1 Mart 2013 Cuma

Kurumsal Kimlik(!)



Bugün Fotomaç gazetesinde Celal Kösedağ imzalı Prosinecki röportajı vardı. Okunası bir röportaj olarak nitelemiş ve Twitter da paylaşmıştım sabah. Prosinecki bazı şeylerin hayal olmadığını, disiplinli ve doğru çalışmayla Şampiyon olup, tarihe geçilebileceğini anlatmış. Ve özellikle Kayserispor'un oturmuş, kurumsal yapısına vurgu yapmış.


Doğru da söylemiş. Bir çok Süper Lig kulübüne nazaran daha iyi durumdayız. Mali olarak çoğu kulüpten iyi bir tablo çiziyor, gelir gider dengesini sağlayıp, bir çok kulübün soluk alamadığı ortamda biz çok rahat yaşıyoruz. Ama kurumsal kimlik olarak bunlar yeterli olmuyor. Çok basit örneklerle açıklayayım.

Kurumsal olmak için sadece maddi durumun iyi olması, tesisleşme, yönetimsel istikrar yeterli değil. Kurumsallık bazı yükümlülükleri yerine getirmekle mümkün. Çok uzun zamandır belirttiğim, şikayetçi olduğum ve her fırsatta eleştirdiğim bir konu var. Biz markamızı iyi pazarlayamıyoruz.

Mesela 2008 yılında kazanılan Türkiye Kupasını çoğu taraftarımız ve belki tamamımız sadece kupa töreninde gördü. Oysa o kupanın alındığı gün Kayseri'de gecenin 11'inde kortejler yapıldı, kutlamalar düzenlendi. Nerdeyse bütün Kayseri sokağa döküldü. Örneğin ertesi günü Kupa elde şehir turu yapılamaz mıydı?

Mesela UEFA nın resmi sitesine girdiğimizde Avrupa Kupası kazanan iki Türk takımı yazar. Birisi UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası kazanan Galatasaray, diğeri ise UEFA İnteroto kupasını kazanan Kayserispor. Belki İntertoto Kupası'nın vücut bulmuş halini getiremedik Kayseri'ye ama o kupa da takım şampiyon oldu. Kaç kişi biliyor bunu?

Dün haberini aldık. Kayserispor bir giyim firması ile 1.5 sezonluk sponsorluk sözleşmesi imzalamış. Bunu bizler bir taraftardan öğreniyoruz. (Gerçi Mehtap kardeşim yönetim kurulunda ama) Kulüpten hiç bir resmi açıklama yapılmadı. Yine kulüp olarak evvelki gün bir yetiştirme yurdu ziyaret edilmiş. Çok güzel bir sosyal sorumluluk işi. Çok güzel yapmışlar ama biz bunu yine ordan burdan duyuyoruz.

Bunlar bizlere resmi site ya da sosyal medya aracılığıyla duyurulsa, markanın reklamı yapılsa kötümü olur? Türkiye'de Amatör Liglerde oynayan takımlar bir şekilde çağın en çok kullanılan iletişim aracı olan Sosyal Medyayı kullanıyor. Bir şekilde taraftara, onları takip edenlere seslerini duyuruyor. Ama Kayserispor sosyal medyayı kullanmayan tek kulüp olma inadından vazgeçmiyor.

Taraftar ile ilgili hiç bir çalışma yok. İnsanlar kendilerine kulüplerine ait olan hediyeler almak istiyor. Kendimden yola çıkıyorum. Kızlarıma Kayserispor forması alamıyorum çünkü yok. Ne yaptım? Gittim geçen yıl oynayan Pekarik'in formasını aldım kulüpten, büyük kızıma onu giydiriyorum. Allah'tan toraman bir evlada sahibimde çok sırıtmıyor forma üstünde.

Velhasılı kelam Kurumsal Kimlik çok önemli. Hele ki bu zamanda futbol dışı gelir elde etmek istiyorsanız şart. Biz kulüp olarak evet bazı yükümlülükleri yerine getiriyoruz ama şu bir gerçek. Bu halimizde kesinlikle kurumsal yapıyı tamamlamış değiliz. Bir çok eksik var ve bu eksikler mutlak gözden geçirilmelidir. Ondan sonra topyekün Şampiyonluk için ağzımızı açıp, başarı için çok çok önemli bir adım atmış oluruz...

1 yorum:

  1. Borissia Dortmund'un şampiyonluğu aslında hoca ve takımın yanında taraftarın da etkisinin olduğunu (yönetimin taraftara tutumunu irdelemek lazım) tüm dünyaya göstermişti. Büyük başarılar ancak belirli bir alt yapının üzerine kurulmalı ki, unutulup gitmesin. Kayserispor yönetiminin örnek alacağı çok şey var fakat en az 20 yıldır bu rölantiye alışan yöneticilerin (isimler aşağı yukarı aynı kişiler) değişebilecekleri, kendilerini geliştirebilecekleri muamma.

    YanıtlaSil

Yorum sizin...