30 Aralık 2011 Cuma

Nice Yıllara Kayserispor' um...


Yarın 2011' in son günü. İyisi ile kötüsü ile 2011' i geride bırakıyoruz. Yeni yılda Kayserispor adına her şeyin güzel geçtiği bir yıl dilemek istiyorum. 

Futbolumuzun katledildiği, şike yapanların hala utanmadan ŞAMPİYONLUK iddiasında bulunduğu, TRANSFER ŞİKESİ ile bir takımın kimyasının bozulduğu bir yılı geride bırakıyor olmanın sevincini yaşasakta, yeni yılda her şeyin daha güzel olacağı, adaletin yerini bulacağı, Kayserispor yönetiminin taraftarına daha çok sahip çıkacağı bir yılı karşılama umudunu taşıyorum. Nice senelere Kayserispor' um... Nice senelere Kayserispor' lu kardeşlerim...

28 Aralık 2011 Çarşamba

İstediğin Oldu Galatasaray...


Öyle ya da böyle. Bir şekilde yine yapacaklarını yaptılar. Gerek para ile, gerek medya ve basın desteği ile hem oyuncunun aklını çeldiler, hem de Kayserispor' u "kaka" göstermeyi bildiler. Biz bu oyunu daha önceleri de izlemiştik. Alışmamız lazım ama alışmak konusunda eksiklerimiz var ne yazık ki..

Ali Turan' da yaşadık aynı şeyleri. 6 ay kaptanımız, kendi şehrimizin çocuğu dediğimiz adam gitmek için futboldan uzak kaldı. Şimdi Nordin' de yaşıyoruz. Muhtemelen o da bir süre uzak kalacak takımdan, futboldan. Halbuki Amrabat' a fırsat verildi. Özür dile takım arkadaşlarından, kaldığın yerden devam et" dendi. Üstelik bunu kendisini bu takıma kazandıran Şota söyledi. İstemedi ve artık kadro dışı. Türkiye' de hangi futbolcuya 1.4 milyon € garanti ve maç başı ücret teklif edersen o futbolcunun şirazesi kayar. Kayserispor' dan yıllık 400 bin € alan Amrabat milyonları duyunca bir anda hülyalara daldı. Bir süre daha rüya göreceği kesin...

Ben kulübün dik duruşundan dolayı memnunum. Bu sadece Gs' ye karşı değil, Amrabat' ı isteyen diğer takımlara karşı da bir dik duruş.  Gel gör ki Türkiye' de karşında bir büyük(!) var ise daima yalnızsın. Herkes karşında olur. Haklı olup olmaman onlar için önemsiz nasılsa. Sen Anadolu kulübüsün, ensene tokat vurduklarında oturmasını bileceksin onlara göre. Dişli olamazsın. 

Şike, teşvik, Play-Off, Euro 2012, vs.vs. Yazdığım şeyleri yaşadıktan sonra ülke futbolunun neden 1 adım geride olduğunu anlamıştım ama son 1 haftadır daha da iyi anlıyorum. Hak edene hak ettiği değer verilmediği müddet futbolda 1 adım ileri gitmek imkansız. Geçtiğimiz asırda alınan Uefa kupası ile avunmaya devam eder dururuz...

27 Aralık 2011 Salı

Keşfedilmemiş Yetenekler. Muhittin Bozkurt


Taner Karaman' ın Kaleminden;

Klişe bir laf vardır hani, futbol sadece futbol değildir diye.. Bu ilk cümleyi okuyan herkesin aklına muhtemelen futbol ve saha dışı olaylar vs gelmiş olmalı fakat futbol sadece bunlardan da ibaret değil. Yazımda size genç bir yetenekten bahsedeceğim, muhtemelen ilk kez etkilendiğim bir futbolcu için özellikle kalemi elime alıyorum ve onun hakkında bir şeyler yazıyorum. 

Bahsettiğim oyuncu efeler diyarı Aydın'dan, Aydınspor'dan Muhittin Bozkurt. Oyuncuyu ilk izlediğim zaman Tarım Sanayispor isminde bir amatör takımda oynuyordu ve patlamaya hazır bir bomba görünümünde olduğu belliydi. Mütevazi bir ailenin, tek oğlu Muhittin, arkadaşlarının iknası ile başladığı futbol hayatına önce yaşadığı ilçenin küçük bir amatör takımında başlıyor. Hızlı futbolu, sert şutları, pratik zekası hemen gösteriyor kendisini ama şartlar bir türlü yükselmesine izin vermiyordu. Uzun yıllar Tarım Sanayispor, Madranspor döngüsünde futbol oynayan genç futbolcu, akabinde Aydın ilinin maddi olanakları, tesisleşmesi gibi bir çok özelliği Aydınspor' dan daha iyi olan Aydın Belediyespor'da şans buluyor. Azmediyor, çalışıyor ve kendisini gösteriyor. Türkiye'de amatör olmak hiç kolay değildir. Hele ki futbol aşığı birisi iseniz hiç değil. "Futbol mu? Okul mu?" sorusu ile sık sık karşılaşırsınız. Sonra da para kazanamazsınız. Eğitiminiz aksar, parasız kalırsınız ama yılmazsınız asla. Önemli olan o futbol topunun rakip kaleden içeriye girmesidir. Çamur olsa da farketmez, toprak olsa da, taşlık olsa da, futbol her yerde futboldur.

Aydınspor'un TFF 3.lige yükselmesi ile Aydın Belediyespor'dan kısa süreliğine Madranspor isimli amatör kulübe sırf evine yakın(!) diye transfer olan Muhittin, bir anda kendisini profesyonel oyuncu olarak bulur ve siyah beyazlı kulübe imzasını atar. Yakından takip ettiğimi ve beğeniyle izlediğimi başlangıçta söylemiştim. Tarzı, sahada duruşu ve futbol zekasını her geçen gün daha da geliştiriyor oyuncu.

Muhittin şuan 24 yaşında. 2001 yılında 21 yaşında iken Muğlaspor ile profesyonel hayata adım atan, 2004 yılında 25 yaşında Kayserispor' a gelen ve 2007 yılında da A Milli takımda kendisine yer bulan Aydın Belediyespor ve Aydınspor temelli Aydın Toscalı örneğini gözünün önünden asla çıkarmaması gerekiyor. Bir kasa gazoza Nazillide bir kulüpten diğerine transfer olan Aydın, azmederek 8 sene sonra kendisini milli takımda buldu.

Kendisini yakından izlemeye devam edeceğim, ve bu yazı belgedir ki ilerleyen yıllarda adından sıkca söz ettirecek Muhittin, yeter ki çizgisinden çıkmasın ve şansı yaver gitsin.

Muhittin Bozkurt Futbolcu Bilgileri: http://www.tff.org/Default.aspx?pageID=30&kisiID=321497


25 Aralık 2011 Pazar

Kayserispor Devre Arası Kamp Programı


Kayserispor yarın toplanıyor. Antalya' da yaklaşık 5 günlük bir kamp etabı var takımın. Saçma sapan bir sistemi kulüplere yamamaya çalışan ve futboldan zerre anlamadığına inandığım TFF yönetimi, bu kadarcık arada bu çocukların nasıl dinleneceğini, bedenlerini ve hatta beyinlerini nasıl dinlendireceklerini ne kadar umursuyor acaba çok merak ediyorum..

Kayserispor yarın yani 26.12.2011 tarihinde Antalya Belek' te toplanıyor, 27' sinde çalışmalara başlıyorlar. Kısaca kamp programı şu şekilde olacakmış..

27.12.2011      28.12.2011       29.12.2011       30.12.2011       31.12.2011

11.00 Saha      11.00 Fitness    11.00 Saha      11.00 Saha       11.00 Saha                
16.00 Saha      16.00 Saha       16.00 Fitness   16.00 Fitness    16.00 Fitness

24 Aralık 2011 Cumartesi

Bizimkisi Memleket Meselesi / Kasist

Eskişehirspor deplasmanına gittik Kasist olarak. Çok eğlenceliydi.. Sonuç mutlu etmedi pek ama dostluk, arkadaşlık ve en önemlisi hepimizin ortak paydası olan Kayserispor ve arma sevdası bizi bir araya getirdi. Eskişehir sokaklarında atkılı, formalı dolaştık, Eskişehir' lilerin güzel duyguları ile karşılandık ve hatta misafir edildik. Takımımızı otelden çıkartıp maça uğurladık, tribünde takımımızı destekledik. Kısaca harika başlayan, skor olarak üzüldüğümüz ama birliktelik olarak tavan yaptığımız bir organizasyonu geride bıraktık. Aşağıda izleyeceğiniz görüntüler Eskişehirspor maçının biraz amatör haliyle belgesellendirilmiş hali. İyi seyirler...


Bu arada İntertoto Kupasının kazanılması olayına şüphe ile yaklaşanlar olacaktır... Kanıt niteliği taşıyan bir yazım vardı. Buradan Kontrol Edebilirsiniz..

Pek Beceremedik Sanki. ( İlk Yarı Değerlendirmesi )



Çok umutlu girdiğimiz sezona o kadar kötü başladık ki Bursaspor mağlubiyeti, üzerine Cangele' nin sakatlanması alt üst etti hem takımı, hem bizleri. Dario' nun Kayseri ve Kayserispor için ne kadar değerli olduğunu bir kez daha görmüş ve teyit etmiş oldum bu sayede.

Genel bir değerlendirme yapmak yerine kısım kısım  bir değerlendirme yaparsak eğer, sanırım şunları söyleyebiliriz;

İlk yarının en başarılı pozisyonu çok gol yememize rağmen defans bloğumuzdu. Geçen yıl ikinci yarının hemen başında giden Alex'in yerine gelen Gürcü' müz Zurab ilk yarının tartışmasız Kayserispor' da en iyi ismiydi. O kadar yerinde müdahaleler yaptı ki yavaşlığını, hantallığını unutturdu bizlere... Defansın sağ kanadı son 5 senede ki en emin ellere teslim edilmiş bunu da gördük. Pekarik son dönemde yapılan en yararlı transferlerden oldu. Gerçekten son zamanlarda sağ bek mevkiinde yaşadığımız sıkıntıyı Pekarik ile bu sezon atlattığımız söylenebilir. Takımın gidişatına göre Pekarik' in kalmak isteyeceğini, kulübün de Pekarik' in kalması için gerekli girişimi yapacağını düşünüyorum. Eren Güngör ise yaşadığı o berbat günlerden sonra nihayet kendine gelmeye başladı. Evet eski günlerinden uzak ama yaşadıklarından sonra o formayı giymesi bile bir mucize.. Hasan Ali geçen yıl ki devamlılığının üstüne bu yıl hücumda etkin rol almayı denedi. Başlarda bunu pek becerdiği söylenemez ama özellikle Manisaspor maçından sonra kendisine geldi ve hem hücumda etkinlik sağladı, hem de sol bek görevini yerine getirdi.

Orta sahayı tek tek irdelemeye gerek yok. Düzen tutturamadığımız bir bölge olduğu için tek tek konuşmak anlamsız olur. Bana göre ilk yarının en başarılı isimlerinin başında Amrabat, Riveros ve Okay geliyor. Amrabat geçen sezonun ikinci devresinde geldiğinde çok şey bekledik ve aslında beklentilerimizi karşıladı. Bu senenin başında en büyük isteğimiz Dario ile birlikte oynamasıydı ama kısmet olmadı.. İkinci yarının ortasını geçtikten sonra Galatasaray' ın radarına girmesi şirazesini biraz kaybettirdi. Aslında Amrabat' tan beklenmedik bişey değildi çünkü geldiğinde Kayserispor' u bir basamak olarak gördüğünü söylemişti. Ama yine de takım iyi giderken yaptıkları hoş karşılanamaz. Bir diğer isim büyük umutlarla bel bağladığımız Okay. İnanılmaz yetenekli. Tek sorunu kondisyonunu 90 dakikaya yayamıyor olması. Riveros ise Ziani' den daha yetenekli(!) iddialarını çabuk çürüttü ama şu bir gerçek ki orta saha da oynayan en devamlı ve yeterli oyuncu çizgisini kaybetmedi. Açıkçası ben memnun kaldım ilk yarı için..

Forvet hattında ise beklediğimiz Gökhan Ünal' dan uzak bir Gökhan ile karşılaştık. Aslında gol sayısı çok kötü sayılmaz ama biz sadece gol olarak bakmıyoruz olaya. Gökhan transfer edildiğinde takımda ağabeylik rolünü oynamasını, takıma itici güç olmasını umut ettik ama ne yazık ki çoğu karşılaşmada bunu görmedik. Hatta bazı maçlarda arkadaşlarına karşı takındığı tavır hiç hoş görüntüler çıkarmadı ortaya.. 

Şota hoca ise bazı konularda sınıfta kaldı. Özellikle oyuna müdahale etme ve kadro tercihlerinde bazen oldukça sorgulandı ama asla ondan umudu kesmeyen bir yönetim ve taraftar grubu var arkasında. Bu sayededir ki sözleşmesi bitmeden +2 yıllık daha sözleşmeye imza attı.

Genel manada Kayserispor olarak umduğumuz, beklediğimiz patlamayı da, futbolu da sahaya yansıtamadık. Çok kötü başladık, bir ara düzelttik bu sefer hakemlere takıldık, sonra yine kötü gidişata devam ettik. Bir ara kötü oynayıp kazandık ve bu doğrultuda sezonu tamamladık. Sıralama olarak Uefa Play-Off grubundayız ama biz buradan daha iyi yerlerde olmalıydık. 

Kıssadan Hisse; bu sezonun başlangıcını Pek Beceremedik Sanki. Geçtiğimiz sezonların tam tersini yaşamak dileğiyle..

22 Aralık 2011 Perşembe

Uluslararası Arena' da Kayserispor


Ne zamandır yazayım diyorum aklımdan çıkıyor. Yoğun gündem, benim şahsi işlerim derken arada kaynamasın... İtalya' da faaliyet gösteren Scout şirketi Wyscout her yıl belirli dönemlerde ( ki bu senede 2 kez yapılıyor ) dünyanın önde gelen kulüplerini bir araya getiriyor ve genç oyuncular ile ilgili araştırmalarını paylaşıyor.. Bu yıl 2. organizasyon 28-29 Ekim 2011 tarihlerinde Milano' da gerçekleştirildi. Burada yapılan araştırmalar sonucunda açıklanan bilgilerden birisi de "Avrupa' da Kendi Ülkesi Dışından Transfer Yapan Kulüpler " konusunu içeriyordu.

Türkiye' de senelerdir genç futbolculara yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Kayserispor bu durumu ile Wyscout isimli şirketin radarına takılmış ve bu kategoride ilk 10 içinde yerini almış. Kayserispor kulübü bunun açıklamasını yaklaşık 2 hafta önce yaptı ama bizim jeton 8 köşe. Anca aklımıza geldi de yazdık bloga... Neyse işte böyle dostlar.

Kulübün resmi sitesinden yapılan açıklama; http://kayserispor.org.tr/tur/hdetay.asp?id=1177

Büyük Adamsın Şota


Şota bugünkü maçtan sonra iki güzel cümle ile ne kadar mükemmel bir adam olduğunu gösterdi. İlkinde Lig Tv spikeri Atakan Kurt'a espri ile karışık takip etmediğini ima etti. Diyalog yaklaşık şu şekilde gelişti;

-Atakan Kurt: " Hocam, Navarro maç boyunca topu yere hiç indirmedi, hep arkadaşlarına kısa paslarla topu gönderiyor. Bu sizin takiğiniz mi? Yani oyuna böyle başlanmasını siz mi istiyorsunuz? "

-Şota Arveladze: " İki senedir öğrenemedin mi? Sen beni takip etmiyorsun galiba.. " :) Alem adamsın Şota...

İkinci diyalogda ise Atakan Kurt bu sefer Amrabat konusuna değindi. Aslında soru kısmını geçip direk cevabı yazalım buraya.


" KULÜPTEN BÜYÜK OYUNCU YOKTUR. Messi bile olsa Real Madrid' den büyük değil. Şu an Kayserispor' un futbolcusu, sorun basit. Çocuk hasta.. " 

Diyorum ki; Büyük Adamsın Vesselam..


20 Aralık 2011 Salı

Biseswar!!


Ve Diego Biseswar Kayserispor'da. Geçen hafta Hollanda' ya Ömer Bayram transferi için giden Süleyman Hurma' nın asıl hedefinde Biseswar vardı. Uzun sürdü pazarlıklar. Şota' nın çok istediği bir isimdi ve sonunda Şota' da bizzat devreye girerek Diego' yu konuşmak için Türkiye' ye davet etti.

Bugün babası ve menajeri ile Kayseri' ye gelen Biseswar ile süren pazarlıklar sonucunda oyuncu ile 4.5 yıllık sözleşme imzalandı. Maliyeti konusunda herhangi bir bilgi edinemedim ama edinirsem aktarırım. 

Futbolcu ile ilgili olarak araştırmalardan çıkan sonuç; her iki kanadı da kullanabilen, kaleyi gördüğü her yerden vurabilen, 2008-2009 yılında Feyenoord' da yıldızlaşan ve yeteneklerinden şüphe duyulmayacak bir isim.  Bu sezon 5 maçta oynamuş Goal.com' a göre. 

Şimdi çoğunuz Diego' nun Amrabat yerine transfer edildiğini düşünebilirsiniz. Haklısınız da. Düşünülmesi muhtemeldir ancak ben öyle düşünmüyorum. Amrabat' ın Kayserispor' a rest çektiği, şehri terk ettiği haberleri dolaşıyor ama hiç aslı yok. Bölgesel ağrıları olduğu için yarın ki maçta oynamayaBİLİR ama kesin durumu maç saatinde belli olacak. Amrabat' ın Ocak ayında başlayacak olan Afrika kupasına gidecek olması bu transferin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Amrabat hepten gidecek olsa sadece Biseswar' ın transferi yetersiz kalacaktır.

Gelelim özellikle vurgulamak istediğim bir konuya. Diego Biseswar transferini ilk olarak haber veren iki sevgili kardeşim var. Taner Karaman ( Twitter Hesabı; http://twitter.com/#!/tanerkrmn ) ve Mehmet Ergün ( Twitter Hesabı; http://twitter.com/#!/mrrgun ) Tener Karaman Türkiye' de çok büyük bir Scout ağının kurucusu ve yöneticisi, Mehmet Ergün ise Hollanda' da fanatik bir Kayserispor taraftarı ve ben gibi futbol hastası. İkisinin de futbol bilgisi kusursuz ve inanılmaz takip yetenekleri sayesinde bir çok bilgiyi elde edebilme şansına sahibiz. Onların haberini alıp kendi haberi gibi kullananlara inanılmaz sinir oldum da o yüzden yazıyorum bu kısmı. Haberin kaynağı Taner Karaman ve Mehmet Ergün' dür bu böyle biline..

12 Aralık 2011 Pazartesi

Takım Oyunu



İleri uçta ki organizasyon eksikliği ve orta sahada ki üretkensizliği bir kenara koyarsak bugünkü maçı takımın bütünleşmesi ve takım oyunu oynaması kazandırdı diyebiliriz sanırım. 

Maç boyunca hiç bir olumlu hareketi olmayan Troisi' nin en azından bugün daha erken değiştirilmesi güzeldi. Gökhan Ünal' ın ilk yarıda ki ayakta duramaz ve ölü görüntüsü golde topa yaptığı koşu ve gol vuruşu ile kendisini unutturdu, golden sonraki sevinci ve yedek kulübesinde ki kardeşlerini bu sevince ortak etmesi bu günün en güzel bir kaç hareketinden biriydi. İkinci yarıda golün de morali ile çıkana kadar daha istekli oynadı. 

Defans bloğunun maaşallahı vardı yine. Hasan Ali, Zurab ve Eren kusursuza yakın bir performans sergiledi. Özellikle Eren' in yükselen performansı gerçekten çok değerli. Zurab ise bizim yıllardır hep ağabeylik yapan o 1 stoperimizin bugünkü temsilcisi sanırım. İnanılmaz kademeleri var. Hasan Ali bugün çok yerinde ve doğru hücumsal katkılar yaptı. Gittiği her hücumdan aynı hızda geri geldi ve Hasan Ali' nin kanadından hiç atak yemedik. Okan bugün daha iyi bir oyun oynadı. Iskası dışında hatası yoktu. Yaptığı asistin de bugünün güzel hareketlerinden biri olduğunu söyleyelim..

Riveros bugün Karabük orta sahasına tek top yaptırmadı. Defansif görevlerini en iyi yaptığı maçlardan biriydi. Menajerinin bugün Kayseri' de olduğunu düşünürsek kulübün muhtemel bir opsiyon kullanma durumunun kendisine moral verdiğini söyleyebiliriz. Tabii bunun sadece bir tahmin olduğunu söyleyelim. Santana evet çok hücumsal oynamıyor ama takım oynunda ki en önemli parçaydı bugün. Abdullah çok koştu ama Troisi' den pek bir farkı yoktu.

Amrabat' a başlı başına bir paragraf ayırıp ağzıma geleni söylemek istiyorum ama kendimi tutuyorum. Şimdi sadece oyununu değerlendirip yediği halt için apayrı bir yazı yazmak farz oldu. 

İlk yarı silikti ama ikinci yarıda kendisini buldu. Oyun içinde hücum zenginliği katan hareketleri maçın kopmasında büyük etkendi. Attığı gol yine çok güzeldi. Her ne kadar galibiyet için çaba sarf etmiş olsa da maç sonunda yaptıkları AFFEDİLEMEZ.

Bugünkü galibiyetin özetini yapacak olursak; son 2-3 haftanın kötü oyununa nispeten daha iyi bir oyunla kazanılmış bir galibiyet, hele hele Eskişehirspor deplasmanı öncesinde kazanılmış bir galibiyet iyi geldi. 3 haftada alınan 9 puan bir anda bizi ilk 8 in içine yerleştirdi. 

Şimdi haftaya Eskişehirspor deplasmanı ve ben o gün o tribünde olucam inşAllah..

Muhtemel Kadro..

Eğer ki Şota' yı tanıyorsam yine pek bir değişikliğe gitmeyecektir kadroda. Cezası biten Amrabat' ın Troisi' nin yerine oynamasını bekliyorum. Onun dışında son 2 haftanın kadrosu değişmeyecektir. 

Kadro' da olmayacakları bir kez daha tekrarlayalım.. Cangele, Pekarik ve Ömer Şişmanoğlu sakatlıkları nedeniyle kadroda yer alamayacaklar. Bunların dışında takımda eksik ya da cezalı oyuncu bulunmuyor. Kujoviç' in yine kadroya giremeyeceğini düşünüyorum. İnşAllah yanılırım...

Bu akşam ki maçta beklediğim kadro şu şekilde;

10 Aralık 2011 Cumartesi

Kasist Club ( Batuhan Samet Koç Röportajı )


Ve sonunda oluyor. Kayserispor Kulübünün Resmi Taraftar Ürünlerinin satışı için yine Kayserispor taraftarlarının ortaya çıkardığı ve kulübün destek verdiği proje Kasist Club hayata geçiyor. Peki nedir Kasist Club? Kasist Taraftar Derneği Genel Başkanı Batuhan Samet Koç ile yaptığım sohbetten notlarla sizlere aktaralım...

H.H.B: Sevgili Batuhan Samet. Nedir Kasist Club?

B.S.K: Kayserispor taraftar derneklerinden kısa adı Kasist olan ( Kayserispor İstanbul' da Yaşayan Taraftarlar Derneği ) üyelerince ortaya atılmış Kayserispor Resmi Taraftar Ürünleri projesidir. Yıllardır eksikliğini yaşıyorduk aslında biz bu türlü bir oluşumun. Sonunda biz yapmaya karar verdik. Kulübün armasını kullanabilmek için Kayserispor ile oturup konuştuk ve desteklerini aldık. Ve şimdi hayata geçiriyoruz.. 

H.H.B: Nerden ortaya çıktı? Yani aklınıza nerden geldi bu fikir? Daha önce böyle bir oluşum yoktu Kayserispor' da..

B.S.K: Evet öncesinde benzeri bir proje yoktu. Ki bunu en iyi bilenlerden birisin sende. Resmi siteden verilmiş bir bağlantı var ve lisanslı ürün adı altında tuhaf ürünler satılıyor. Onları gördükten sonra içimizde bir ukde haline geldi bu proje. Aslında işin evveliyatında bir üyemizin ( burada gülüyor çünkü o üyeyi çok iyi tanıyorum :) ) takım otobüsünü giydirme arzusunu yerine getirememesi, gerekli maddi kaynağı bulamamasının beni etkilediğini söyleyebilirim. Bizim bunu dernek olarak gerçekleştirmek adına bişeyler yapmamız gerektiğini düşündüm ve bu fikri üyelerimize açtım. Kabul gördü ve biz de Bismillah diyip yola çıktık..

H.H.B: Peki Kayserispor taraftarları ( yani bizler ) bu ürünlere nasıl ulaşacağız. ( Ben biliyorum da bilmeyenler de öğrensim derdim o yani :) )

B.S.K: Kasist Club ürünlerini ilk etapta www.kasistclub.com sanal mağazasından temin edebilecek taraftarlarımız. İlerleyen dönemlerde Kayseri' de 3, İstanbul' da 1 olmak üzere 4 farklı noktada sabit noktalarda satış yapma projelerimiz var ama bunun için bir süreç gerekli olduğunu söylemek lazım. Çünkü yepyeni bir oluşum ve elimize ne geçecek, ne kadar başarılı olacağız bilmiyorum.

H.H.B: Peki ürünler nasıl ulaşacak bizlere? 

B.S.K: Ürünler tamamen profesyonel şirketler tarafından hazırlandı. Öyle ki bu ürünleri hazırlayan Vog Tekstil Juventus, Hannover 96 gibi kalbur üstü takımların resmi ürün tedarikçisi. Biz bu işi profesyonel ellere bıraktık önce bunu belirteyim. Bu projenin bütün operasyonlarından daha önce de benzeri işleri yapan firmalar sorumlu. Ürünlerin hazırlanmasından tutunda, fotoğraflarının çekilmesine, kargolanmasına kadar her şeyi bu işi yapan ve uzmanı olan firmalara yaptırıyoruz. Sipariş verilen ürünler İstanbul için aynı gün, Türkiye geneli için kargo standardı günlerde ve yurt dışı için toplu bir şekilde haftanın belirli günlerinde transfer edilecek. Yurt dışı için toplu ürün yollanması durumu da tamamen taraftarlarımızın kargo mağduru olmamasını sağlamak için. Yurt dışında belirli noktalarda toplanacak ve dağıtımları da buradan yapılacak.

H.H.B: Aslında ben yine biliyorum ama okuyucular öğrensin amacıyla soruyorum. Bu ürünlerden elde edilecek geliri nerede ve nasıl kullanacaksınız?

B.S.K: Bu konuya özellikle vurgu yapmak istiyorum. Kasist Club ürünlerinden elde edilecek gelirin yaklaşık %50' si Kayserispor kulübüne teslim edilecektir. Kayserispor' un bu konuda ki bir ihtiyacını karşılamak, kulübe ek girdi sağlamak bu projeye başlarken en büyük amaçlardan biriydi ve öyle de olacak. Geriye kalan %50' lik dilimin büyük kısmı yine bir Kasist Sosyal Sorumluluk ve Taraftar Kazanma Projesi olan " Okumuş Taraftar Bursu " na kaynak olarak aktarılacak ve bu uğurda kullanılacaktır.

H.H.B: Kasist niye bu işe girişti? Doğru bir tabirle size göre ne vardı?

B.S.K: Bu soruyu bari sen sorma :) Yukarı da nerden ortaya çıktığını anlattım. Bu soruya da cevabım aynı olsun. En azından şimdilik...

H.H.B: Peki sevgili Samet. Emekleriniz için teşekkürler. Ne zaman alışveriş yapabileceğiz?

B.S.K: Normal de bugün sistem hizmete giriyor. Bankalardan kaynaklanan kredi kartı sorunları nedeniyle 2-3 gün sadece banka havalesi ile satış yapılabilecek. Bir kaç gün içerisinde normal şartlarda satışa dönüp inşAllah bir an evvel ürünlerimizi bitirip yeni yeni siparişlere başlayacağız..

H.H.B: Teşekkürler sevgili Batuhan Samet Koç. Umarım emekleriniz boşa gitmez ve umarım birilerine bu projeniz gerekli dersleri verir... :)

B.S.K: Biz ders versin derdinden çok faydamız olsun derdindeyiz.. İnşAllah hem taraftarlarımızı resmi ürünlerimize kavuşturur, hem de kulübe ve Okumuş Taraftar Bursu projesine gerekli desteği sağlarız... Tüm taraftarlarımızı lisanslı ürün almaya çağırıyoruz... Bir kez daha sanal mağaza adresimiz ile bitirelim sözümüzü.. www.kasistclub.com

8 Aralık 2011 Perşembe

Emniyet Şeridi!


4 günde kötü oyunla da olsa alınan 6 puan resmen ilaç oldu ilaç. Hani otobanlarda emniyet şeritleri vardır, zor zamanlarda GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ OLAN ARAÇLARIN kullanılması için yapılan. İşte o Emniyet Şeridini YASAK olmasına rağmen kullanıyoruz bir kaç haftadır. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama Manisaspor maçından bu yana o bizim yan paslarla topa sahip olma geleneğimiz, yerini topla az oynayıp karambolden veya kontralardan bulunan gollere bıraktı. 

Manisaspor maçında, İBB Spor maçında ve bugün Samsunspor maçında bu oyun anlayışıyla çıktık sahaya. Manisaspor maçı işin deneme yanılma kısmıydı sanki. Sonrasında İBB Spor maçında yine topla içli dışlı olma alışkanlığını bıraktık. Özellikle son iki maçtır toplamda 300 olumlu pası göremiyoruz. Hatırlayın, önceki haftalarda daha 60. dakika da 300 olumlu pasa ulaşıyor maçları yaklaşık 400-410 pas ile bitiriyorduk. Ama alınan sonuçlar ortadaydı. Son 3 haftadır bu huydan vazgeçtik ve de iyi oldu. Takımın kötü gittiği şu günlerde önemli olanın 3 puan olduğunu nihayet anladık.

Bugün Kayserispor' da güzel olan bir kaç şeyden birisi Eren Güngör' ün eski Eren gibi oynaması ve partneri Zurab ile muhteşem ve kusursuz bir oyun ortaya koymasıydı. Bu durum inanın 3 puandan daha değerliydi benim için. Keza Santana' nın da çok oyunda görünmese de eski günlerine yakın bir futbol oynadığını söyleyebiliriz. Takımın en kötüsü attığı gole ve yaptığı koşulara rağmen yine Troisi' ydi. Anlamadığım şey bu adam doğru dürüst top kontrol edemezken nasıl oluyorda 28. saniye de oralara kadar gelip o golü atıyor :) Neyse ayağına sağlık diyelim. Nadir ileri uçta çok koştu, çok çabaladı. Fazla top tutamadı ama bir kaç güzel hareketle gözlerin pasını sildi. Okay Pazar günkü Okay' dan oldukça uzaktı. Hasan Ali 3 haftadır eski Hasan Ali olma yolunda. Okan sağ bekte hala sırıtıyor ve Pekarik için "Gel gel sarışınım gel." şarkılarını söylememize neden oluyor.

Samsun' da sabahtan başlayan yağış zemini perişan etti, futbol oynamayı neredeyse imkansız hale getirdi. O zemin de ve o şartlarda 90 dakika mücadele eden her iki takım oyuncularını kutlamak gerek. 

Maç içerisinde takıldığım iki pozisyon oldu. İkisinde de kararlar Kayserispor lehineydi. Birincisi Riveros' un Mustafa Sarp' a yaptığı hareketti ki istem dışı olduğunu düşünüyorum ama buna rağmen bence kırmızı karta kimse itiraz edemezdi. Hakem uyarmadı bile. Bir diğer pozisyon ise Hasan Ali' nin çizgi dibinden çıkardığı top. Vicdanı olan hiç bir hakem o pozisyona el var, penaltı demezdi ki denmedi zaten. Ama şunu da bir kenara yazalım. O Pozisyonda Hasan Ali değil de bizim Apo olsaydı kollarını iki yana açar ve topu kucaklardı. İşte futbol altyapısı denen şey böyle birşey..

Haftasonu Karabük geliyor Kayseri' ye. Matematiksel olarak kötü durumdalar ve puan almak isteyeceklerdir. Bülent Korkmaz' ın gelişi ile takımda bir maçlıkda olsa bir kıvılcım yakaladı ama sonra yeniden söndü. Karabük bu görüntüsü ile ligin zayıf halkalarından biri ama hafife alır, küçümser, nasıl olsa kazanırız havasıyla karşılarına çıkarsak o zincir boğazımıza dolaşır ve nefes alamayız. Kalan 4 haftayı en az puan kaybıyla atlatıp devre arasında gerekli takviyelerle yolumuza devam edelim inşAllah...

Sağlıcakla...

7 Aralık 2011 Çarşamba

Amrabat Transferi " Sükut İkrardan Gelir. "


Her transfer döneminde adına büyük denilen takımların yüzsüzlükleri ve iğrençlikleri ile uğraşmaktan bıktık. Anadolu takımlarının yok sayılması, görmezden gelinmesi, başarı kazanmalarının istenilmemesi gibi durumlar artık mide bulandırmaya başladı. Her ne kadar Bursaspor ve Trabzonspor bu konuda gerekli kapakları kapatmış olsalarda ne yazık ki yüzsüzlük kaldıkları yerden devam ediyor. 

Yine bir transer dönemi ve yine yüzsüzlükte sınır tanımayan bir büyük takım. Ne kadar yönetim değişse de, ne kadar insanlar değişse de Gs' de ki anlayış ne yazık ki senelerdir değişmedi. Hala birilerini yok sayma inatlarından vazgeçmediler. En son Amrabat olayında gördük ki Gs yine kendisine yakışanı yapma gereğini duymuş. Bir kaç gün önce TRT 1 de Stadyum programına katılan Ünal Aysal Kayserispor' lu Amrabat için resmi teklif yaptıklarını açıkladı. Sonrasında Süleyman Hurma bağlandı ve " resmi teklif yok, sadece telefonla bilgi istediler ve gerekli yanıtı aldılar ama oyuncuyu ve menajerini ayartmaya çalışıyorlar. " dedi. Devamında Ünal AYSAL Gs resmi sitesi aracılığıyla; " kulübü ile sözleşmesi devam eden bir oyuncunun ayartılması söz konusu değildir. " gibisinden bir açıklama yaptı. Son noktayı Kayserispor Başkanı Recep Mamur koydu ve " Gs' nin Amrabat için telefonla transfer teklifi yaptığını, bunun kabul görmediğini, gerekli cevabın verildiğini ancak Gs kulübünün gayri ahlaki yollarla oyuncuyu ve menajerini ayartmaya çalıştıklarını. " anlattı.

Bu açıklamaya Gs kulübünden hiç bir cevap verilmedi. Şimdi merakım şu ki; Bir kulübün genel menajerine cevap verme gereği duyan Gs başkanı Sn. Ünal Aysal, Kayserispor Başkanı Recep Mamur' un açıklamalarına neden cevap vermez? Bakınız atalarımız der ki; " Sükut ( Sessizlik ) ikrardan ( kabulden ) gelir. "  Bu konu da daha da başka bir yoruma gerek yoktur sanırım..

Ayrıca Amrabat' ın bu konuda açıklamalarına yer veriliyor ki her futbolcu gibi maalesef o da kendisini bu büyük takımda oynama sevdasına kaptırmış olabilir. Gayet doğaldır. Kendi çocuğumuz dediğimiz Ali Turan bile 6 ay oynamamayı göze aldıysa Amrabat da bu açıklamayı yapar. Ama şunu kimse göz ardı etmesin. Amrabat' ın Radyospor' a yaptığı açıklamada; " Kayserispor izin verirse " cümlesi çok önemli ve de değerlidir.. Tabii anlayana.

Bir de şu kendisini spor medyası olarak adlandıran güruh var ki evlere şenlik. Amrabat' ın sözleşmesi 2015 Mayıs' ına kadar devam ediyor. Bunu bile bile Kayserispor' u hala; " transferde zorluk çıkaran, kulüplerle kavga eden bir yönetime sahip. " olarak lanse etmek hangi insanlığa sığar biri anlatsın lütfen. Haklı olduğu davada Kayserispor' u eleştirenlere diyecek çok şey var ama LA HAVLE onların içinden en mantıklısı...

4 Aralık 2011 Pazar

Yazmazsam Çatlarım.


Bilet fiyatlarının pek işe yaramadığını bir kez daha gösteren Kayseri' lilere de ayrıca teşekkürler. Zira biz bunu söylemiştik. Tüm stadyumu doldurup sessiz sedasız maç izleyecek seyirciler yerine ortalığı ayağa kaldıracak 10 bin TARAFTARIN daha kıymetli olduğunu, bunu kazanmak için çalışılması gerektiğini her defasında izah etmiştik. Ama ne hikmetse bir kulaklarından girdi, diğerinden çıktı. Belki de onu bile yanlış biliyoruzdur. Belki kulakları bile duymamıştır bizleri. 


Son Kale


İkinci 45 dakikanın kısa bir değerlendirmesini yapmak için geçtim bilgisayar başına. İlk yarıyı kişisel işlerim nedeniyle izleyemedim ama çevremdeki dostlarımdan edindiğim bilgiler İBB Spor' un baskı koyduğu ve net goller kaçırdığı konusundaydı. Devre arasında gördüm ki haklılar. İlk yarı da tek ve en etkili atağımızı Amrabat ile yaşamışız ki o da kaçmış zaten. 

İkinci yarıda yine oyun üstünlüğünü ele geçiremedik. Sezon başından beri belki de en mahkum oyunu izledik bugün Kadir Has' ta. İnanılmaz kötü bir pas organizasyonu vardı ki yan paslarda bile sorun yaşadık. İstatistiklere bakmadım ama bu hafta 300 olumlu pası falan bulmamız pek mümkün görünmüyor.

Gökhan' ın yerinde 11 de başlayan Nadir çok mücadele etti, iyi toplar indirdi, bir kaç kez iyi yerlerde fauller aldı ama daha pişmesi lazım. Nadir oyundan çıkarken yuhalayan bir güruh vardı ki içimden çok güzel andım onları. Bir de Pekarik yerine 11 de başlayan Okan vardı. Ne yazık ki oynadığı sağ bek mevkiinde inanılmaz sırıttı. Attığı topların hiç biri yerini bulmadı. Tek olumlu pası Nadir' in ceza sahasında önüne alamadığı ortasıydı. Sanırım daha zamanı var. Okay bugün orta sahada ayakta kalan ve yine beleştende olsa 3 puanı getiren isim oldu takımda. Senelerdir gördüğüm en pervasız orta saha kurgusuna sahip olduğumuz şu dönemde TEPEDEN TIRNAĞA YETENEK olan Okay' ın daha çok şans bulması ve o forma için daha çok mücadele etmesini sağlamalıyız. Ve maçın adamı Navarro'ydu bu su götürmez bir gerçek. İBB Spor cezasahası içerisinden karşı karşıya hiç pozisyon bulamadı ama uzaktan inanılmaz şutlarla kaleyi yokladı. Navarro' nun transferinden bu yana ilk defa arkama yaslanıp, içim cız etmeden bir maç izledim desem yeridir. 

Nadir oyundan çıkarken kardeşine moral vermek için alkışlayan Gökhan, Nadir' i yuhlayanlara inat alkışlamak nedir bilen Kayserispor taraftarları, Okay' ın attığı golden sonra ki sevinç yumağı, Şota' nın yine golden sonra yardımcısı ile sarmaş dolaş olup yine golden hemen sonra havaya kalkan sevinç ve gurur yumruğu maçtan gözüme takılan en güzel görüntülerdi. Ne olur " ARKASI YARIN " denen pembe dizilere dönmesin bu sevinç anları.

İBB Spor için ise söyleyebileceğim bir kaç kelime var. Çok iyi bir takım. İnanılmaz yetenekleri olan futbolcuları var. Webo ve Deko gibi çok ama çok önemli iki silahları var. Taner Yalçın benim çok beğendiğim bir gurbetçiydi ve şu anda İBB Spor kadrosunda. Bugün oldukça etkili oynadı. Bundan sonra ki dönemde başarılar diliyorum İBB Spor takımına.

Hakem 80. dakikaya kadar iyi götürdüğü maçı, bu dakikadan sonra kaybetti ne yazık ki. Normal şartlarda 2 kırmızı kart göstermesi gerekirken 2 sarı kart ile ortamı yatıştırmaya çalıştı. İkinci yarı için konuştuğumda hakemin performansının vasatı geçemediğini söylemek isterim...

3 Aralık 2011 Cumartesi

Kapak Olsun Size.


Gs ile arayı düzeltmek için kendi stadyumunuzda kendi taraftarınıza pankart ve bayrak yasağı getirdiniz, bayrak getiren taraftarı az kalsın tartaklacaktınız, yetmedi Gs taraftarının açtığı pankart ve bayraklara seyirci kaldınız. Şimdi kendi genel menajerimizin açıklamalarıyla gördük ki o Galatasaray sizi yine bir yerine takmamış, gitmiş direk Amrabat' ın menajeri ile transfer pazarlığı yapmış.

Süleyman Hurma' nın açıklamaları burada. Bakın bakalım neler demiş Genel Menajerimiz. Açıklama

Kapak olsun sana KAYSERİSPOR YÖNETİMİ... Kendini daha da fazla ayağa düşüremezdin. KAPAK OLSUN... 

Kayseri' li olmayan Genel Menajeriniz size Kayserispor' luluk dersi veriyor, müsait bir zaman da iki saat ders alın. Belki içinizde az biraz KAYSERİSPOR sevdası filizlenir. Umudum yokta...

Duraklama Devri


Erciyesspor iyi futbol oynuyor. Ama son bir kaç senedir yaşadığı o duraklama devrini bir kaç maçtır yine yaşıyoruz. Bugün futbol olarak pek bişey izletemedi her iki takımda. Bazı pozisyonlar bulmamıza rağmen son vuruşlarda ki etkisizlik puanların paylaşılmasına neden oldu.

Emrah BOZKURT yine ne kadar iyi bir golcü olduğunu ispatladı bugün bize. O top ancak öyle vurulursa gol olurdu ki Emrah bu konuda oldukça iyi bir santrafor. Posinkoviç ve Sofianne Hanni bugün etkili olamadılar. Zira ikinci yarıda Posinkoviç' in etkisiz oyununa devam etmesi üzerine Alican TEZ' i oyuna aldı Fikret Hoca. Yalnız orta saha da Hasan Wasffa beklendiği kadar etkili olamıyor. Bana mı öyle geliyor diye düşünüyordum ki bugünkü futbolunu gördükten sonra tamamen kanaat ettim. Bir de Amit Guluzade mevzuu var. Ben bu çocuktan çok iş bekliyordum ama haftalardır on bir de başlamasına rağmen maalesef etkisi yok. İkinci yarıda umarım düzelerek takıma katkı sağlar.

Elazığspor ise ligde bulunduğu yeri hakettiğini gösterir bir maç çıkardı. Özellikle ilk yarıda ki etkili oyunu ile Erciyesspor' u oldukça sıkıntıya soktu. 10 numaralı formayı giyen Arif ŞAHİN' i bugün çok beğendim. Belki takımı adına bugün o kadar etkili olamadı, belki maçı çevirecek kadar futbol oynamadı ama Arif takım oyununda ne yapılması gerekiyorsa bence fazlasıyla yaptı.

Girilen Duraklama devrinden tez çıkılmasını diliyorum. Zira Süper Lig' de Erciyesspor' u görmeyi çok özledik ve bu takım bunu fazlasıyla hakediyor.

Bay Tahmin


Ben izlemedim ama izleyenlerin paylaştıklarından anladım ki yine ortalığı kasıp kavurmuş Murat Özarı ile Fikret Engin. Adamlar iddia programını tek kelime ile Talk Show ve hatta Stand Up Show haline getirmiş durumdalar. Dün akşam yanlış okumadıysam büyük usta Cengiz Kurtoğlu' nu davet etmişler programa. Önceki programlardan birinde söz almışlar. Enfusi Kurtoğlu'ndan katılacağı konusunda. O da kırmamış ve dünkü programa katılmış.

Izleyen herkes çok eğlenceli bir program yaşadıklarını anlatıyor. Espriler havada uçuşmuş, Fikret Engin kendinden geçmiş vs.vs. :)) Çok güldüm yapılan esprileri okuyunca. Aşk olsun Murat Özarı ve Fikret Engin'e. :))

Cumhurbaşkanıma Açık Mektup(!)




Sayın Cumhurbaşkanım. Önünüze gelen Sporda Şiddet Yasasını neden veto ettiniz? Neden önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, bu seçimin halk tarafından yapılacağını unuttunuz?

Şimdi Şikecileri desteklemediniz, onların rahat hareket etmesini engellediniz diye MaazAllah 30-35 milyon ŞIKE DESTEKÇISI size oy vermezse ne yapacaksınız? Değer miydi sayın Cumhurbaşkanım?

Bu ülkede at koşturmaya alışanlara HADLERINI BILDIRMEK size mi düştü sayın Cumhurbaşkanım? Koskoca TBMM'de oy kaygısı olmayan(!) değerli Milletvekillerimizden daha mi iyi biliyorsunuz?

Ya da normal şartlarda birbirlerine rakip oldukları halde kuyrukları kapıya sıkışınca ve kendilerinin de aynı duruma düşebileceklerini tahmin edercesine taraftarlarını hiç umursamadan VOLTRAN misali bir vücuda bürünen Kulüpler Birliği Vakfının değerli(!) üyelerinden daha mi iyi biliyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanım. Sizi bir Anadolu kulübü taraftarı olarak AYAKTA ALKIŞLIYORUM. Kurulu düzene kafa tutup, en azından her şeyin onların istediği gibi olmayacağını gösterdiğiniz, bu ülkede haksızlığa, hak yiyenlere dur diyecek birinin olduğunu hatırlattığınız ve tehditlere boyun eymediğiniz için. Saolun Varolun..

2 Aralık 2011 Cuma

Neden Sadece Kayserispor



Sorunun cevabı ile mi başlasak acaba? : ) Bu bir tutkudan ibaret belki. Bir vazgeçememezlik ya da. Her şeyini endekslemek, onunla sevinip onunla üzülmek her zaman. Bilmiyorum işte. Asıl cevap aşağıda...

Türkiye' de hemşehricilik ya da daha düz tabiriyle şehir milliyetçiliğinin işe yaramadığı tek husustur futbol. İstisnalar hariç tabii. Çünkü futbol ülkesi değiliz. Bakın İngiltere' ye, Almanya' ya, İtalya' ya, Hollanda' ya ve Fransa' ya. Her şehrin kendi takımının taraftarı vardır. Stadyumları genelde doludur ve yaşadıkları şehrin takımını tutarlar. Hoffenheim bunlara en güzel örneklerden biridir mesela. Ya da bu yıl İngiltere Championship te olan Wigan Athletic. Ne biliyim bir sürü örnek vermek mümkün. Villereal, Sochaux vs. vs. 

Ama Türkiye' de böyle değil, olamıyor nedense. Tutturmuşlar bir dört büyük türküsü sadece onu söylüyorlar. Biraz Bursa, biraz Eskişehir istisnai sayılır.


Belki size absürt, abartı ya da palavra gelecek ama bu sorunun cevabı kesinlikle " MEMLEKET MESELESİ " Peki kendi kendime ya da dışarıdan biri " Neden Sadece Kayserispor? " diye sorduğunda verdiğimiz cevap sizce ne kadar tatmin ediyor soruyu soranları? O da ayrı bir tartışma ya da yazı konusu. Sağlıcakla...