28 Eylül 2011 Çarşamba

Şota İle +2 Yıl Daha



Ve bazı kesimlerce BEKLENMEYEN şey oldu. Kayserispor Teknik Direktörü Şota Arveladze ile 2 yıl daha sözleşme imzaladı. Yani Kayserispor HOCA İSTİKRARINA devam edeceğini gösterdi. Son bir kaç gündür özellikle Kayseri Yerel Basınında Şota için MİY maçının son şans olduğu, bu maçta alınacak herhangi bir kötü sonucun Şota' nın istifasına ya da KOVULMASI(!) na kadar gideceğini iddia eden haberler çıkıyordu. Bundan önceki senelerde olduğu gibi Kayserispor Yönetimi bu güruha yine kapak kapatmayı, tokat gibi bir cevap vermeyi ihmal etmedi ve Şota ile 2 yıl daha devam dedi.

Peki Şota ile 2 yıl daha devam edilmeli mi? Şota bazı eksikliklerini görür, hatalarını kabul eder ve bunları düzeltirse kesinlikle Kayserispor' un Alex Ferguson' u olmalı. O kadar seviliyor ki hata yaptığı zaman ya da yanlış bir iş denediğinde " sen yanlış yaptın. " diyemiyor hiç kimse.

Nedir Şota' nın eksikleri ve hataları? Kesinlikle bir kere transferi hocanın kendisi yapacak. Tamam Süleyman Hurma' nın bitiriciliğine, scout ağına güveniyoruz ama takımı oynatan, sistemi kuran, dolayısıyla bu sisteme uygun isimleri alacak olan Şota' dır, onun yapması gerekir.Kayserispor' da Şota' nın transferde ki etkisi ne yazık ki istenen seviyede değil. Buradan şu anlaşılmasın sakın. " Şota' nın istemediği transferler yapıldı. " Kesinlikle hayır. Şota' nın bu konuda pabuç bırakacağını sanmıyorum. Mutlaka transfer konusunda bilgilendiriliyordur ama kendisine sunulan isimleri değerlendiriyor ve karar veriyordur. Yoksa ben Gökhan Ünal, Cem Sultan, Riveros, Engin, Nadir transferlerini Şota' nın yaptığını ya da istediğini düşünmüyorum. Önüne gelmiştir, araştırmıştır ve karar vermiştir. Ha istemediği oyuncuya da " İstemiyorum" diyebilecek kapasitedir eminim.

Elinde ki oyuncuların gelişimine katkı sağlamalı. Şota' nın elinde bir çok genç oyuncu var. Şota geldiğinde Ömer' de, Furkan' da elimizde ki gençlerdi. Ne yazık ki geçen 1.5 yılda ne Ömer, Ne Furkan oynadıkları futbolun üzerine bişey koyamadılar. Şota gibi bu işi bilerek ve severek yapan birisi genç oyunculara daha çok zaman ayırmalı, onları kazanmalı ve futbollarını geliştirmelerine yardımcı olmalıdır. Hele ki Okay, Engin, Nadir, Cem Sultan gibi cevherler varsa elinin altında daha eğilmelidir bu konuya.

Oyun okuma ve müdahale etme zaafını gidermeli. Ne yazık ki geldiğinden bu yana gözümüze çarpan en büyük sıkıntısı bu. Son olarak Fenerbahçe maçında ki anlamsız 2 oyuncu değişikliği ve oyuna müdahale etmeyişi iyice kendini belli etti. Fenerbahçe' ye karşı 1-0 gerideyken forvet çıkarıp forvet alırsan, aldığın forvet 4 haftadır etliye ve sütlüye karışmamış bir forvet olursa, topu ileri taşıyan tek oyuncunu çıkartıp orta sahada ki defansif oyuncularının sayısını 3' e çıkarırsan, her takıma aynı sistem ile çıkıp bütün takımları aynı kefeye koyarsan, sisteme göre oyuncu aldırmayıp ( ya da aldıramayıp), oyuncuya göre sistem anlayışını seçmezsen herkes hakkında aynı şeyi düşünür. "Oyuna Müdahale Zaafı Var." Eğer ki bu konuda da kendini geliştirir ve bu sorunu hallederse eminim ki Şota çok çok daha büyük işler yapacaktır.

Bizler Tolunay Kafkas gibi bir futbol dehasına(!) üç yıl dayanmış cefakar taraftarlarız. Öyle ki üç yıl boyunca doldur boşalt futbolu oynayan yer yüzünde ki tek takımız. Üstüne üstelik Tolunay Kafkas' ın çekilmez Entellektüelliği ve bazı konularda ki şehri ve taraftarı hedef alan açıklamarıyla geçti bu üç yıl. Ama Şota öyle mi?

Ağzını açtığı anda kulak kesiliyorsun. " TAKİM " demesini dinliyor, O konuştuğunda " HARBİDEN " keyif alıyorsun. Şota Hocanın insanlığı, sempatisi, çalıştığı isimlerin büyüklüğü, futbolculuk hayatında ki başarıları, daha teknik ve daha taktik futbol anlayışı, sistemli ve bilimsel çalışmaları bu takımda çok çok daha uzun seneler kalması gerektiğini ve çok başarılı olacağını gösteriyor. İnşAllah yanılmam...

22 Eylül 2011 Perşembe

Biraz Dikkat.

 
Yarın ki maçı Kuddusi Müftüoğlu yönetecek. Aslında tam bir saattir yazmaya çalışıyorum ama o kadar çetrefilli oldu ki vazgeçtim ve sadeleştirip yayınlıyorum.

Malumunuz Fenerbahçe' nin 3. hafta da oynadığı Manisaspor maçında verilmeyen bir golü var son dakikada. Haliyle gol mü, değil mi tartışmasına girmiyorum ama tartışmalı olduğuna hem fikirim. Maçtan sonra Fenerbahçe' li yöneticiler, Teknik Kadro, futbolcu, taraftar ve hatta malzemeci bu verilmeyen gol hakkında konuşmaya başladı. Klasik büyük takım (!) faaliyetidir her tartışmalı pozisyondan sonra konuşmak ve bir sonra ki haftanın hakemi ve MHK' yı etki altına almaya çalışmak.

Kuddusi Hoca bu satırları okur mu bilmiyorum. Her şeyden önce  istediğim üzerinde ki formanın hakkını vermesi. Fazlasını isteyenin de gözü çıksın. Ama bana eyyamcılık yapanın ya da yapacak olan varsa onun da canı çıksın. Kimse emek hırsızlığı yapmasın lütfen. Hakem neyi gördüyse onu çalsın ve maçı katletmesin. Başkaca bir isteğimiz yoktur kendisinden. 

Kayserispor' u hafife alanlar; Hakan Sivriselvi gibi bu hafife almanın cezasını çok ağır şekilde öderler. Bu bir Tehdit değil uyarıdır. Biz kimsenin soyunma odalarını ziyaret etmiyoruz. Buralardan kimseyi tehdit etme niyetimiz yoktur unutmayasınız. Ama Kayserispor' un da artık hakkını yedirmeyeceği kulaklara küpe olsun.

Fenerbahçe Maç Değerlendirmesi


Geçen sezon 2-0 lık skorla yolcu ettiğimiz Fenerbahçe' ye Kayserispor taraftarlarından ince bir gönderme. Bakalım bu sene ne düşünüyorlar :)
Yarın bu saatlerde Fenerbahçe ile oynayacağımız maçın harareti sarmış olacaktır beni. O yüzden şimdiden taktik, teknik derleme ve değerlendirmeler yapmakta fayda var. Sonra unuturuz maazallah, ne der dostlar :)

Fenerbahçe eksik geliyor Kayseri' ye. Her şeyden önce Mehmet Topuz ve Serdar Kesimal sakatlar ve oynamayacaklar. Gökhan Gönül, Emre Belözoğlu ve Selçuk Şahin' de kadro da olmayacaklar. Bu da demektir ki Fenerbahçe' nin onbirinde oynayan sağlam defansından 2, oyuna yön veren orta sahasından 3 futbolcu sahada olmayacak. Geniş bir kadroya sahip olan Fenerbahçe' yi bu sakatlıklar ne kadar etkiler bilmiyorum ama oyunda hırsı ile takımı yönlendirebilecek adamları olduğunu düşünmüyorum. Bu büyük avantaj bizim için.

Nasıl oynamalıyız noktasına gelince; 

Gaziantepspor maçında gördük ki pas yapma konusunda ilk iki haftada ki sıkıntıyı atmaya başlamışız. Bunda topu ileri taşıyabilecek oyuncuların sahada olması, bir birini iyi tanıyan iki ön liberonun takıma olumlu yönde etki yapması çok önemliydi. Fenerbahçe maçında da bu düzen devam etmeli ama daha hırslı olmalıyız. Aslına bakarsanız bence bu maç 4-4-2 sisteminin uygulanması gereken maçlardan biri. Lugano ve Serdar' sız bir Fenerbahçe defansı hava toplarında etkili olamayacaktır. Bilica ve Bekir' in üzerine oynanancak her hava topu bize avantaj getirecektir. Bunun için Nadir' in bence Ömer ile birlikte onbirde oyuna başlaması gerek. 

Farklı Görüş blogdan Muzaffer Şahin' in Gaziantepspor değerlendirmesinde vurguladığı önemli bir noktaydı bu husus. Havadan Nadir Çiftçi' ye gelen her top yere ve Kayserispor oyuncularına indi. Bu oyun kurgusu " eğer ki maç içerisinde baskı yiyecek olursak " kullanabileceğimiz hava topları için bize avantaj sağlayacaktır. Gel gelelim forvet bölgesinde rol vereceğimiz her iki oyuncumuz kanat oyunlarında da etkili olabilir. Hem Nadir, hem Ömer Şişmanoğlu kanatlarda görev almış isimler. Onların kanatlara inmesi ile onlardan kalan boş alana Amrabat ve Sefa gibi hızlı oyuncularımız akabilir.

Orta saha da Riveros, Santana, Amrabat ve Sefa dörtlüsü görev almalı. Defansın önünde iki sağlam ön libero Fenerbahçe' nin göbekten gelecek akınlarında emniyet sübabı olabilir. Ama şu kurguda bizim ileri top taşımamızı sağlayacak isminde Riveros ve Santana ikilisinden biri olması gerekiyor. Bu her ne kadar defansımızın önünde boşluklara neden olabilme ihtimalini ortaya çıkarsa da alınmayacak risk değil.

Şu durumda takım içerisinde değişmeyecek tek bölgenin kale ve defans dörtlüsü olduğunu düşünüyorum. Allah' tan Fenerbahçe forvetleri eskisi kadar hızlı değil. Gerek Semih, gerek Bienvenu Niang kadar hızlı olamıyorlar. Ama Fenerbahçe' nin hücum hattında ki Alex faktörünü unutmamak lazım. Mutlaka Alex' in oyun zekasına bir çözüm bulunmalı.

Biraz uzun bir değerlendirme oldu ama kazanmak adına yapılabilecek şeyleri kendimce ve haddimi bilerek anlatmaya çalıştım. Usulen kafamıda oluşturduğum muhtemel kadro ve  oynanması gerektiğini düşündüğüm sistem ve dağılımı da ekleyerek yazıya son verelim.

20 Eylül 2011 Salı

Tebdil-i Rotasyonda Ferahlık Vardır.

Foto:www.sporx.com
 
İlaç niyetine kullanabileceğimiz, üzerimizde ki karabulutları biraz olsun dağıtabileceğimiz çok ama çok değerli üç puanı hanemize yazdırmanın sevinciyle karalıyorum bu bir kaç satırı. Görüldüğü üzere iyi gitmeyen takımda yapılan rotasyon işe yaradı ve takım ilk iki hafta üzerine serilen ölü toprağını kaldırdı attı. Gaziantepspor deplasmanında geriden gelip oyunu çevirmek zordur. Her ne kadar Gaziantepspor geçen seneki performansından uzak olsa da bu bir gerçek.

Takımı genel olarak değerlendirecek olursak; her şeyden önce istekli ve arzulu, önde basan bir Kayserispor izledik. Özellikle ikinci yarıda bu çok daha net çıktı ortaya. Çok basit defansif hatalarla da yüzleştik bugün. Özellikle Hasan Ali' nin kendi yerini boşaltması ile yediğimiz iki kontra var ki evlere şenlik. Hasan Ali ofans yapacağım derken kesinlikle yerini boşaltmamalı. Sağ bekte Pekarik inanılmaz güzel işler yaptı. Bir hata da ondan geldi ve Cenk Tosun net bir pozisyonu harcadı. Ama o özlemle beklediğimiz sağ bekin adı şu performansı  neticesinde kesinlikle Peter Pekarik. Zurab ve Eren ikilisi açıkcası güven veriyor ama ikiside ağır oyuncular ve bu ağırlık bazen sıkıntı yaşatıyor. Değişiklik gerekir mi bilmiyorum.

Rotasyondan gelen oyunculara bakalım isterseniz. Tabii ki ilk incelenecek isim Engin Bekdemir. İlk haftadan beri sürekli oynamasından yana tavır koyduğumuz bir oyuncu Engin. Bugün oyun içinde çok güzel toplar dağıttı, ceza sahasına güzel driplingleri vardı. Gözüme batan en büyük eksiği top sürme konusunda. Tam dört kez ayağından açtğı topuj kaybetti ki ikisi gerçekten Gaziantepspor kalesinde sıkıntı yaratabilecek pozisyondu. Oyunda kaldığı 60 dakika da Engin benden 10 üzerinden 7 alarak ilk maçında yüzümü kara çıkartmadı.

Ömer Şişmanoğlu belki maç içerisinde fazla görünmedi ama boş alanda Gaziantepspor defansını çok yordu ve geriden gelen arkadaşlarına çok güzel alanlar hazırladı. Değerlendiremedik o ayrı ama Ömer' in bu takımda oynaması, hem de forvet olarak oynaması Kayserispor' un topsuz oyunda bir adım önde olması demek. Ömer' in notu 10 üzerinden 6.

Santana ve Riveros bence iyi bir ikili oldular ve birbirlerini tamamladılar. Riveros bugün iyi bir kesici ön libero olduğunun örneklerini sergilerken, bir o kadar da sürpriz golcü olduğunu gösterdi. Copa Amerika' da olduğu gibi yine yan toptan ve yine kafa ile takımının ligde ki ilk golüne imzasını attı. Santana ise bugün bence bir kaç pozisyon dışında iyiydi. Akıllı oynadı ve hücuma büyük katkıda bulundu.

Amrabat genel olarak kendi kanadının savunmacısını zorladı. Öyle ki bir yerden sonra Elyasa' nın isyanını izledik. Ama hala çok bencil ve hala tam anlamıyla takım oyununa adapte olabilmiş değil. Maç 1-1 iken vermediği bir pas var ki kafamda yolabilecek saçların sayısını baya azalttı. Sefa ise iyi bir pasör ve iyi bir duran topçu olduğunu yaptığı iki asist ile gösterdi. Selim Teber vari ortalar izledik bugün ondan. Ama gözden kaçmayan en büyük Sefa özelliği kaçak oyun oynaması ve ikili mücadelelerden çabuk vazgeçmesi. Toparlarsa tam süper olacak.

Sonradan giren Okay bence Engin' i aratmadı ve hatta daha iyi forvet arkası oynadı. Net bir gol kaçırdı ama bu yarım saatlik oyunu bu takım için  ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Okay ile ilgili bir dip not ve Okay' a bir öneri; Maçtan sonra Lig Tv' ye röportaj verirken TARAFLI Lig Tv spikerlerine dikkat etmesi lazım. Gençliğinden ve toyluğundan faydalanıp " hangi büyük takımda oynamak istediği " konusunda ki tuzak sorulardan mümkün olduğunca uzak durmalısYoksa Mehmet Topuz' un, Ali Turan' ın düştüğü durumlara düşer ki en son istediğim şey bu olur.

Kıssadan hisse dostlar, başlıkta da belirtildiği gibi " Tebdil-i Rotasyonda Ferahlık Vardır. " Üç puan Kayserispor taraftarlarına ve camiamıza hayırlı olsun. Şimdi Cuma günü oynanacak olan Fenerbahçe maçına konstantre olalım ve İnşAllah o maçtanda alnımızın akı ile çıkalım.


Akşama Maç Var!!


Ayrılık bize göre değil. Akşama 2 haftadır saç baş yolduran Kayserispor' umun maçı var. Çalsın sazlar, oynasın Kayserispor. Özlemek çok güzel aslında. Her defasında en kötüsü olduğunu bilsen bile, hatta bazen sonuçlarından emin olacağın maçlar denk gelse de, o renkleri, o armayı görmek, o heyecanı, o kalp atışlarını hissetmek gibisi yok.

Türkiye Kupası Şampiyonu olup Uefa' ya gittiğimiz sene; güçlü PSG ile eşleşip moralim alt üst olmuştu. Sonra bir önceki sene Az karşısında oynadığımız futbolu ve kaçırdığımız turu hatırladığımda bu korkunun, moralsizliğin gereksiz olduğunu düşündüm. Memleketten uzak olduğumuz için Tv' den PSG maçını izlerken daha ilk dakikalarda ki Mehmet Eren' in füzesini hiç unutmuyorum. O gol olsaydı bugün belki her şey çok farklı olacaktı. 

Bunu niye anlattım? İşte bazen kötü sonuçlar alsak da, bazen takımdan umutsuz olsak da bir sonraki maçı iple çekiyor, takım çime basarken aynı duyguları ve aynı hisleri abartarak ve her defasında bir kez daha hissediyorum.

Akşam ki Gaziantepspor maçı bugün benim için PSG maçından daha önemli. İki haftadır süren kabusun bitmesi ve silkelenip kendimize gelmemiz için çok kıymetli bir 90 dakika oynayacağız. Rakip Gaziantepspor' da bizimle aynı durumda. Bu durum onlarında bu maçı en az bizler kadar isteyeceğini anlatıyor bize. 


İki gün önceki Tesislere yapılan moral ziyaretine katılan arkadaşlarımın izlenimleri; İlk iki haftada sahaya çıkan as kadroda değişiklikler olacağı, en iyi ihtimalle ilk hafta ve ikinci hafta kurulan kadrolardan en az dört oyuncunun bu hafta ki onbirde olmayacağı şeklindeydi. 

Eksiklere baktığımızda "Sakınan Göz" durumunda ki Cangele ile genç kardeşimiz Okay Yokuşlu sakat. Cangele' nin olmayacağı kesin zaten. Kendisi sanırım İstanbul' da şu aralar ameliyat öncesi Rehabilitasyon sürecinde. Okay ise büyük ihtimal oynamayacak çünkü Antalyaspor maçında sakatlandığı için oyundan çıkarılmış yerine " Türkü Baba " Abdullah oyuna girmişti. Abdullah' ın 2 haftalık performansı ile takımda yerini alması zor bence. "Mr. Bal Yapmayan Arı" Troisi ile "Baraj Özürlü" Gökhan' ın da oynamayacağına kesin gözüyle bakıyorum. Allah Sakatlık Vermesin.

Uzun lafın kısası gelelim bu akşamki muhtemel kadroma;

Navarro

Pekarik - Zurab - Eren Güngör - Hasan Ali

Riveros - Santana

Sefa - Engin - Amrabat

Ömer Şişmanoğlu

Yukarı da ki kadro dizilişinin takımda bişeyleri değiştireceğine inanıyorum. Bol Şans Kayserispor' um.



19 Eylül 2011 Pazartesi

Değişim Şart.


Değişim şart. Hem de her konuda köklü değişiklikler şarttı. Son aldığımız bilgiler o değişikliğin yapıldığı yönünde. Salı günü oynanacak Gaziantepspor maçı çok önemli bir sınav. Hele ki şu günlerde olması daha bir zor. İki haftayı 0 puanla geçen iki takım var. Ve mutlaka ikisi de kazanmak için oynayacaktır.

Bu hafta Kayserispor' da köklü değişiklikler olacağının sinyalini Şota hoca ve kurmayları verdi. Dün yapılan moral ziyaretinde as kadroda 2 haftadır formsuzluğuna rağmen forma bulan Troisi ve Günal kesik yemiş. Ayrıca Okay' ın hafif sakatlığı nedeniyle forma giyemeyeceğini öğrendim. Kalede Navarro olacak. Geri dörtlü de Petarik, Zurab, Eren, Hasan Ali, orta saha da Santana Riveros, önlerinde Engin, solda Amrabat, sağda Sefa ve ileride Ömer Şişmanoğlu kadrosu ile sahada olacak muhtemelen takım.

Bu köklü değişiklik şarttı. İlk 2 haftada sahaya çıkan kadroda maalesef oyun anlayışı konusunda hiç bir ışık yoktu. Üstelik bazı konularda çelişkiler mevcut. Örneğin ligin en genç takımı Kayserispor diye övünüp, bu gençlerle şampiyonluk gelecek diye her yerde konuşan.bizler o çok bel bağladığımız gençlere şans vermiyoruz. ya da az şans veriyoruz. Kimse kusura bakmasın ama bu takımda oyun kurabilecek oyuncu olarak Cangele dışında kim var? Engin. Peki biz onu ilk 2 hafta düşündük mü? Hayır. 2 sezondur hiç bir ışık vermeyen Troisi' den medet umduk.Sonuç ortada.

Kıssadan hissedir ki bu dakikadan sonra mevcut kadro ile devre arası bulunacağı için takım bir an önce toparlanmalı, yapılan genç transferler değerlendirilmeli, elde ki alternatifli kadro kullanılmalıdır.

Hocaya akıl vermek her ne kadar haddimiz olmasa da Şota Hocanın dikkat etmesi gereken bir diğer konu oyuna müdahale anları. Oyuncu değişiklik hakkını kullanmak için oyuncu değiştirilmemeli. Geçen yıl oyuncu değiştirerek ve hatta her oyuncu ile taktik değiştirerek maç kurtaran takımdan ne yazık ki 2 maçta eser yoktu. Son dakikalara kalan maçlarda mutlak suretle kilit rol oynayacak bir isim elde tutulmalı ve bu oyuncuya o motivasyon verilmeli. Geçen yıl bu konuda Emir Kujoviç oldukça etkiliydi.

Bir de her yerde söylediğim bir şey var. Belki hocanın istediği sisteme uygun transferler yapılmadı. Bu konuda sıkıntılı olabilir ama eğer ki buna rağmen sevgili hocam hala takımın başındaysan birazcık sistemi değiştirip oyunculara uygun sistem arayışına girmelisin. Sisteme uygun oyuncu bulmak pekte kolay bir iş değil günümüzde..

16 Eylül 2011 Cuma

Beklediğim Muhtemel Kadro





Navarro; Gökhan' ın geçen hafta ki bire bir pozisyonlarda ki başarısı bile onun uzaktan yediği frikik golünü unutturmayacaktır. Bugün Navarro' yu kalede bekliyorum.

Bana kalırsa defans dörtlümüzde bir sıkıntı yoktu. Hasan Ali' nin ilk golde ki hatasını saymazsak defans blogunda pek bir sıkıntı yaşamadık Bursaspor maçında. Hatta yine aynı maçta bazı pozisyonlarda Zurab tecrübesi ile defansın toparlanmasını sağladı. Eren sürekli dakika aldığında eski günlerine döneceğini gösterdi. Pekarik ise bizim yıllardır çektiğimiz sağ bek sıkıntısına çare olabileceğine dair işaretler verdi. Tandemde ki dörtlüm geçen hafta ile aynı.

Orta saha da mecburi değişikliklere gidecektir hoca. Cangele' nin sakatlığı, Troisi' nin inanılmaz formsuzluğu buna mecbur bırakacaktır. Riveros mu, Santana mı diye kendime çok sordum. Ben olsaydım Riveros derdim. Santana çok kırılgan ve kesici özelliği fazlaca yok. Okay ise kadroda ki yerini alacaktır Abdullah' ın yerine. Çünkü Abdullah bu takıma ilk gün geldiği gibi zannediyor kendisini. Hala genç sanıyor ve kendisine tavizkar davranılacağını zannediyor ama yanılıyor. Okay sahada yerini alacaktır. En çok kafamı kurcalayan soru Troisi' nin yerine kim oynayacak? Furkan ve Engin arasında ikilemde kalsam da bugün Engin' i ilk onbir de bekliyorum. Cangele' nin yerinde Sefa' ya kesin gözüyle bakıyorum. Kadroda ki yeri hiç bu kadar garanti olmamıştı Sefa' nın. Amrabat ise yine onbir de yerine alacaktır. 

Forvet hattı da yine kafamda ki soru işaretlerinden biri. Çünkü Gökhan inanılmaz formsuz göründü Bursaspor maçında. Dilerim kendisini bu maçta toparlar. Forvette ki favorim Gökhan Ünal. Plasesi ise Ömer Şişmanoğlu.

Kayserispor' uma Antalya karşısında başarılar dilerim. Dilerim Bursaspor mağlubiyetini unutturacak bir skor ile sahadan ayrılırlar.

13 Eylül 2011 Salı

Cangele' ye Destek.


Geçmişe baktığımızda Kayserispor' un vefalı bir kulüp olduğunu söyleyebiliriz. En basit örnekler ise Cangele ve Eren' in sakat dönemlerinde kontratlarının uzatılması ve onlara olan güvenin gösterilmesi idi. Şimdi Kayserispor taraftarları bir vefa ya da daha doğru bir tabirle destek gösterisi yapmaya hazırlanıyor. " Kayserispor' un Ruhu " olarak nitelendirdikleri Cangele için isminin ve fotoğrafının yer aldığı Atkı yaptırmak için çalışma başlattılar. 

Bu atkılardan temin etmek isteyenler;


http://twitter.com/#!/Emre__KS

twitter hesaplarından,



sayfasından ve  


mail adresinden iletişeme geçebilirsiniz. Ayrıca eğer ki yapabilirseniz  atkı tasarımlarınızı yorum kısmına ya da ,


twitter hesabına yollayabilirsiniz. Desteklerinizi bekliyoruz.

Ne Yapmalı?


Yapılacak çok şey yok aslında. Her şeyden önce Bursa' da alınan 3-0 lık mağlubiyeti unutmalıyız. Ama bu takımın başarılı olduğu dönemden daha çok desteğe ihtiyacı olduğunu unutmamalıyız. Elimizden geldiğince Cuma günü oynanacak Antalyaspor maçına hazırlanmalı ve oyuncularımıza, camiamıza sahip çıkmalı, her zaman verdiğimiz sonsuz desteğe devam etmeliyiz.

Biliyorum çoğunuzun aklında hep benzer sorular var. Yönetimin Şike Soruşturmasında ki tavrı, taraftara bakış açıları, kurumsallaşma adına verilen sözlerin hep yarıda bırakılması kafanızı karıştıyor ve belki midenizi bulandırıyor. Ama bilin ki bu takım ne başkanın, ne asbaşkanın, ne genel menajerin. Bu takım taraftarın yani bizim.

Maça gidecek olanlardan son bir istek. Cangele' yi unutmayın. Mutlaka sahip çıkan, onun ne kadar önemli olduğunu hatırlatan organizasyonlar yapın. O bunu hakediyor.

12 Eylül 2011 Pazartesi

Sakınan Göze Çöp Batar.



Hani çok korkarsın, o kadar sakınırsın ama çöp gelir daima sakındığın göze batar. İşte Cangele' de o hesap sakındığımız göz iken kör olma noktasına geldi. Yaşadığı sakatlıklar yüzünden Türkiye belki de gelmiş geçmiş en iyi sol ayaklardan birisini izleyemiyor. Oynadığı dönemde karşısında ki oyunculara çimleri yolduran, direkleri tekmeleten Cangele dün akşam durduk yere sakatlanıp sedyeye yattı ve ellerini yüzüne bağlayıp belki kaderine, belki de Kayserispor' a geldiği güne lanet etti.

Öyle ki geldiğinden beri başından bela eksik olmadı Franco' nun. Bir yandan sakatlıklar, diğer yandan ailevi problemler ve hastalıklar peşini bırakmadı. Biz onu ne kadar çok sevdiysek Cangele o kadar büyük belalar yaşadı. Sorun bizde mi diye kendimize sormalıyız belki de.

Kayserispor' u seven, teKSevda Kayserispor diyen herkes her dönemde şu cümlelerin altına imzasını atar. " Cangele Kayserispor' un Ruhudur. " Ama ne yazık ki biz RUH' umuzu kaybetmek üzereyiz. Michael Skibbe' nin yaşadığı 3 çapraz bağı sakatlığından sonra 22 yaşında futbolu bıraktığını biliyoruz. Skibbe nasıl bir futbolcuydu bilmiyorum ama Cangele' nin kaderi ona benzemesin diye dua ediyorum. Ben bir Kayserispor taraftarıyım. Ben bu takımın Ruhunu kaybetmesini istemiyorum. Cangele' yi izlemek ne kadar büyük zevk ise, Cangele' nin olmadığını bilmek bir o kadar ızdırap bizler için.

Ne olur geri dön Franco. Değil 6 ay, 6 yıl bile bekleriz seni ama sen sadece geri dön ve çabuk dön.

11 Eylül 2011 Pazar

Muhtemel Kadromuz



Benim aklımdan geçen Bursaspor karşısında ki kadromuz bu şekilde.

Kale de Gökhan' ı daha şanslı görüyorum. Zira geçen sezonun son periyodunda daha iyi bir görüntü sergiledi. İlhan, Ömer ve Berkay iyi yedek olacak oyuncular. Zira sağlam bir Eren o formayı kesinlikle bırakmaz. Zurab saha içinde ki tecrübe açısından çok önemli. Defansa liderlik yapabilecek özellikte. Pekarik' in hazır olmadığını ve bu yüzden tribünde olacağını düşünüyorum. O yüzden sağ bekte Okan yer alacaktır. Hasan Ali biliyorsunuz alternatifsiz olduğu için kadroda kesinlikle yerini alır.

Riveros' un yerini kesin görüyorum. Bursaspor' un ataklarını kesmek için onun kesiciliğine ihtiyacımız var. Plasesi Santana. Okay ise hazırlık maçlarının genelinde iyi performans sergiledi. Oynamasının kuvvetle muhtemel olduğunu düşünüyorum. Plasesine Engin yazdım çünkü pas yapmaya dayalı bir oyun planı olduğunu düşündüğüm Şota teknik ve zeki oyuncu ihtiyacı hissedecektir bence.

Sol' da Amrabat ve sağda Sefa oynayacak büyük ihtimalle. Forvet arkasına Cangele' yi yerleştirdim. Bu aslında Cangele / Troisi tercihimle alakalı. Zira Troisi 11' de kendisine yer bulursa forvet arkasında oynatılacak ve Cangele sağa çekilecek. Ben de bu ihtimali düşünmek istemediğim için Troisi' ye yedek kulübesinde beklemesini söyledim. :) 

İleri uçta ise Gökhan Ünal tek başına oynayacak muhtemelen. Ömer' in hafif sakatlığı vardı. Düzelmişse ikinci yarı da Gökhan Ünal - Ömer Şişmanoğlu değişikliğini görürüz.

Yedek kulübesinden oyuna girmesini beklediğim isimlerin başında ise Nadir ve Troisi var. Eğer ki Santana da yedek kulübesinde olursa bu sefer Riveros / Santana değişikliğini görebiliriz. Bir diğer ihtimal ise aslında muhtemel kadro da yazdığım Engin. İlerleyen dakikalarda Cangele' nin performansına göre Cangele / Engin değişikliğini yaşama ihtimalimiz de var. 

Kıssadan hisse; hücum ağırlıklı, pasa dayanan bir oyun sistemi bekliyorum Şota hocadan. Hazırlık maçlarında pek uygulayamadık bu sistemi ama ligin havası başka olacaktır. Tabii işin için de bir de Bursaspor-Kayserispor rekabeti var. 

Her iki takım arasında yakın tarihe bakıldığında kötü oynanan bir tek maç yok. Hepsinde de heyecanlı, her iki kale de pozisyonlar olan, gollü, sinir ve stresi yüksek maçlar vardı. Bu maçında bu şekilde olacağını tahmin etmek pekte zor değil.

İyi oynayan değil Kayserispor kazansın diyorum. İyi seyirler.

10 Eylül 2011 Cumartesi

Kayserispor Sezon Öncesi Değerlendirme ( Forvet )

Alternatifi bol bir forvet hattıyla bu yıl lige başlıyor Kayserispor. Geçtiğimiz dönemde takımda yer alan forvet oyuncularının takıma faydalı olduklarını söylemek mümkün. Geçen yıl 14 maçta 7 gol atan bir forvetimiz vardı. Zalayeta. Malumunıuzdur ailevi nedenlerden dolayı takımdan gönderildi. Yine Ömer Şişmanoğlu Kayserispor' a geldiğinden bu yana en iyi performansını gösterdi. Sezonu 7 golle bitirip santrofor oynadığında neler yapabileceğini hepimize gösterdi. Sezonun ikinci yarısına başlarken İsveç' li Emir Kujoviç' te kadroya dahil oldu ve kilitlenen maçlarda kilit açma özelliğini kullanarak 4 gol buldu. Peki bu yıl forvet hattımızda neler ve kimler var, performansları ne durumda, bu yıl ne yapabilirler? Biraz da forvet hattına bakalım.

Emir Kujoviç; Geçen yıl geldiğinde bir çok gazetede Yeni İbrahimoviç Kayserispor' da başlıkları atıldı, ne kadar iyi bir transfer olduğu anlatıldı. Kujoviç' i izlemeden önce hakkında biraz araştırma yapmıştım. Forvet oynamasının yanı sıra forvet arkasında oynayabildiğini öğrenip umutlanmıştım. Ama sezon içerisinde gördük ki Kujoviç' in bu özelliği pek yok. Bu yıl ki performansı hakkında pek bişey söyleyemeyeceğim. Yalnız şu bilgiyi paylaşayım; Samsunspor' a kiralanması gündemdeydi ama maddi konularda anlaşılamayınca bu transfer olmadı. Dilerim bu sene daha verimli bir dönem geçirir. Rotasyon için ve uzun lig maratonunda kilitlenen maçları açmak için lazım olduğunu düşünüyorum.


Ömer Şişmanoğlu; Geldiğinden beri en iyi sezonunu geçirdi geçtiğimiz sezon. 7 gollük iyi bir performans sergiledi. Onun kanatta oynatılmasının körelmesine neden olduğunu her defasında söyledik. Sonunda forvet olarak çıktığı maçlarda ne kadar bitirici bir forvet olduğunu gösterdi. Ama ne yazık ki şu bir gerçek.Süreklilik sorunu var. Bu sezon hazırlık kampında ki formundan muhtemelen kendiside memnun değildir. Düzeleceğini umut ediyorum. Ligin ilk haftasında sakatlığı nedeniyle muhtemelen oynamayacak bunu da dipnot olarak düşelim.


Nadir Çiftçi; 15 yaşında Den Haag' dan Porstmouth' a transfer olduğunda Türkiye' de kopan yaygarayı hatırlıyorum. Aynı Engin Bekdemir' in konuşulduğu gibi takım arkadaşı olan Nadir' de çok konuşuldu. Nadir tipik bir santrofor değil aslında. Çok hareketli bir oyuncu. Forvet hattının her bölgesinde oynadığı gibi her iki kanatta da etkili maçlar çıkarıyor. U-19 Milli Takımında bu pozisyonlarda çok gördük. Ama Kayserispor' da hazırlık döneminde forvet hattında görev aldı ve oldukça başarılı işler çıkardı. Özellikle Gaziantep B.B.Spor maçında Engin ve Nadir oyuna girdikten sonra oyunda belirli derecede bir değişim oldu. Bu yıl umutlu olduğıum gençlerden birisi. Okay ve Engin gibi ondan da çok şeyler bekliyorum. 



Cem Sultan; Her ne kadar gündeme Servet ile kavgasından sonra gündeme geldiği düşünülse de aslında az çok futbol sevgisi ve ilgisi olan herkes Cem Sultan adını duymuştur. Gs altyapısında kendinden o kadar bahsettirdi ki A takıma alınmadığı için bir çok kez Gs yönetimi eleştirdi. Sonra Servet ile kavgası gündeme geldi ve Gs' den koptu. Kayserispor hazırlık kampında fazla kendini gösteremedi. Şota ile kavga ettiği haberleri yapıldı, Gs' ye geri döneceği iddia edildi ama Cem şu anda Kayserispor' un futbolcusu. Eğer kendine iyi bakarsa Kayserispor onun için mutlaka çok iyi bir takım. Yok dikkat etmez ise Cem Sultan adı kısa sürede unutulanlar arasına girer.

                                                                                                                              
Gökhan Ünal; Tabii ki yeri ayrı, tabii ki Kayserispor camiası için adı çok şey ifade ediyor. Ama hazırlık döneminde öyle ahım şahım bir oyununu görmedik. Kral bir kaç gol buldu belki ama eski kraldan pek eser yoktu sahada. Şimdi Gökhan Ünal için kim ne derse desin Kayserispor son şans. Tamam ondan eski günlerde ki kadar mükemmel olmasını bekleyemeyiz ama takıma katkı yapması şart oğlu şart. Umarım Kayserispor' a layık olabilirsin Kral. Taraftar senden çok şey bekliyor..


Franco Dario Cangele; Onunla ilgili fazla bir şey yazmama gerek yok sanırım. Eren Güngör ile birlikte Kayserispor' un ruhu. Tamam bir çok sorunu var ama şu bir gerçek ki onun adı bir çok oyuncunun geri çekilmesine neden oluyor. Ailevi sorunlarının yanı sıra yaşadığı ağır sakatlıklar onu formundan düşürmüş biraz. Hazırlık döneminde tam performans gösteremediği malumunuzdur ama maç eksiğini giderip gerçek kimliğine ulaştığında ve İnşAllah ailevi sorunları bittiğinde biz o eski Cangele' yi çok çok daha iyi göreceğiz.

Kayserispor Sezon Öncesi Değerlendirme ( Orta Saha )

 

Bu yılın en büyük değişimini orta sahada yaşadık. En başta takım kaptanı Mehmet Eren ile yollar ayrıldı, arkasından aslında bile bile lades olarak nitelendirebileceğimiz bir transfer olan Andre Moritz gönderildi. Selim Teber, Ali Bilgin gibi isimler yine takımdan gidenler arasında. Ligin ikinci yarısında Wolfsburg' dan kiralık+opsiyonlu gelen Karim Ziani ile ise kulübünden bonservisi alınmasına rağmen anlaşılamadı. İşin iç yüzü daha sonra ortaya çıktı. Oyuncunun babasının Kayserispor' dan transfer ücreti dışında para istemesi, Genel Menajerimiz Süleyman Hurma' nın da bunu kabul etmemesi nedeniyle oyuncu Kayserispor' da oynamak istemediğini belirtti ve takımdan ayrıldı. Bunun üzerine Kayserispor FİFA' ya müracaat ederek hakkını aramaya başladı.

Gelelim bu senenin kadrosuna. Oldukça büyük değişiklikler yaşandı. Gidenlerin yerlerini doldurabilecek yetenkte oyunculara sahip bir kadro kuruldu. Bu kadronun en büyük özelliği Genç ve Yetenekli oyunculardan oluşuyor olması. Şota' nın kafasında ki oyun anlayışının pas yapan ve hızla rakip sahaya oyunu yıkmak isteyen bir anlayış olduğu hesaba katıldığında bu gençlerin oldukça faydası olacağını düşünüyorum.


Jonathan Santana; Geçen sezon OYNAYABİLDİĞİ maçlarda takıma çok büyük katkılar yapmış bir isim. İyi bir Ön Libero belki de ligimizin en iyilerinden biri. En büyük sorunu çıt kırıldım olması. Hazırlık kampının büyük kısmını Copa America nedeniyle kaçırdı Santana. Sonrasında yeni transferimiz Riveros ile birlikte takıma katıldı. Milli Takımında sadece yarı final maçında ilk 11 de oynadı, onunda yüz küsürüncü dakikasında kırmızı kart görerek Final şansını kaçırdı. Eğer ki sakatlıklar yaşamazsa Santana çok faydalı olacaktır. Ama umudumuz dağların ardında.. Santana' lı 20 maç görürsek kendimizi şanslı hissedelim diyoruz.


 Cristian Riveros; Sunderland' dan kiralık olarak geldi. Kayserispor' a gelmeden önce nasıl bir oyuncu olduğunu bilmiyorduk. Transfer haberinden sonra yaptığımız araştırmalarda her şeyden önce iyi bir kesici olduğunu öğrendik. Sonra Copa America maçlarına çevirdik gözümüzü. Çünkü Riveros Paraguay Milli Takımının sürekli 11 oynayan oyuncusu idi. Turnuvanın bütün maçlarında 11 de sahaya çıktı ve takıma adına kritik goller attı. Canlı olarak izlediğim bütün maçlarının genel analizinde Riveros ile ilgili en büyük gözlemim iyi bir kesici. Orta saha da defansa yönelik olarak oynayabileceğini ve yabancı kontenjanının birinin ona ait olduğunu düşünüyorum.

Sefa Yılmaz; Sağ açık olarak transfer ettik. Yerli oyuncu transferlerimiz de Okay' dan sonra bu yıl ki en pahalı 2. transferimiz. Duisburg' dan geldi Kayserispor' a. Transferi Duisburg taraftarları arasında pek hoş karşılanmadı. Takımında sevilen bir oyuncuydu. Ümit Milli takımın değişmezlerinden. Oyuncu profili olarak topla oynamayı seven bir yapısı var. Uzaktan sert şutlarını gördük izlediğimiz maçlarında. Tek sıkıntısı ayakta kalmakta zorlanıyor. Yani kırılgan bir oyuncu. Bir sohbetimizde Süleyman Hurma Sefa' nın Cangele' nin yokluğunu aratmayacak kadar yetenekli olduğunu söylemişti. Bekleyip göreceğiz. Umutluyum.


Engin Bekdemir; Türk takımlarının transferini en çok istediği gurbetçilerimizden birisiydi. PSV altyapısında yetişip oradan Porto' ya transfer oldu. Porto genç takımında oynarken aynı zamanda Okan ve Nadir Çiftçi ile birlikte U-19 Milli Takımının formasını terletti. Bileklerine hakim, oyunu ayakları ile değil beyni ile oynayabilen, çok çabuk düşünme yeteneğine sahip ve inanılmaz ara pasları insanları etkilemeye yeterde artar bile. Sadece takıma alışsın yeter. Ziani gitti diye üzülenler Engin' in gerçek kimliğine bürünmesi ile birlikte sevinç çığlıkları atacak, ve güle güle Ziani diyeceklerdir. Ha bu arada Engin' in Bonservis Ücreti olarak Porto' ya 500.000 Euro ödendiğini hatırlatalım.


Abdullah Durak; İlk günkü Abdullah' tan tek farkı yaşı ilerledi. Ne yazık ki futbolunun üzerine pek bir şey koymadı ya da koyamadı. Bazen çok olumlu işler yapıyor ama bu yaptıkları bir - iki maç ile sınırlı kalıyor. Hazırlık maçlarında yine sadece Sivasspor maçında varlığını hissettik. Rotasyon için elde tutulması iyi oldu. Onun dışında yabancı sınırlamasına takılmadığımız müddet 11 de yer bulması zor.

Furkan Özçal; Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısının büyük bölümünde sakattı. İdmanda bacağını kırması onu formasından uzak tuttu. Hazırlık kampının bir bölümünde de takımda yerini alamadı. Sonrasından katıldı kampa. Çok yetenekli ve bir o kadar da istekli. Sakatlanmazsa eğer ( Allah Korusun ) Furkan bu sene benim bankolarım arasında. Sivasspor maçında attığı gol ( Abdullah' ın pasının hakkını da verelim ) yeteneğini kanıtlar nitelikte.


James Troisi; Bu Kayserispor' da ki üçüncü sezonu. Geçtiğimiz 2 sezonda Kayserispor' a hiç bir şey verdiği söylenemez. 2010-2011 sezonunun başında oynadığı 4-5 haftalık periyotta ise 2 sezonun acısını çıkartacak performans gösterirken talihsiz bir sakatlık yaşadı ve takımdan uzun süre ayrı kaldı. Hazırlık kampında açıkcası ben fazla olumlu bir performans görmedim. Ha mücadele ediyor, kendisini zorluyor, bişeyler yapma gayretinde ama pek başardığını söyleyemem. Bu benim kanaatim. James Troisi bu sene benim düşünceme göre On bir  oyuncusu değil rotasyon oyuncusu olacak.


Noureddine Amrabat; Bizim sempatik oğlan aynı bıraktığımız gibi. Geçen yıl ki şımarıklığından hiç bir şey kaybetmemiş, üstelik üzerine koyarak daha da şımarmış. İzlediğim idmanlarda takımda en çok çalışan bir kaç isimden biri olduğunu gördüm. Hazırlık maçlarında ise takım oyununa biraz daha ısınmış, hata yaparsa formayı kaptıracağının farkında bir görüntüsü vardı. İstekliydi. Onda ki yeteneği kullanabilirsek eğer inanıyorum ki takımı tek başına sırtlayacak bir oyuncu olur. Sadece bencil ve bu bencilliğini unutmalı. Yine de bu sene benim ilk on birimdeki sol açık' ın bir numaralı ismi.

Ve Okay Yokuşlu; Benim ona olan hayranlığımı blogu takip edenler çok iyi biliyor. Kayserispor' un geleceği Okay, Engin ve Nadir' ın ellerinde. Uğur Meleke bir yazısında Kayserispor' un gençlerini milli takımın dönemsel jenerasyon değişikliklerini benzetmişti. İnşAllah bizleri utandırmazlar. Okay orta sahada çok farklı bölgelerde oyunu yönlendirebilcek özelliklere sahip. Ama onun asıl yeri Merkez orta saha dediğimiz orta sahanın ortası. Zira Şota' da Okay' ı o bölgede deniyor ve Okay' da kendisine olan güveni boşa çıkartmayacaktır.

8 Eylül 2011 Perşembe

Kayserispor Sezon Öncesi Değerlendirme ( Defans )

Yıllardır sezonun en iyi bek oyuncularına sahip olduk, Süper Ligde savunma konusunda hep söz sahibi olduk. Buna her ne kadar sağ bek konusunu ekleyemesekte genelde takım savunmasında Türkiye' de ki bütün otoritelerin haklı övgüsünü almıştır Kayserispor. 
Bu sene ise kurulu savunmamızı yerle bir edip ( Hasan Ali hariç ) yeni bir savunma kurduk ve maalesef geçen sezonun ikinci yarısında karşımıza çıkan defansın hazin tablosunu bu yıl yine yaşayabiliriz. Evet karamsarım. Çünkü canlı olarak izlediğim Gaziantepspor maçında bunu çok net gördüm. Defans hattımızda bu sene oldukça alternatifli bir kadro var. Önceki senelerde yaşadığımız defans hattı sorunlarını ( eksik ve sakatlardan çektiklerimiz malumunuzdur. ) bu sene alternatifler sayesinde pek yaşayacağımızı düşünmüyorum. Tabii sol bek her sene olduğu gibi bu tanımlamanın dışında. Çünkü hali hazırda ki kadroda alternatifi olmayan tek bölge sol bek. İsim isim değerlendirecek olursak eğer;


Okan Alkan; Yıllardan beri süregelen sağ bek sorunumuzu çözmek adına Serdar Kesimal karşılığında Fenerbahçe' den kiraladık genç kardeşimizi. Fenerbahçe' de top koştururken bek özelliklerinden çok ofansif yönünü görüyorduk. Kayserispor' a gelişinden sonra da benzeri özelliklerini sergiliyor. Her şeye rağmen o bu takıma uzun zaman sonra gelen ilk gerçek sağ bek. Onun bu ofansif yapısı eminim ki işe yarayacaktır. Ama defansif yönünde bazı aksamaları var ki bu da yaşının genç olması nedeniyle kapanabilecek sıkıntılar. Umutluyum açıkcası. Peter Pekarik transferinden sonra işi biraz zor görünse de çok çalışıp o formayı kazanabilir eminim.


Peter Pekarik; Bu sene Okay ile birlikte transferine en sevindiğim isim. Sevinme nedenim isminin çok duyulması, yıldız olması falan değil. Zaten öyle bir oyuncu da olduğu söylenemez. Okan Alkan değerlendirmesinde yazdığım GERÇEK SAĞ BEK tanımına uyan bir oyuncu olması beni çok mutlu etti. Okan' ın defansif yönünün zayıf olması nedeniyle Peter Pekarik savunma anlamında inanılmaz önemli. Canlı izlemedim. Ama bir BundesLiga uzmanı olan sevgili Orhan Uluca ( Borges Blog Yazarı ) ile Pekarik konusunda yaptığım istişarelerde STSL için biçilmiş kaftan olduğunu, savunma konusunda problemsiz olduğunu, Wolfsburg' un Şampiyon kadrosunda uzun lig maratonunun büyük bölümünde takımın 11' inde yer aldığını anlatması içimi çok rahatlattı. Zira son cümlesi " Kayserispor için büyük transfer." oldu. Hayırlı olsun demek düşer bizede.

Zurab Khizanishvili; Onun hakkında fazla bişey yazmaya gerek yok aslında. Kendisini EPL' de kanıtlamış bir futbolcu olmasının yanında tecrübesi ile eminim ki takıma çok şey katacaktır. İzlediğim maçlarında tek sıkıntısı bazı pozisyonlarda ağır kalması. Eğer ki yanında Eren Güngör gibi hızlı bir stoper oynarsa eminim ki kusursuz olacaklardır. Bu arada geçtiğimiz sene Alexander geldiğinde yaşadığımız bazı tepkileri Zurab transferinde de gördük bazı arkadaşlarımızdan. Eminim ki Zurab tecrübesi ile açıklarını kapatacaktır.

Eren Güngör; Bu takımın belki de Cangele ile birlikte en sevilen oyuncusu. İlhan Sancaktar' dan sonra Milli Takıma gönderdiğimiz ilk stoper. Her şeyi ile beyfendi ve profesyonel. Ama inanın bir o kadar da şanssız. Allah bir daha sakatlık yaşatmasın bu güzel kardeşime. Gelelim şimdi Eren Güngör değerlendirmesine. Bakın 2 maçını izledim. Birisi G.antepspor maçıydı. Oyuna sonradan dahil oldu ve ısınmadan girdi. Hava toplarında ki inanılmaz üstünlüğünü gördüm. Bir iki pozisyon hatası yaptı ama çok uzun zaman sonra hemde ısınmadan, evet evet yanlış duymadınız ısınmadan oyuna girmesinin bunda büyük etkisi vardı. Eren Güngör ismi bizler için kalite ile eşdeğerdir. Onun olduğu her maç içimiz rahat olacaktır.


İlhan Eker; Tecrübesi ile birlikte takıma çok şey katacağını düşündüğüm için kendisinden özür dilerim. O kadar umutluydum ki bazı arkadaşlara ikinci Ömer Erdoğan olacağını iddia etmiştim ama ne yazık ki bu sözüm için çok pişman oldum. Zira İlhan geriden oyun kurabilme becerisi dışında hiç bir özelliği olmayan ( ya da hadi bu kadar insafsız olmayalım da "KALMAYAN" diyelim ) bir stoper olduğunu gördüm. Hiç bir umudum yok. Eren Güngör sağ salim gelirse yedek kulübesinde, Berkay ya da Ömer tutarsa tribünde ki yeri hazır. 

 
 
Berkay Dabanlı; Leverkusen II takımından geldi. Geldiğinde fazla gürültü koparmadı. Sonra biraz araştırma yaptık, gurbetçi kardeşlerimizle konuştuk Leverkusen II takımının bel kemiğiymiş falan gibi bilgiler edindik. Canlı olarak izlediğim bir kaç maçında henüz hazır olmadığını ama stoper özelliklerinin mevcut olduğunu söyleyebilirim. İyi bir yedek olacağını düşünüyorum. Rotasyon için şart... Volkan Dikmen gibi olmaz umarım.


Ömer Kulga; Hollanda' nın MVV Maastricht takımından geldi. Asıl mevkii stoper olan Ömer bazı özel durumlarda sağ bek oynayabiliyor. Peter Pekarik transferinden önce bu mevkiide denendi. Tuttuğu söylenemez. Aslında MVV Maastricht takımında oynadığı bazı maçların görüntülerinde hem stoperde, hem sağ bekte güzel işler yaptığı görünüyor ama biz henüz göremedik. Umarım faydalı olur. Rotasyonumuz için gerekli olduğunu düşünüyorum.
 

Hasan Ali Kaldırım; Bu sene oynadığı hazırlık maçlarında alternatifsiz olduğunun bilincinde gördüm Hasan Ali' yi. Nerden gördüm. Bakın geçen sezon 34 maçın 33' ünde oynarken Hasan Ali Kaldırım sadece DEVAMLILIĞI ile takdir edildi. Kendisi de bazı söyleşilerinde geliştirmesi gerektiği bir çok özelliği olduğunu ifade ediyordu. Ki biz bu konuda ilerleme kaydettiğini farkettik. Nerden farkettik? Oynadığı hazırlık maçlarında hücumu daha çok düşünen ve en önemlisi Orta yapmayı öğrenmiş bir Hasan Ali gördük. Biz onun varlığından memnunuz. Keşke alternatif bir isim alınsaydı da o da arkasında biri olduğunu bilip çok rahat olmasaydı. İnşallah geçen yılki performansını gösterir ve yine adından çokca bahsettirir.

Kayserispor Sezon Öncesi Değerlendirme ( Kaleciler )

Her ne kadar futbol zevkimize kan doğramış olsalarda, her ne kadar La Liga ağırlıklı bir sezon un beni beklediğini düşünsemde gönül verdiğimiz renklerin, peşinde olduğumuz armanın izinden devam ediyor ve vazgeçemiyoruz. Buna istinaden STSL başlamadan Kayserispor' un son durumunu, mevcut transferlerini ve izleyebildiğimiz hazırlık maçlarından sonra ortaya konan oyun anlayışını biraz irdeleyelim istedik.

 

İlk olarak Kale' yi devralması muhtemel oyuncularımızı inceleyelim isterseniz;

Kalede ki mevcut isimler Gökhan Değirmenci, Nicolas Gaston Navorro, Erhan Kırcı ve yeni transfer edilen Deniz Mehmet. Malumunuzdur ki Erhan Kırcı ve Navarro sezon öncesi kampında sakatlık yaşamışlardı. Erhan Kırcı hala takımla çalışmalara başlamadı ama en son gördüğümde düz koşulara devam ediyordu. Navarro' nun ise sakatlığı düzeldi ve takıma dahil oldu.

Peki kaleyi kim alır? Aslında bu soru harbiden zor. İhtimaller sınırlı ama karar vermek zor.




Geçen yıl Suleymanu' nun sakatlanmasından(!) sonra kaleyi devralan Gökhan Değirmenci genel olarak iyi performans sergiledi. Gökhan' ın en büyük eksiği yan toplarda ki zaafiyeti. Sanırım bu konuda en büyük problemide bir kaleciye göre kısa sayılabilecek boyu. Onun dışında oyunu okuma, defans ile koordinasyon ve cepheden gelen toplarda oldukça etkili olduğu söylenebilir. Kendi tahminim yabancı sınırlamasını da göz önünde bulundurursak Gökhan Değirmenci' nin Forma Şansı %51.
 

Kayserispor' da bu senenin ilk transferi olan Gaston Navarro ise uzun boyuyla bayadır bulamadığımız kaleci profiline sahip. Uzun boylu olması iyi kaleci olduğu anlamına gelmez tabii ki. Ama biz çok uzun zamandır bu türlü bir kaleci profili bulamamıştık. Onu bulduk sevindirici olan bu. Ayrıca arka planıda oldukça iyi. Arjantin Milli Takımının 2008 Olimpiyat kadrosunda yer almış, kısa da olsa Avrupa' da bir Napoli macerası yaşamış ve Argentina Juniors takımının 1 numaralı kaleci kazağını sırtına geçirmiş.

Her neyse gelelim Navarro' nun görebildiğimiz özelliklerine. Ne kadar izleyebildiniz bilmiyorum ama Sivasspor maçında ikinci 45 dakika da izlediğim Navarro yan toplar için bende umut uyandırdı. Yediğimiz gollerde pek hatası olduğunu düşünmüyorum. Ama gördüğüm ve canlı izleyen arkadaşlarımdan edindiğim bilgilerle en önemli eksiklerden birinin ara sıra dama kapıya top yollaması olduğunu söyleyebilirim. Süleymanu' dan alışığız buna aslında. Gel gelelim Gökhan ile karşılaştırırsak yabancı sınırlaması düşünüldüğünde Gökhan daha yakın gibi geliyor formaya. Şota ne düşünür bilinmez ama Navarro bence 1 adım geride.




Erhan Kırcı sakatlığı nedeniyle forma şansı bulamadı. Muhtemelen bir süre daha bulamayacak. Önce ki değerlendirmemizde İskenderun D.Çelikspor' dan transfer edildiğinde İskenderun camiasının üzüldüğünü ve transfere tepki gösterdiğini biliyorum. Hayırlısı Olsun. Umarım Kayserispor' da başarılı olur.






Bir de son dakika transferimiz var. İngiltere Championship Lig takımlarından West Ham United' ın Alt Yapı kalecisi olan Deniz Mehmet. 2009 yılında "Petit' in Yeri Blog" da kendisinden bahsedilmiş. U-17 takımının kalecisiymiş o zamanlar. Petit'nin yerinde anlatıldığı üzere o dönemde Deniz Mehmet için FİFA' nın sitesinde geçen ibare; "Mehmet, West Ham akademisinde çok şey öğrenmiş. Lampard, Joe Cole, Carrick, Rio Ferdinand gibi West Ham'dan yetişmiş ünlü oyuncuların ayak izlerine basarak sağlam bir yol takip ediyor" şeklinde olmuş o dönem. Bir süre bekleyelim ve görelim. Ben hiç izlemedim ama elbette araştırılması gerek bu genç kardeşimizin.