ile Troisi' yi pozisyona sokup asist yapmasını sağlaması maçın 90 dakikasına yayılan kritik kırılma anlarıydı. 

Çok ciddi iki hata belki de bizi yeniden ateş hattına götürebilirdi. Futbolun şansı yaver gitti de bu hali yaşamadık. Hasan Ali' nin maç boyunca yaptığı tek hata çok ama çok pahalıya maal olacaktı. Öyle ki önünde oynayan Amrabat' ın yanına kadar gelerek müdahale etmek istedi, arkasında kalan topa yetişemeyince bir anda belki de sezonun en tehlikeli atağını kalemizde gördük. Dediğim gibi tamamen şans ile bu golü yemekten kurtulduk. İkinci pozisyon ise artık belalım olarak gördüğüm Troisi' nin su götürmez bencilliği sonucunda kaptırdığı top ile meydana gelen pozisyondu. Hasan Ali ilk atakta ki hatasını affettirircesine kademeye girdi ve Ekigho' ya o topu kolay kullanma fırsatını vermedi.

Benim için maçın görüntüsü Süleyman Hurma' nın ikinci golden sonra elini yüzüne kapatarak şükrettiği ya da ağladığı o anın fotoğrafıydı. Bir çok hata yapmış olabilir. Senelerdir verdiği sözlerin bir çoğunu yerine getirmemiş ya da getirememiş olabilir. Ama ben şunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliyorum. Eğer Süleyman Hurma gibi kendini takımla, kulüple bu kadar bir tutan, bu şehrin takımı için gecesini gündüzüne katıp, günlerce uyumadan, yorulmak nedir bilmeden çalışan, bütün mesaisi Kayserispor olan 3-5 tane daha yöneticimiz olsun iddia ediyorum hiç kimse bu takımın bileğini bükemez, hiç kimse bu takıma kafa tutamaz. Evet belki bu sene yaptığı hataların sonucunda buralara geldik, bu durumlara düştük ama bunu söyleyecek arkadaşlar şuna cevap versin. Acaba bu durumu bu kadar düşünen başka biri var mı kulüpte?

Sonradan ekleme gibi olacak ama maç içerisinde mücadele veren, kendini yırtan kardeşlerimin hakkını teslim etmediğimi gördüm. Takım içerisinde Riveros ve Eren Güngör tam tabiri ile kendilerini parçaladılar. Hasan Ali' de iyi günündeydi. Hem Hasan Ali, hem Eren Güngör maç boyunca tek hatayla oynadılar. Eren Güngör' ün hatasını hakem, Hasan Ali' nin hatasını ise Ekigho kurtardı. Dün futbol yoksunu takımda diri kalan, savaşan üç kardeşimede selam olsun...

Gurur ve Sinir.

Sözün neresinden başlasak? Başarıyı mı anlatsak yoksa ilgisizliğe mi yakınsak bilmiyorum. Ben sevincimizi paylaşalım istiyorum. Çünkü artık bu ülkede sporun gelişmesinden umudu kestim ben. Ama yine de susmak işime gelmiyor. O yüzden önce mutluluğu paylaşalım, sonra bu ilgisizliğe bir iki kelam ederiz. 

Kayseri Kadir Has Spor Salonunda Avrupa Bayanlar Euro Cup organizasyonun seyirci rekoru kırıldığı final serisinin ilk maçında kızlarımız NAMAĞLUP olarak Kayseri' ye gelen Rusya' nın Dynamo Kursk takımını 69-55 yenerek Şampiyonluk Kupasının bir kulpundan tuttu. Maç aslında oldukça dengeli geçti. 3. periyodun sonlarına kadar başa baş geçen bir mücadele vardı sahada. Öyle ki en yüksek fark 8 sayı oldu ama kapanıp 2 sayıya inmesi sadece 45. saniye sürdü. Dynamo Kursk maç boyunca hiç öne geçemedi. Maç boyunca sert savunma ile Kursk akınlarını durdurduk. Özellikle savunma ribaundlarında Sanders ve Sanford ile bariz üstünlük kurduk. Son periyotta oyun tamamen Kayseri Kaski lehine gelişti ve bir ara fark 20 sayıya kadar çıktı. Yapılan bir kaç basit hata farkın yeniden 14 sayıya inmesine neden oldu ve maç 69-55 lik skorla,14 sayı fark ile sona erdi.

Karşılaşmada Kayseri Kaski' nin en skorer oyuncusu 19 sayı atan Latoya Sanders' tı. Sanders aynı zamanda 13 ribaundla maçın en çok ribaund alan oyuncusu oldu ve maçı double double ile bitirdi. Sanford 15 sayı 8 ribaund, 1 asist, De Forge 13 sayı, 3 ribaund, 1 asist, Doneka 11 sayı, 6 ribaund, 1 asist, Bahar 9 sayı, 3 ribaund, 3 asist, Pınar 2 sayı, 1 asist, Abromite ise 2 ribaundla maçı tamamladılar.

Bu galibiyetle Rusya' ya avantajlı bir skorla gidiyoruz. Biz bu takımla grup maçlarında da iki kez karşılaştık, her iki maçtan da mağlup ayrıldık. Yukarıda da vurgusunu yaptığım gibi Dynamo Kursk bütün maçlarını kazanarak gelmişti Kayseri' ye ama karşılarında öyle bir takım buldular ki sanırım kendileri de şaşırdılar. Kadir Has' ta inanılmaz bir atmosfer vardı. FİBA' nın resmi sitesinde maça gelenlerin sayısı 7200 olarak açıklandı ama maça bizzat giden arkadaşlarımdan edindiğim bilgi merdiven boşlukları da dahil olmak üzere bütün salonun dolu olduğu ve salonda en az 10 bin kişinin yerini aldığı şeklindeydi. 

Gelelim aziz Türk Medyasının dün Kayseri Kaskispor'a gösterdiği yoğun(!) ilgiye. İki gün önce Dünya Salon Atletizm Şampiyonasında bronz madalya kazanan kardeşimiz hakkında " Aslı Çakır' ı sokakta görseniz kaçımız tarırız? " sorusunu soran muhterem Türk Medyası, dün Kayseri' de yazılan tarihi görmezlikten gelerek asıl yüzünü gösterdi. İstanbul takımlarının amatör kolları benzeri başarıları yaşadığında son dakika bantlarını ekranlarına taşıyanlar, takımlar ile ilgili saatler süren programlar yapanlar, başarılı olan sporcu kardeşlerimi o program senin, bu program benim koşturanlar, dün Kayseri Kaskispor' un Avrupa Bayanlar EuroCup Finalinin ilk maçında ki zaferini görmezden gelip, haber bültenlerinde en uzunu 13 saniye süren puntolarla vererek ne mal olduklarını gösterdiler. Aynı medya her fırsatta renklerin tarafında olmadıklarını, yaptıkları işi TARAFSIZLIK İLKESİ ile yaptıklarını söyler durur. Avrupa Kupası finalini oynayan Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır, Hakkari şehirlerinin takımları oynuyorsa en uzunu 13 saniye süren haber olur, yok İstanbul takımlarından birisi oynuyorsa haklarında özel haberler, belgeseller yapılır. İşte gerçek yüzü budur bizim Ulusal Medyamızın. Yazık ki ne yazık...

Tolga Özkalfa

Kayserispor - Samsunspor maçı için Tolga Özkalfa atandı. Son iki haftada Fifa kokartlı Fırat Aydınus, Cüneyt Çakır' dan sonra bu haftada bir diğer Fifa kokartlı hakem Tolga Özkalfa Kayserispor maçına verildi. Yıldırım Demirören TFF seçimlerinde desteklenirken hakem atamaları konusunun gündeme geldiğinden bahsetmiştik. İlk olarak Galip Bitigen' e yeni MHK' da yer verilmemesi, sonrasında son 3 haftaya önde gelen Süper Lig hakemlerinin atanması bu iddiaları güçlendirdi. Ha Tolga Özkalfa için ne kadar sevinelim o da bir soru işareti. Tolga Özkalfa bu sezon sadece Kayseri' de Mersin İdman Yurdu ile oynadığımız ve 2-2 berabere kaldığımız maçta düdük çaldı. Sanırım yönettiği Kayserispor maçları içerisinde yönettiği en hatasız maçtı ki bu maçta bile belirgin hataları vardı. Neyse. Bakalım bu hafta Samsunspor ile oynanacak maçta neler yapacak? Umarım korkulan başa gelmez.

Cangele İdmanda!

Bugün idmana takım ile beraber çıktı Cangele. Vay ki ne vay. Geleli yaklaşık 3 hafta oldu ama tek başına çalışıyordu. Uzun zaman sonra takımla birlikte idmana çıkması çok güzel. Belki de hiç bir zaman eskisi gibi oynayamayacak ama biz onun takım ile idmana çıkmasına bile mutlu oluyoruz. Çünkü Cangele bu taraftar için bambaşka bir adam. " Kayserispor' un Ruhu " dedirtti kendisine. Çokta bişey oynamadı üstelik ama oynadığı kadarı yetti. Futbolculuğunun yanında adamlığı, insanlığı da üst düzeyde. Seviyoruz seni Franco. 

İdman fotoğrafları aşağıda. Fotoğraflar KayserisporFan sitesinden alındı. Teşekkürler arkadaşlar...

Sadece Kayserispor

Eskişehirspor ile ligin ilk yarısında oynadığımız maç için bir organizasyon yapmıştık. Organizasyonu Kasist Taraftar Derneği düzenlemiş, Kapalı Kale' de aynı gün kendi organizasyonları çerçevesinde Eskişehir' e gelmişti. Biz Kasist olarak Kayseri' den 20, İstanbul ve çevresinden 40 toplam 60 kişi ile oradaydık. Maç öncesinde takım Eskişehir Anemon Oteldeyken destek ve moral vermek için polis eşliğinde otele gittik. Takımı beklerken İstanbul' dan gelen öğrenci kardeşlerime Kayserispor ile ilgili bir iki cümle kurdum. O gün Kayserispor' u anlatırken sanki bugünleri özetlemişiz. Bakın neler söylemişiz.

Teşekkür; Videoyu çekip, montajlayan Onur Can Elma ( Twitter hesabı; @onurcanelma ) Teşekkür ederim...

Hükümsüzdür.

Bu dakikadan sonra korkumuz olmadığını düşünenler hata yapıyorlar. Bu hafta alınacak herhangi kötü bir sonuçta bakın siz curcunaya. Kimse bana kızmasın felaket senaryoları yazıyorsun diye. İşin aslı budur arkadaş. Samsunspor maçında alınacak beraberlik dahi bizi sıkıntıya sokacaktır. Rahatlamamız için bu maç mutlak kazanmalıyız. Peki nedir tarafımdan yazılan felaket senaryoları. Bakınız maçlarımız.

Samsunspor, Karabükspor (D), Eskişehirspor ve Ankaragücü (D) 

Tek tek bakalım.

Samsunspor; Mesut Bakkal'dan sonra oldukça toparlandı. Sezon ortasında yaptıkları Gekas transferi bile oyunlarında oldukça olumlu etkilere neden oldu. Özellikle Fb maçında geriden gelerek kazanmaları aslında Samsunspor' un neler yapabileceğini çok net gösterdi bizlere. Murat Yıldırım gibi hızlı ve atak bir futbolcuya sahipler. Ayrıca Gekas gibi çok çok bitirici bir forvetleri var. Çok dikkatli olmalıyız ve mutlaka kazanmalıyız.

Karabükspor; Ligin ikinci yarısında inanılmaz bir çıkış yakaladılar. Evlerinde oynadıkları son 7 maçı kazandılar. Cernat orkestra şefliği görevini yeniden yerine getirmeye başladı. Shelton yanlışlıkla alındığı forvet hattı yerine gerçek mevkiisi olan sol kanatta oynamaya başladığından beri takımı o kanattan resmen sürüklüyor. İkinci devre transferlerinden olan Jahiç çok iyi bir transfer çıktı. Defansı toparladığı gibi rakip cezasahasında da etkili olduğunu gösterdi. Mbiala ve İlhan Parlak oldukça formda ve maç Karabük' te.. Dikkat. En kötü ihtimalle 1 puan ile dönmeliyiz.

Eskişehirspor; Ersun Yanal ile birlikte çok büyük bir çıkış beklediler ama umdukları gibi olmadı. Deplasmanda kazandıkları Manisaspor maçına kadar 7 maç 3 puan yüzü göremediler. Manisaspor galibiyeti ve yanında oynadıkları iyi bir futbol vardı. Alper Potuk' un sezon arası Fb' ye gerçekleşmeyen transferi ile performansında belirli bir düşüklük bekledim ama olmadı. Alper eski günlerine yakın futbol oynuyor. Kamara çok iyi durumda. Bu hafta oynamadı ama şu anda takımın en formda ve en golcü futbolcusu. Sezonun ilk yarısında oynadığımız maçta 1-0 kaybetmiştik maçı ama ahım şahım bir futbol oynamamışlardı. Şu anda ise lig standartlarının üzerinde oynadıkları bir gerçek. Bu hafta Bursaspor maçında çok iyi organize oldular ama kazanamadılar. Eskişehirspor maçı önemli. Hele hele öncesinde ki iki maçta alınabilecek muhtemel kötü sonuçlar bu maçı daha önemli hale getirebilir. Zor maç, 3 puan harika, 1 puan iyi gelir.

Ankaragücü; Çoğumuzun en kolay maç gözü ile baktığı maçtır muhtemelen. Ankaragücü' nün küme düşmesinin garanti hale gelmesi, A2 takımı ile ligde mücadele etmeleri, gerek yönetimsel, gerek maddi ve gerek manevi olarak çıkmazda oluşları Ankaragücü' nü kolay lokma gibi gösteriyordur muhtemelen. Ama sanıldığı kadar kolay geçmeyecek o maç. Hatta Karabükspor maçından daha çok korktuğumu itiraf etmeliyim. Bu çocuklar kendilerini belli etmek için insan üstü mücadele veriyorlar. Ben bu maçtan çekiniyorum. Bir şekilde puan alırız muhtemelen ama 1 puan mı olur, 3 puan mı olur inanın kestiremiyorum.

4 maçtan 12 puan alma şansımız da var ama işin doğrusu şu maçlardan alacağımız 6 puan çok büyük kazanç. Oynadığımız kötü futbol ile bu cümleleri kurmak zorunda hissediyorum kendimi. Kurulan cümleler, aklımızdan geçen bütün kötü düşünceler hükümsüzdür.

Suyun Isındı Yerel Medya

Neymiş? Suyun ısınmışmış Şota? Siz kaynadınız da buharlaşma evresine geçtiniz haberiniz var mı beyler? Hangi akla hizmet ve de hangi vicdanla hala Kayserispor hakkında yorum yapma hakkını kendinizde buluyorsunuz? Hadi yorum yapıyor, eleştiriyorsunuz eyvallah. Hangi yüzle bu yorumları yaparken kendinizi Kayserispor' dan taraf gösteriyorsunuz? Ben yorum yaparım arkadaş. Ben Şota' yı eleştiririm.  " Bas git hoca, bu takım sana büyük geldi. " demek benim en doğal hakkım ama size ne oluyor? Ben yönetime sallarım, futbolcuyu asarım keserim, genel menajeri tefe koyar çalarım. Bu benim en doğal hakkım çünkü benim tek gerçeğim Kayserispor. Merak ediyorum da Gs' li, Fb' li, Bjk' li YEREL MEDYAMIZA ne oluyor?

Bir laf vardır hani. Biraz kalıbınızın adamı olun. Ya göründüğünüz gibi olun, ya da olduğunuz gibi görünün. İki yüzlülük size yakışıyor ama biz kaldıramıyoruz... Sizin durumunuz yukarı da kendisini çok güzel belli ediyor...

Kötü Gün Dostu.

Maç sonraları yazı yazmak çok zor. Hele bir de yenildiysen ve bu yenilgiyi kısmen ya da tamamen hakeden bir oyun oynadıysan daha da zor. Sinir, stres, kötü oyunun ve mağlubiyetin verdiği moral bozukluğu ile ne söylediğimizi bilemediğimiz zamanlar oluyor. Dün maç sonrasında bu haldeydim. Hiç kurmadığım cümleler kurup, hiç vermediğim tepkiler verdim Twitter ve forum üzerinden. Özellikle Şota' ya çok kızgındım ki sinirimde kendime göre haklıyım. Oyuna iyi başladığımız söylenebilir ama Şota' nın kadro istikrarsızlığı ve işe yaramayanları kullanma ısrarı hala devam ediyor. Lig bitti bu inadından vazgeçmedi. Bu inat bize senelerdir yaşamadığımız korkular yaşattı. Kızgınlığımız bundandır sanırım. 

Burada biraz da o kadroyu kuranlara sinirlenmek şart. Geleceğin Kayserispor' unu kurma adı altında genç isimler ile kadroyu şişirmek akıl karı değildi. Kadro kurulurken Şota ile ne kadar temas kuruldu, onun istekleri ne kadar karşılandı bilmiyorum. Ben Şota' nın burada eksik kaldığını açık ve net söylemek istiyorum. Gökhan Ünal hakkında söylediği şu cümle ne kadar ETKİSİZ KALDIĞINI gösteriyor aslında. " İyi oyuncu dediler, bende alın o zaman dedim. " Almasaydın. Kendi ağzınla demiştin ki; " YouTube' dan izleyerek transfer yapıyorlar." diye. Sen hangi akla hizmet kulaktan dolma bilgilerle transferlere onay verdin Şota? Bu tartışmalar uzayıp gidecek. Şota ve onun masumiyetine inananlar ile iki gündür mücadele ediyorum aslında. : ) Onlara da hak verdiğimi belirtiyor ve bu konuyu bir süre rafa kaldırıyorum.

İBB Spor maçına girmiyorum. Çünkü Şota' nın tabiri ile bir hata sonucu maçı kaybettik. Aslında Şota' nın söylemediğini ben söyleyeyim. 90 dakika boyunca maçı kazanacak hiç bir şey yapmadık, takım olarak çok kötüydük, oyuna zamanında ve doğru şekilde müdahale edemedik vs. vs. Geçti gitti artık. Bu maçı da, yanlış uygulamaları da geride bırakalım. Camia olarak, taraftarlar olarak, takım olarak, yönetim ve teknik kadro olarak artık bir durup düşünelim. Neyin nerede yanlış yapıldığını bulalım. Gidişatın daha kötü hale gelmemesi için ben başta olmak üzere herkesin bir sükunet içerisinde yanlış olanı düşünmesi ve düzeltmek için daha çok çaba sarf etmesi gerekiyor. Bakın ben kendimden başlıyorum bişeyleri düzeltmeye. Lütfen herkes bu işin bir ucundan tutsun...

Galip "BİTTİ"gen

Mehmet Ali Aydınlar TFF' sinin MHK üyesi, eski Diyarbakır ve Kayseri bölgesi hakemi Galip Bitigen bu yazının konusu. Gerek hakemliği esnasında, gerek MHK üyeliği esnasında kendi şehrinin takımlarına gün yüzü gösterilmesin diye kendisini yırtan, bu huyundan hiç vazgeçmeyen Galip Bitigen. Oysa onun adından GURURLA bahsetmeyi çok isterdik. İsterdik diyorum çünkü Kayseri' de Kayseri takımları ile ilgili olan herkes çok büyük ihtimalle aynı şeyi söyleyecektir. 

Galip Bitigen' i tanımam. Yani ismen tanırım ama cismen tanımam. Tanımak ister miyim? Yok kalsın... Kendi şehrinin takımlarından kişisel intikamlarını almaya çalışan, egosuna yenik düşmüş bir kişi ile ortak hiç bir noktam olamaz. Hakkında biraz araştırma yaptığımda elde ettiğim bilgiler de 1990-1999 yılları arasında profesyonel liglerde maçları yönettiği, hiç üst düzey hakem seviyesine erişemediği falan filan.

Kendisi halen ( yanlış bilmiyorsam eğer ) Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren BEF isimli şirkette çalışmakta. Yani ekmeğini Kayseri' den yemekte. Gerek Kayserispor yönetimi ile, gerek Kayseri Erciyesspor yönetimi ile kişisel sorunlar yaşadığı bilinir ve daima bu dile getirilir. Kendisi de hakem iken ( Diyarbakır bölgesi hakemiyken ) Kayserispor' un maçlarında gösterdiği tavırlarla bunları dile getirenleri hiç yalancı çıkartmazdı. 

Sonra Galip Bitigen MHK üyeliğine getirildi. Kimin tarafından, niye getirildiğini muhtemelen kendisi de anlamamıştı. Bir baktık bu sezon Kayserispor' un puanları bir bir uçmakta. Sebep ve neden aramaya gerek bile kalmadan mevcut hakemlerin yönetimleri, hataları, verdikleri ve vermedikleri kararlar bizim için gündem olmayı başarıyordu. Öylesine bir gün de TV1' de Doğan Havur, Metin Sönmez ve Fehmi Kuş hocamın katıldığı Sporkolik programından bir öğrendik ki MHK Üyesi Galip Bitigen hakemler üzerinde olumsuz tesirler yaratacak konuşmalar yapıyor. Kayserispor lehine karar vermeyin gibisinden şeyler söylüyor. Aslında ihtimal vermememiz lazımdı ama evveliyatından haberdar olduğumuz için normal karşıladık. Peki bir Kayseri' li Kayseri takımlarına neden bu tavrı takınır ki? Alıp veremediği ne olabilir? Bu sorular hep yanıt bekledi ama hiç yanıtlayan çıkmadı. Bizim bildiğimiz kadarıyla Galip Bitigen ve tayfası ( artık bu tayfada kimler var bilmiyoruz ) Kayserispor kulübü ve diğer kulüplerimizin yöneticileri ile problemleri olan bir insan. Öyle ya da böyle kişisel egolarını ve intikam duygularını müsabakaları etkileyerek tatmin etmeye çalışan biri. Biz öyle duyduk en azından. 

Galip "Bitti" de biz de rahatladık biraz. Bakınız geçen hafta Manisaspor maçında Fırat Aydınus, bu hafta İBB Spor karşısında Cüneyt Çakır görev alacak. Bu hakem atamaları bile şu yukarıda bahsedenlerin doğru olma ihtimalini güçlendiriyor. Ne diyeyim. Kayserispor' un eğer ki zerre hakkını yediyse kendisi, ben bir Kayserispor tarafaftarı olarak hakkımı helal etmiyorun.

Avrupa Hayalleri Bitmedi

Ziraat Türkiye Kupasının kuraları yarın çekiliyor. Yani şunu söyleyebiliriz ki hala Avrupa' ya gitmek için bir yolumuz daha var önümüzde. STSL' den daha kısa ve daha düz bir yol. En azından bu yolu kullanarak koskaca bir sezonun bütün hayal kırıklıklarını temizleyebiliriz. O sevinci bir kez daha yaşyabilir, daha da güzeli müzemize çok değerli bir kupa daha katabilir ve sezon başında büyük umutla konuştuğumuz Avrupa hedefine ulaşabiliriz. Çok zor rakipler yok. Sadece biraz inanç ve biraz mücadele gerektiriyor bu yol. Dilerim futbolcularımız da bizim hissiyatımızı paylaşyor, bizim hayal kırıklıklarımızı önemsiyorlardır. 

Tabii unutmamak gerek. Muhterem TFF 2011-2012 sezonunu katletme görevini sadece STSL' de değil, ZTK' da da eksiksiz olarak yerine getirdi ve eski statünün üzerine bir sünger çekip yeni bir statüyü kulüplere ve biz futbolseverlere resmen dikte etti. Ha hangimizin sesi çıktı orası apayrı bir tartışma konusu. ZTK' nın bu seneki versiyonu tek maçlı eleminasyon sistemi. O kadar çok sıkıştırdılar ki takvimi buna mecbur kaldılar. Kayserispor ile birlikte Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş, Bursaspor, Kardemir D.Ç Karabükspor, Eskişehirspor ve Galatasaray seri başı olarak katılacak kuraya. Muhtemel rakiplerimiz ise; Bugsaş Spor, M.P Antalyaspor, Boluspor, Kasımpaşaspor, İBB Spor, Sivasspor, Samsunspor ve Ç.Rizespor. 

Her ne kadar kötü talihimize ve bu tür kader anlarının senelerdir hep aleyhimize işlediğine inansam da; yarın ki kura çekiminde Kayserispor için kolay bir rakibin çıkacağını hissediyor ve umut ediyorum. Yukarıda ki eşsiz mutluluk tablosunun yeniden yaşanması dileğiyle.

Hayat Öpücüğü

Bu üç puan resmen hayat kurtardı. Sezonun belkide en önemli maçında yine sezonun en kötü oyunu vardı bugün sahada. 75 dakika 3 tane pası bir araya getiremedik. 2 senedir bu kadar kötü oynadığımız sanırım bir maç daha yoktur. Ya da vardır da ben ciddiye almamışım ama bu maç inanılmaz kötüydük. Taa ki Okay oyuna girene kadar. Oyun zekası olmayan Troisi' nin çıkması Okay' ın da oyuna dahil olması ile ileri doğru tam 8 olgun atak girişimi oldu. Amrabat girdi, Kujovic girdi, Sefa girdi ve hatta Zurab girdi pozisyona. Bu kadar mı fark eder bir oyuncunun oyuna girişi? İlk golde attığı pas sevgili Önder Özen hocamın söylediği gibi Gerard ayarında futbolcuların atacağı bir pastı. Ayak dışı ile muhteşem aldı ve o kadar güzel bıraktı ki Sefa' nın önüne yani Sefa' ya ancak o golü atmak kaldı. İkinci golde de Okay' ın Emir' e kazandırdığı topta Amrabat' ın önüne pas atılması golü getirdi.. Okay o kadar fark yarattı ki Van Der Lem' in geçen sene ki cuk oturan oyuncu değişikliklerine benzedi onun oyuna girişi. Haftaya deplasmanda İBB Spor karşısına çıkıyoruz. Malum bizim İBB Spor' a karşı oyunsal ve skorsal üstünlüklerimiz var ama Olimpiyatta hiçte kolay bir rakip değil İBB. Ha bir de bu hafta nihayet Troisi' siz bir kadro ile çıkıyoruz İBB Spor karşısına. Yani şükürler olsun ki Furkan ya da Okay ikilisinden birini kadroda göreceğiz artık. Tabii Şota hoca bezelyeden baklava süsü yapmayı denemez ise.

Fırat Aydınus için de bir iki kelam edelim. İki gün önce Fırat Aydınus ya da Cüneyt Çakır dışında bir hakeme iyi gözle bakmayacağımı, Fırat Aydınus' un son maçlardaki performansı ile açık ara ligin en iyi hakemi olduğunu söylemiştim. Bugün bizleri yanıltmayan bir yönetim sergiledi. Tartışabileceğim, şu da bizim ya da rakibin aleyhine hatalı diyebileceğim tek bir kararını görmedim. Aylardır hakem hatalarından bir çok puanı ÇALINAN, GASP EDİLEN Kayserispor, uzun zaman sonra nihayet hakemden yana dert yanmadan bir müsabakayı tamamladı.

Manisaspor ise hem moral olarak, hem puan olarak artık çok çok daha zor durumda. Takımda bir sıkıntı olduğu kesin. İlker Avcıbay' ın maç içerisinde hal ve hareketleri bazı şeylerin yolunda gitmediğini gösterdi. Ahmet İlhan Özek kesinlikle dikkat edilmesi gereken, Manisaspor' un muhtemel düşme senaryosu içerisinde değerlendirilmesi gereken isimlerin başında geliyor. Takımına kazandıran büyük iş yapmış olur. Scoutlarımıza, Genel menajerimize ve de hocamız Şota' ya ilanen duyurulur.

Fırat Aydınus

Bu hafta Kayseri' de çok önemli bir maça çıkıyor Kayserispor. Rakip düşme korkusunu bizden daha çok yaşayan Manisaspor. Geçen yıl bu haftalarda biz bu takımı yine kendi evimizde ağırlamış ve 2-1 kaybetmiştik. O maçta bir hakem faciası yaşamıştık. 2 gol sayılmamış, oyun içerisinde taraftara hakaret eden, taraftarla polemiğe giren ve sarı kartları olan Ömer Aysan ile Murat Erdoğan hakem Göcek' in yüzsüzlüğü ve korkusu ( ortaya çıkan tapelere göre yapılan ŞİKE yüzünden ) nedeniyle oyundan atılamamış ve bizim kendi evimizde yenilgi serimiz bu maçla başlamıştı.

Pazar günü oynayacağımız maç yıllardır unuttuğumuz bazı duyguları yaşamamıza neden olacak ve içimizi burkacak ama MHK' nin hakem ataması kendi açımdan söyleyeyim biraz olsun içimi ferahlattı. Kim ne derse desin ligin şu anda en formda hakemi Fırat Aydınus.Yönettiği maçlarla bunu rahatlıkla söylemek mümkün. Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus dışında verilecek her hakeme muhtemelen iyi bakmayacaktım. Öyle bir hale getirdiler ki saolsunlar bizi, herkesten herşeyden şüphe eder olduk.

Takımda ki son durum ise bu hafta cezalı olan Hasan Ali Kaldırım uzun zaman sonra takımdan ayrı kalacak. Sakatlıkları devam eden Franco Cangele ve Engin Bekdemir yine takımda ki yerlerini alamayacaklar. Bu maçta yine klasik Şota kadrolarından birini bekliyorum. Hiç bu kadar umudumu kaybettiğim bir dönem olmamıştı. Dilerim ben yanılırım, ummadığım taş başımı yarar ve biz bu işten sağ salim çıkarız. 

Ve Kupaya 80 Dakika

İlk Botaşspor maçı sonrasında demiştik ki " Finale 40 Dakika. " Şimdi de diyoruz ki büyük bir gurur ile " Ve Kupaya 80 Dakika. " Farkında mısınız bilmiyorum ama Şehir olarak ilk defa takım düzeyinde Avrupa' da FİNAL OYNUYORUZ. Kayseri Kaskispor Bayanlar EuroCup Yarı Final ikinci maçında Adana Botaşspor' a 71-66 yenilmesene rağmen ilk maçta Kayseri' de kazanılan 12 sayılık galibiyet ile finale yükseldi. Çok mutluyum. Duygularımı tarif edemiyor ve hatta bastıramıyorum... Bu büyük başarıyı bize yansıtan kızlarımıza, teknik heyetimize, Ayhan Hoca' ya, bu takım çok kötü günler geçirirken sahip çıkan Kaski' ye, taa Adana' lara kadar giderek bu maçı bize ileten TvKayseri ailesine, ilk maçta sesini kullanarak salondakileri ve takımı motive eden sevgili kardeşim Mehmet Aslankaya' ya, herkese tek tek ve de topluca Teşekkürü borç bilirim. 

Maça fazla girmiyorum, Çok kötü başladık, fark bir ara 13 sayıya çıktı ama son çeyrek öyle bir geri dönüş yaptık ki son periyodun 3 dakikasında 14-0 lık seri ile 1 sayı öne geçtik. Paris ve Nilay' ın 4 faul ile sıkıntıya girmesini çok iyi kullandık Sanders ve Sanford' u son çeyrekte devreye sokarak pota altından kolay sayılar bulduk, Bahar' ın attığı üçlük ise resmen maçı kurtaran hareket oldu. Maç sonunda Botaşspor 71-66 galip gelmesine rağmen bazılarının küçümsediği 12 sayılık fark ile finale yükselmeyi başardı temsilcimiz.

Eurocup finalinde rakibimiz Rusya' nın Dynamo Kursk takımı. Dynamo Kursk yarı finalde yine Rusya' dan BC Chevekata takımını eleyerek finale yükseldi. Çok iyi bir takım Dinamo Kursk. Zorlu geçecek mutlaka final süreci. Maçlar yarı final gibi 2 ayaklı olacak. İlk maç 15 Mart' ta Kayseri' de, ikinci maç ise 22 Mart' ta Rusya' da oynanacak. Bir kez daha başarılar kızlar. Kupayı beklemek bu dakikadan sonra sanırım daha kolay. Çok zor günlerden buralara gelmek, hem ligde, hem Avrupa' da başarılı bir performans sergilemek kolay değil. Helal olsun kızlar. Kazanamasanız da tebrikler...