26 Şubat 2022 Cumartesi

Kendine İhanet Eden Adam

   Ülke futbolunda kendi oyun planına, kendi taktik anlayışına, kendi saha kurgusuna bu kadar ihanet eden, bu kadar ters düşen ikinci bir teknik direktör bulamazsınız. Bu çok net.

   

    İlk yarıya, hocanın kendisiyle ilgili hep dile getirdiğim; "oyun planı yok, teknik ve taktik anlayışı zayıf, yapamıyor." sözlerimi bana bir güzel yedirircesine başladı hoca. Devre arası girdiğinde ben gidip elimi yüzümü yıkadım. Gördüğüm hayal değildi. İnanılmaz bir şeydi ve ilmek ilmek dokuduğumuz bir 45 dakika izlemiştik. Bir sonraki paragrafta yazılanları kuzenim değil, evet ben yazıyorum.

    Harika bir kurgu ve planla sahaya çıkan, ilk 10 dakika rakibin oyununu analiz edip, 10. dakikadan sonra masaya yumruğunu vuran, hem savunmayla, hem hücumla kompakt bir uyum yakalayıp pozisyona giren, ülkenin en iyi futbol oynayan, en hazır ve formda takımına karşı 1 tanesi sayılmamak üzere toplamda 3 gol atan, kalecisi yere bile yatmayan takımın teknik direktörüydü Hikmet Karaman.


    Takım soyunma odasına girerken ben ve hoca dahil hepimiz biliyorduk ki Trabzonspor ve hakeza Abdullah hoca ilk yarıdaki oyunu kabullenmeyecek, mutlaka değişikliklerle dönecek ve baskı kuracaktı. Nitekim öyle oldu, Djaniny ikinci yarının ilk 10 dakikasında içimizden geçti, Hikmet hoca tedbir olarak Kolovetsios'a sarıldı ve biz fabrika ayarlarımıza jet hızıyla dönüş yaptık.

    Skoru korumanın yolu kendi ceza sahana gömülmek olduğu andan itibaren o skoru korumanın İMKANI yok. Hele Trabzonspor gibi bütün amacı ve arzusu bu şekilde futbol oynayan takımları rakip olarak görmek isteyen bir takıma karşı. 

    Ben Kolovetsios hamlesine kızmıyorum. Kızdığım şey, Kolo'yu stoper tandemine atarken orta sahayı boşaltıp buraya bir emniyet alınmamış olması. Daha önce orada oynayan Majid sahada. Çek merkeze, stoperlerinin önüne yerleştir bir ön libero misali, koy orta ikiliye de Apo ile Attamah'ı, yine yap savunmanı. Ama ceza sahandan uzakta tut. Ya da Kolo ile birlikte Campo'yu al oyuna, orta sahadaki üstünlüğünü perçinle. Orta saha gitti, maç gitti.

Baskının başladığı an...

Hatanın yapıldığı an...

    Yediğimiz 2. gole bakın. Bir daha bakın, bir daha bakın. Abdülkadir'in tepesinde 3 kişi var. Siopis, Nwakaeme ve Ömür. Ama etrafında bizden kimse yok. En uygun(!) pas opsiyonları Gavranovic ve Onur. Gavra'ya sırtı dönük, Onur 35 metre mesafede ve pas arası yapabilecek 2 Trabzon'lu var arada. Orta sahaya bakıyoruz; Ramazan çıkmış, Attamah sol kenarda ve yaklaşık 15 metre mesafede ve yine Parmak'ın ona arkası dönük. Görselde işaretlenmiş boş alanda birilerinin olması gerekmiyor mu? Majid Ramazan'dan sonra o alana çekilemez miydi? Stoper tandemini üçlemek yerine orta saha güçlendirilemez miydi? Burada Abdülkadir'in topu ayağında fazla tutmasını hata olarak görebiliriz ama asıl mesele, Apo'nun hatasından önceki mevzu pas opsiyonu olabilecek orta saha kabalığını kaybetmiş olmamız ve oyunu ceza sahasına yakın yerde oynamamız.

    Trabzon ceza sahana girecek kadar oyun serbestisini yakaladığı anda her türlü tokatlar seni. Bunun kaçarı yok. Trabzonspor gibi oyunu dar alanda ayağa oynama becerisine sahip, tiki-taka ile ruhun duymadan 18 içine girecek takımları ceza sahandan ne kadar uzak tutarsan o kadar başarma ihtimalin vardır. Biz 46. dakika itibariyle gel üstümüze çök diye adamlara davet çıkardık, onlarda davete icabet edip 90+8 de de olsa galip gelmeyi bildiler.

    Bunca şey yazdım, bunca şey söyledim ama şunu belirtmeden geçmek istemiyorum. Hatalar, yanlışlar, teknik-taktik eksiklikler vs. her ne olursa olsun artık Kayserispor kolay bir rakip değil. Bunu herkes biliyor, herkes görüyor ve herkes buna göre tedbirini alıyor artık. Bunda emeği geçen herkese, başta Hikmet hocaya, yönetime ve mücadele eden futbolcuların hepsine sonsuz teşekkürler. Taraftarın dönüşte karşılaması da kesinlikle hak edilmiş bir karşılamaydı.

    Gel gelelim yapılan yanlış tercihler yüzünden kaybedilmiş 25 puanın hiç ama hiç bir açıklaması yok. O puanın 10'unu alsan gelecek senenin planlamasına başlar bu dakikadan sonra rahat oynarsın, 15-20'sini alsan Avrupa hayalleri ile uyuyamazsın, 25'ini alsan şampiyonluk yarışının ortağısın. 27. hafta oynandı, geç demeden, bitti demeden hocam, o kasketi artık koy bir masaya ve en azından gelecek için biraz düşün Hikmet Hocam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum sizin...