7 Ekim 2011 Cuma

"Kayserispor ve ( Geleceğimiz ) Gençler"

2008 yılı idı. Kayserispor Türkiye Kupası Şampiyonu olmuş Süper Lig tarihinde ki en büyük başarısına imza atmıştı. Uluslararası arena da Ertuğrul Sağlam yönetiminde 2006 yılında kazanılan Uefa İntertoto Kupasının ardından Tolunay Kafkas ile devam edilen yolda geldiğimiz son durağın ucunda Türkiye Kupası vardı ve o kupa kaptan Mehmet Topuz ile çoğu Kayserispor' lunun adını itina ile andığı Ali Turan' ın ellerinde havaya yükseliyordu. Bu takımda ki tecrübenin, birlik ve beraberliğin getirisi idi kulübe. Sonrasında yavaş yavaş yaprak dökümü başladı. İvankov, Gökhan Ünal, Kamber Arslan, Kemal Okyay, Turgay Bahadır bir bir ayrıldılar takımdan.

O seneye kadar Kayserispor hep tecrübeli isimlerle yola çıkmış, takımda oynayanların büyük kısmı ağabeylik yapacak isimlerden seçilmişti. Genç oyuncu transfer edilmiyor değildi ama ağırlık tecrübeli isimler yönündeydi. O yıl kulübün transfer politikası birden değişti. Genç isimlere yöneldi Kayserispor. Umut Koçin, Armağan Kuş, Eren Güngör, Harun Erbek, Muslu Nalbantoğlu bu isimlerin başında geliyorlardı.


Bu oyuncuların içlerinde en çok tartışılacak isimler sanırım Muslu ve Harun olurdu. Tek maçta forma giymeden gönderilen bu iki oyuncu büyük umutlarla transfer edilmişti. Özellikle Muslu ile ilgili çok ama çok iddialı konuşuluyordu ama...


Harun Erbek Tolunay Hoca' nın göz ağrısıydı. Avusturya' da oynayıp, hocalık yaptığı dönemlerden tanıyor ve takıma kazandırılmasını istiyordu. Zira Turgay Bahadır' da kendi öğrencisiydi. Önce Turgay, ardından Harun geldi. Harun Erbek 2011 yılına kadar 3 yıllık sözleşmeyi imzaladı ve aradan uzun bir zaman geçmeden " YETERLİ GÖRÜLMEDİĞİ İÇİN " önce paf takımına, gönderildi, ardından da kulüple ilişiği kesildi. Nedenini kimse anlayamadı. Harun Kayserispor' a transfer edildiği dönemde Avusturya Ümit Milli Takımının oyuncusu idi. Kayseri' den giderken Avusturya II. Ligine transfer oldu. Gelecek için çakılan bir çivi kendi ellerimizle söküldü. Harun Kayserispor' a o zamanın parası ile tam 600 Bin Euro bonservis bedeli ile transfer edilmişti. Gerek oyuncu ile, gerek transfer edildiği kulüp olan Ried ile Kayserispor kulübü FİFA' lık oldu ve bu paralar ödendi.


Muslu Nalbantoğlu ise bir Süleyman Hurma transferi olarak girdi o dönemde kayıtlara. FM oynayanların çok iyi tanıdığı, değeri yüksek, çok şey beklenilen bir isimdi. Gelişi FM camiasında baya gürültü kopardı. Kanayan yaramız olan sağ beke kesin çözüm denildi, yazıldı, çizildi. Bakıyoruz elde var "0" Muslu' da tek maç forma giymeden giden gençlerimizden ( pek genç sayılmasa da ) oldu. Süper Kupa Finali hazırlıkları sürerken takım kadrosunda ki oyuncuların sayısının düşürüleceğine dair bir açıklama yapmıştı Tolunay Kafkas. Gerek Harun' un, gerek Muslu' nun gönderilme nedenleri aynıydı. 
" Yeni transferlerimiz Harun Erbek ile Muslu Nalbantoğlu hazırlık döneminde istediğimiz gibi takıma uyum sağlayamadı. Bu yüzden biz de kendileri ile yollarımızı ayırmayı düşünüyoruz. " 


Muslu' nun o zaman ki değeri yaklaşık 700-800 bin Euro idi. Bu paranın ödenip ödenmediğini bilmiyorum. Bildiğim tek şey 2007-2008 sezonu FM efsanesi Muslu Nalbantoğlu Kayserispor' dan " UYUM SAĞLAYAMADIĞI " gerekçesiyle gönderildi o dönemde.


Her ne kadar iki oyuncunun da neden gönderildikleri konusunda tatmin edici bilgiler olmasa da gönderildikleri kesin. 


Peki ikisi de kalsaydı ve Kırmızı Sarı Formayı giymeleri için şans tanınsaydı? Belki her şey çok daha farklı olacaktı. Biz sağ bek ve sol bek sorunlarını ( Toledo' yu tenzih ederim ) tam 3 sezon önce halletmiş olabilir, bugün Hasan Ali ve Pekarik alternatif olarak elimizde olabilirdi. Ya da tam tersi Harun ve Muslu alternatif olurdu. Ama bişeyler olurdu. Mesela ne olurdu? Takım içerisinde ki temel sağlam olur, her sene yaşadığımız oyuncu sirkülasyonu daha az yaşamış olurduk. En aza indirgenen oyuncu sirkülasyonu sayesinde temelin üzerine çıkılacak sağlam katlarlaözlediğimiz, beklediğimiz ve yıllarca gırtlak patlattığımız başaırlara daha kolay ulaşabilirdik.


Yarın Aynı dönemde gelen Eren Güngör, Umut Koçin incelemesi ile devam edicez. Esen kalın...