16 Ekim 2012 Salı

Kafası Kırık Adam.



Bizim jenarasyon ( bu lafı da çok kullanmaya başladım ama ) son zamanlarını hatırlar Prosinecki reyizin. Parlak dönemlerinin bir kısmını ya gördük ya görmedik ama ismi çoğu futbol sever için fenomendir. Türkiye' ye gelmiş hocalar içinde en kariyerlilerinden biri... Real Madrid, Barcelona, Sevilla, Dinamo Zagreb, Kızılyıldız ve Portsmouth gibi takımların formasını giymiş, Yugoslav ve Hırvat Milli Takım formalarını terletmiş, bir çok başarının altına imza atmış biri. 

Ama gördük ki ne kadar iyi futbolcu olursa olsun bazen teknik direktörlük kariyerleri istenildiği gibi gitmiyor. Çok basit örnekler var önümüzde. Şota ile başlayabiliriz mesela. Ya da Hagi örneğini gösterebiliriz. Maradona gibi bir adam hoca olarak çalıştırdığı takımdan kovuluyor. Bu işte biraz beceri, biraz da sanırım şans gerek.

Kayserispor kalkınmaya başladığı 2004-2005 sezonundan bu yana teknik adam konusunda hep genç, geleceği olduğunu düşündüğü ve yönlendirilebilir isimlere yatırım yaptı. Ertuğrul Sağlam ile çıkılan yolda Tolunay Kafkas ve Şota Arveladze tercihleri hep bu sistemin sonuçlarıydı. Prosinecki ise sayılan isimlerden biraz farklı mizaçta. 

Her şeyden önce onun futbolculuk yaşantısında gördükleri ve başından geçenler daha önce teknik adamlığımızı yapan isimler arasında sadece kısmen Şota' da var. Ki bu Prosinecki' nin yanında çok az. Bir diğer husus Prosinecki 4 yıllık Hırvat Milli Takımı yardımcı antrenörlüğünden sonra 2 yıla yakın Sırbistan' ın bayrak takımlarından olan Kızıl Yıldız' ın teknik direktörlüğünü yaptı. Ve burada çokta kötü olmayan işlere imza attı. 

Takımı son iki sezonu Partizan' ın arkasında ikinci bitirdi ve Avrupa Kupalarına katıldı. Kızılyıldız ile toplamda 63 maça çıktı, 44 galibiyet, 10 beraberlik ve 9 mağlubiyet aldı. Futbol anlayışı olarak hücum futbolunu sevdiğini verdiği demeçlerde paylaşmışlığı var. Saha kenarı performansı biraz Yılmaz Vural' ı andırıyor. Oyunun içinde olmayı tercih ettiği her halinden belli. Bu özellikleri ile diğer hocalarımızdan ayrılıyor Prosinecki. 2 yıl da olsa bir kulüp kariyeri var ve yukarıda ki istatistikler çokta kötü görünmüyor.

Taraftarın beklentileri bir yerde boşa çıktı. Çoğumuz yine yönlendirilebilir, hocalık kariyeri sallantıda veya hiç olmayan bir isim bekliyorduk. Umutlu olanlar ise gerçek anlamda tecrübeli bir ismin başa getirilmesini istiyor ve hayal ediyorlardı. İkisinin ortası oldu. Taraftarda ki genel kanı şu an için olumlu. En azından Prosinecki' nin otoriter olacağından ve tabir-i caizse çiftliğe dönen tesislerde bir disiplin sağlanacağından çoğu emin. Ben de onlardan biriyim.

Allah utandırmasın diyorum. Kafası kırık adamın saha kenarında ki ilginç gol sevincinin görüntüleri ile satırlarıma son veriyor, Yılmaz Vural' a rakip olarak bir hoca bulduğumuzun altını çiziyor ve hocaya Büyük Kayserispor ile uzun ve başarılı yıllar diliyorum...



1 yorum:

Yorum sizin...