Yarın Ola, Hayrola...

Yarın oynanacak maç benim hoca ile ilgili olan görüşlerimi çok değiştirmeyecek. Bunu yazdığım için üzgünüm ama ben bu fikirdeyim. Hatta alınacak bir galibiyette dahi sonraki haftalarda çok umudum olmadığı için hocayla yola devam edilip edilmemesi konusunda çok ciddi tereddütlerim var.

Teknik adamlığını eleştirmiyorum. Belki henüz bizim göremediğimiz, çok kuytuda kalmış inanılmaz hocalık becerileri vardır. Ancak şu son 4 haftada karşılaştığımız dik başlı kadro tercihleri can sıkıcı olmaya başladı. Hala unutamıyorum Fenerbahçe ve Bursaspor maçında ki YANLIŞ tercihlerini ve geç kalınmış müdahalelerini. O yüzdendir ki ben Kayserispor çatısı altında Hakan Kutlu ile bir geleceğimiz olduğuna ne yazık ki artık inanmıyorum. 

Romantik taraftarlıktan, gerçeklerle yüzleşen taraftarlığa terfi etmemizin zamanı geldi. Bu kadar yanlış tercihleri, hatalı kadro planlamasını göre göre hocayı eleştirmemek, takıma iyilik yapmak değil, bildiğin kötülüğünü istemektir. Herkesi bu konuda bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. Gördüğünüzü söyleyin. Destek olun ama desteğiniz kuru laf kalabalığından ibaret olmasın. Doğrularını söylerken yanlışlarını da söyleyin ki taraftar olarak üzerinize düşeni yapmış olun.

Yarın alınacak muhtemel bir galibiyette kimse mutluluk tabloları çizmesin. Eğer yarın sahaya çok güzel bir oyun koyar ve iyi, mücadeleci oyunu en az 5 hafta sürdürürsek işte o zaman ben de bir şeylere inanmaya başlarım. Ancak süreci görmemiz gerektiğini vurguluyorum. Bir kez daha belirteyim. Benim için hocayı eleştirmenin kriteri kesinlikle başarı ya da puan değil. Ben sahada ortaya konan oyuna, verilen mücadeleye ve oyuna müdahaleye bakıyorum. Eğer bu süreçte ben haksız, hoca ve onu savunanlar haklı çıkarsa, bende inanmaya başladıktan sonra söylemlerimiz için, yazdıklarımız için başta Hakan Kutlu olmak üzere herkesten özür dilerim. Özür dilemekten de hiç gocunmam bilesiniz...

İnşallah özür dileyen taraf beb olurum. Haydi bakalım, yarın ola, hayrola...