Bazı konularda bir iki kelam etmek zorunlu oldu. Zira meydanda at izi it izine karıştı. Olur olmaz bin bir türlü ithamla Kayserispor markası, adı kirletilmeye çalışılıyor. Öncelikle belirteyim ki kişiler zerre kadar umurumda değil. Bütün Kayserispor taraftarının düşündüğü gibi tek gayem Kayserispor adının, markasının tertemiz olması. Bunun içinde var gücümle çalışmaya devam ediyorum, edicem.
Üstümüzde bir kara buluttur dolanıyor. Ligin başından beri bir sürü musibetle karşılaştık. Bir sürü dolambaçlı yoldan geçtik, geçmeye de devam ediyoruz. Sezon başından beri takımın önü her türlü kesilmeye çalışılıyor. TFF' den tutun, MHK' ye kadar çeşit çeşit entrikalar yapılıyor. Şanssızlık desen her türlüsü. Yine sezon başında kısmen yapılan yanlış planlamalarda üstüne tuz biber. Ama son yapılan karalama kampanyasının hiç bir anlaşılırlığı yok. 2 yıl önce malum çevrelerce açılan bir dava var. Dava konusu Dernekler Kanununa Muhalefet ve Maliyeye Eksik Bildirimde Bulunma. Şu anda her yerde yapılan haber ise yolsuzluk başlığı ile yapılıyor.
Açıklamada tam olarak şu şekildeydi o dönem.
Kulübümüzdensatışı yapılanfutbolcularımızdan ; Mehmet TOPUZ, Gökhan ÜNAL ve İlhan PARLAK'ınsatış bedellerininkayıtlarda gösterilmediği veya eksikgösterildiği yönünde şikâyet ve basın yolu ile iftiralara maruz kaldık… Aynı kişiler, daha önce de benzer iftiralar atmış ve yargı önünde gerekli cevapları almışlardı. Kulübümüz, iftiralarda adı geçmeyenoyuncuların dasatış bedellerini aşağıda sizlerlepaylaştığı gibi tümkayıtlarını Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nateslim edecektir… Kamuoyununbilgisine arz ederiz.
Saygılarımızla,
Kayserispor KulübüYönetim Kurulu."
Satış Bedelleri İLHANPARLAK 1.000.000-EURO Nakit alındı. MEHMET TOPUZ 9.000.000-EURO GÖKHAN ÜNAL 6.250.000-EURO ALEXANDER AMISULASHVILI 3.000.000-EURO SERDAR KESİMAL 4.750.000-EURO (2.750.000- EURO'su tahsil edildi. 2.000.000-EURO çek kulübümüzde mevcuttur.)
Şimdi bugün o kadar haber yapıp bas bas bağıran gasteciler nasıl oluyorda şu açıklamayı bütün kamuoyuna yapabilen bir kulübün DEVLETTEN para kaçırdığını, usulsüzlük yaptığını yazıyor? Kayserispor' un yıllardır acemice yönetilmediğini bilmiyorlar mı? Ki bu davayı açanların zamanında şu yazımda bahsettiğim davayı açanlarla aynı kişiler olduğu, bu adamların boş zamanlarında Kayserispor' u karalamaktan başka bir işlerinin olmadığını bile bile.
Beyler. Bir suç varsa babam dahi olsa çeksin cezasını. Kişiler hiç bir zaman Kayserispor' dan büyük olmadı olamaz. Lakin taraftar olarak bizler bu camiaya sürülmeye çalışılan leke için birilerinin destekçisi olmadan bir kez daha düşünelim. Henüz mahkemece kabul edilmemiş bir iddianame var. Keza dava açılan mahkeme de Asliye Hukuk Mahkemesi. Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevlerine şuradan bakabilirsiniz. Kayserispor kulübü Ağır Ceza Mahkemelerinde "ŞİKE" gibi, "TEŞVİK" gibi aşağılık suçlardan yargılanmıyor. Kayserispor Kulübü "eğer yaptıysa" yapılan hatalarından yargılanıyor. Bir çok kez vurgulandı ama bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Kayserispor Kulübünü bugüne kadar devlet adına İçişleri ve Maliye Bakanlığı, Danıştay ve Bağımsız Denetleme Kurullarından bir çok müfettiş, denetçi denetledi. Bilirkişi değil, denetçi denetledi. Bir şey olsaydı çıkardı.
Düşene bir de biz vuralım mantığı ile yapılan bütün bu karalama kampanyalarını reddediyorum. Bu mantıkla iş yapan taraftarlarımıza da sesleniyorum. At izinin it izine karıştığı şu dönemde bize yakışan; formanın göğsünde taşıdığımız armaya sahip çıkmak ve en azından "suçluluğu kanıtlanana kadar kulübümüzü < iyi ya da kötü > yönetenlerin camiayı temsil ettiğini " unutmamak gerekiyor.
Tabii bu tür ithamlara neden olanlara da mutlaka diyeceklerimiz var. Artık yaptığınız işleri saklamak yerine ulu orta söyleyin. Artık anlayın bu ülkede bizim bizden başka dostumuz yok. Artık anlayın bizim arkamızdan hançerlemek için bekleyenler çok. Artık anlayın bu şehrin başka Kayserispor' u yok. Ona göre davranmaya başlayın artık yeter. Yapamıyorsanız bi zahmet çekilin kenara, yapanlara bırakın koltuğu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum sizin...