Gün geçmiyor ki futbolumuzu yönettiğini zanneden Yıldırım Demirören ve ekibinin rezilliklerine bir yenisi eklenmesin. Şike olaylarını nasıl sümen altı ettiği ile hafızalarımıza kazınan Demirören fedarasyonu sürecinde bir sürü felaket ile karşı karşıya kaldık. En son E-Bilet diktası ile zaten tükenme noktasında olan tribünlere el atan Demirören yönetimindeki güruh zehirlerini her geçen gün biraz daha futbolumuzun damarlarına zerk etmeye devam etti, ediyor.
Genel anlamda ülke futbolunu ve tribünleri katletmekten hiç ama hiç geri durmayan bu adamın etrafında toplanan insan kisvesine bürünmüş mahluklar,Kayserispor' a karşı apayrı bir hırs, öfke ve kinle sezon başından beri türlü türlü hesapların içine girip bugünlere gelmemizi sağladılar. Kaybedilen her puanda doğrudan ve dolaylı olarak bir çok etkisi olan bu fedarasyonun yaptıklarını anlatmak için kısa bir yazı yetmez. Kısaca hatırlayalım.
Kayserispor sezon başından beri aslı astarı olmayan nedenlerle ( küfür, kötü tezahürat, takım halinde sportmenliğe aykırı davranış, talimatlara aykırılık vb. ) 1 Milyon TL yi geçen para cezası aldı ve 2 maçı kendi evinde kadın ve çocuk taraftarlara oynama cezası ile cezalandırıldı. Bu maçlardan birinin de tam 9 yıl sonra oynanan Kayseri derbisinin ikinci maçı olduğunu hatırlatalım. Her PFDK açıklamasından sonra, bu cezayı verenlerin art niyetli olduklarını anlatıp, cezaların bizim nezdimizde hükümsüz olduğunu, kulübümüzün ve taraftarımızın arkasında durduğumuzu vurguladık.
Gel gelelim bugün açıklanan PFDK kararları ile geçen hafta Ç. Rizespor maçında "Kayserispor taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle Kayserispor kulübüne TAKDİREN 80.000 TL para cezası " verildi. Oysa gerek o tribünde bu olayların aktörü olan taraftarlarımız, gerek o görüntüleri tv başında izlemek durumunda kalan bizler, gerek futbol kamuoyu, gerek Kayserispor kulübü ve hatta TFF ve PFDK üyeleri yaşananlar nedeniyle Kayserispor' a tarihinin en ağır cezasının ( Geçmişte yaşanan Sivasspor olaylarını bir kenara koyup söylüyorum. ) geleceğini düşünüyordu. Olmadı, TFF ve PFDK beklediğimiz ceza yerine 80 Bin TL para cezasına karar verdi. Normalde sevinmeliyiz bu karara. Kulüp bizim kulübümüz. 1 TL bile haksız yere bir yere ödense canımız yanar ama sevinmedik.
Ancak; sahaya 300-350 adet koltuğun atıldığı, dakikalarca HAKLI olarak protestoların yapıldığı, hiç tasvip etmesemde maçın özellikle 55. dakikasından sonra TFF başta olmak üzere, hakeme, MHK' ye, kulübü yönetenlere kötü tezahüratların susmadığı, olaylarda 17 polis ve 7 taraftarın yaralanarak hastaneye kaldırıldığı, maç oynanırken polislerin tribünlere dalarak taraftar jopladığı ve hiç haketmediğimiz kadar hakettiğimiz bir maçta 80 Bin TL ceza yemek bizi çok şaşırttı. Şaşırmanın yanında bu REZİL FEDARASYONUN ve kurullarının ne kadar adilane bir yönetim ile ülke futbolunu yönettiğini, işlerine geldiği gibi nasıl TAKDİREN cezalar verdiklerini gördük.
Asıl üzücü ve düşündürücü olan ne biliyor musunuz? Bu ülkede futbol namına ortaya bir şeyler koyan kulüp, yönetici, teknik adam, futbolcu ya da taraftar, kim olursa olsun herkes şu anda futbolumuzu yöneten bu insan kisveli mahlukatların yönetimine itiraz edip rahatsızlıklarını dile getirirken, futbolumuzu temizlemek adına tek bir adım atmayışları. Biz, bize böyle davranılmasını hakediyoruz mirim. Kim ne söylerse söylesin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum sizin...