15 Ekim 2011 Cumartesi

Ve Bugün Günlerden Kayserispor...

 
Dün bugünden için günlerden "Kayserispor" olacağını söylemiştik. Yüzümüzü kara çıkartmayan herkese selam olsun. Bu oyunu herkes gibi bende beklemiyordum. Tamam açık futbol bekliyordum ama bu kadar baskılı, bu kadar pas yapan, bu kadar pozisyona giren bir Kayserispor bana bile sürpriz oldu. Öyle ki Troisi ve Gökhan Ünal takımda işleyen o mükemmel çarkın aksayan iki dişlisi idi ama buna rağmen 2 gol attık ve söke söke kazandık maçı.


Şota' nın tercihlerini tartışmak ne kadar doğru bilmiyorum ama Troisi' ye bu kadar tahammülünün altında ne yatıyor bilmiyorum. Kendi tuttuğum istatistiklerden size bazı örnekler vereyim Troisi ile ilgili. Troisi maç boyunca 70 küsür kez topla buluştu ve tam 27 top kaybetti. Troisi' ye gelen her ataklık pozisyon rakibin ayaklarında eridi. Kullandığı her duran top rakibe gitti ve pozisyon olmaktan çıktı. Ama o Troisi 90 dakika boyunca sahada kaldı üstüne üstelik üçüncü sezonunda ilk golünü attı. Kafayı yemememk elde değil...

Gökhan Ünal yine vasatın altındaydı. Yine çok iyi oynamadı. Yine pozisyon buldu bencillik yaptı. Yine arkadaşlarına el kol yapıp saçma sapan hareketlerde bulundu. Gökhan Ünal' da bugün farklı olan tek şey yaklaşık 15 kez defans arkasına yaptığı koşulardı ki bunların 5 tanesinde doşalttığı alana Amrabat, Furkan ve Troisi girerek pozisyon bulmaya çalıştılar. Hele ki Amrabat' a bırakmadığı 87. dakika da bırakmadığı top tam çileden çıkardı beni.

Görünen kahramanın adı Amrabat' tı. Kesinlikle tek kelime ile muhteşem bir oyun sergiledi. Takım adına oynamaya başladığı günden bu yana inanılmaz işler yapıyor. Cangele' nin eksiğini şu futbolu ile kapatabilecek düzeyde olduğu bir gerçek. Yerini tutmaz o ayrı tabii ki. Son iki hafta da 4 asist yaptı ve inanılmaz bir futbol oynadı. Her geçen gün daha iyi oynuyor. İnşAllah daha iyi olacak ve takıma daha çok şey kazandıracak...

Bir de görünmeyen kahramanlar vardı takımda. 0 hata ile oynayan Pekarik, Zurab, Eren, Santana ve Riveros bence bu maçı getiren, kazandıran en büyük etkenler. Kaleci Gökhan' ın karşı karşıya pozisyonlarda ki muhteşem grafiği, çıkarılması çok zor bir frikiği mükemmel çıkarması, Eren Güngör' ün durum 0-1 iken İbrahim Toraman' ın sakatlandığı pozisyonda Sidnei' nin kafasına soktuğu ayak, bütün bunlar maçı Kayserispor' a kazandırdı.

Maç boyunca toplamda 112 Km koşan, Lig Tv istatistiklerine göre %45, benim istatistiklerime göre %60 topla oynama oranını yakalayan Kayserispor' un bu maçtan galip ayrılması asla ve kat' a sürpriz olmadı. Diyoruz ki bu takım kendini bulsun çok canlar yakar. Dün bunu söylemiştik, bugün söylüyoruz, yarın yine söylemeye devam edeceğiz.

Son sözlerimiz ise iki futbolcu kardeşimize.. Gökhan Değirmenci' nin gözyaşları dayanılır gibi değildi. Baba sevgisi çok başka, Allah gecinden versin Baba acısı çok zor ve dayanılmazdır.  Allah gani gani Rahmet Eylesin, Gökhan kardeşimin de başı saolsun. Mevla sabır versin.

Bir de Toroman' a ve Rüştü' ye geçmiş olsun demek lazım. Türkiye' de canla başla futbol oynayan, terlettiği formanın, taşıdığı armanın hakkını her zaman fazlasıyla veren ender futbol emekçilerindendir Toroman ve Rüştü. Yaşadıkları talihsiz sakatlıklar üzüntü verici. Dilerim bir an önce sahalara dönerler. Geçmiş olsun İbrahim Toraman, geçmiş olsun Rüştü Rençber...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum sizin...