Pazar Gününden Aklımda Kalanlar.

Pazar günü oynadığımız ve galibiyetle noktalanan Göztepe maçından sonra aklımda kalan, gözüme takılan bir iki konu var.

Gerek maçla ilgili, gerek teknik kadronun taktiksel seçimleriyle ilgili Twitter'da bilgiseli olarak paylaşmayı düşündüm aslında ama blog yazarlığının keyfini vermiyor.

Özellikle Fenerbahçe maçından sonra değinmiştim. "Bize bu maçı Hikmet Karaman'ın sahaya sürdüğü kadro, uyguladığı taktik ve maç içinde yaptığı hamleler kazandırdı." demiştim. Bence haklıydım.

Göztepe maçında ise kadro olarak elinden gelenin en iyisini sahaya sürdü hoca. Oyun planı konusunda da yine Göztepe'ye pozisyon vermeyecek bir strateji ile çıkmış maça. Ancak oyun içi müdahale konusunda geçen haftanın çok gerisindeydi hoca ve neredeyse sorun yaşayacaktık. Zira 60-65. dakikadan sonra maç tam Varela'nın oyununa müsait hale gelmişti ancak hoca Varela için 87. dakikaya kadar bekledi.

Bu bekleyiş az daha puan kaybına neden olacaktı ki Varela-Chery-Mensah üçlüsünün gayreti 3 puanı getirdi.

Karşılaşmadan sonra dedim ki; " Varela'nın sonradan oyuna girip faydasız olduğu bir tane maç yazabilir misiniz?" Yazılamaz, yazan da olmadı zaten. Gerçekten galibiyeti Chery kadar, Mensah kadar Varela'ya yazıyorum.

Maçın 90 dakikasını bir kez daha izledim. Üstelik bazı pozisyonlarda geri sarıp bir kaç kez üstünden geçtim. Takımın sahadaki oyunu ve taktiksel anlayışla ilgili aklımda kalan şeyler var, sizinle de paylaşmak istedim.

Geçtiğimiz haftalarda kanatları çok kullandığımızı, oyunu merkezden kanatlara sıkça açtığımızı ama defans arkasına adam kaçırma konusunda eksik kaldığımızı dillendirmiştim. Göztepe maçında defans arkasına 4 kez adam indirmeyi denedik, 2 sinde doğru adamları topla buluşturduk, 1 tanesinde pozisyon bulduk. Diğer 2 sinde ise Göztepe defansı pas arası yaparak tehlike büyümeden önledi. Pozisyonların 2 sinde Chery, diğer 2 sinde ise Umut ve Mensah vardı. Bu bence önemli bir gelişme.

Maç boyunca, özellikle skor olarak öndeyken, takım boyunu çok uzun tuttuk. Gel gör ki son maçlarda da olduğu gibi isabetli bir yüzde ile pas yapıp bu açığı kapattık. Bir gelişme de öne oynama arzusu ile hücum hattına doğru yapılan pasların yüzdeli olması.

Hem Umut'un, hem Deniz'in bu maç özelinde de defansif aksiyonlarda ki katkıları çok yüksekti. Çok korktuğumuz Atila bile defansif olarak neredeyse sıfır ( 0 ) hatayla oynadı. Üstelik karşısında Gassama ve Goufran ikilisi olmasına rağmen. Aynı şekilde Lopes'in de bek pozisyonundaki verimi geçtiğimiz haftaların çok üzerinde. Ekstradan ofansif katkıda vermeye çalışıyor. Atila ise bu sene hiç yapmadığı kadar hücum rolü üstlendi bu maçta. İlk golün mimarlarından biri olduğunu belirtmek lazım. Kanattan bindirip Deniz'e indirdiği topta kenarda dursun.

Nazar değmesin, çok çok iyi stoper performansları izliyoruz uzun zamandır. Kana Bıyık ve Sapunaru ikilisinin maşallahı var. Hem yer tutuşları, hem pozisyonlara tepki süreleri, hem arzulu ve istekli oyunları memnun ediyor. Kana Bıyık eskiye döndü, hırsı ve mücadelesi bambaşka bir seviyede. Kaldı ki maç öncesi ısınmada sakatlanmasına rağmen fedakarlık yapıp maça devam etti, galibiyet golünden sonra yaşadığı sevinçle beni mutluluklara gark etti. Bir de burada Şamil'e parantez açmak istiyorum. Kendi mevkisinde üstüne düşeni yaptığı gibi maç içinde sık sık iki stoperin arasına gömülerek tandemi tamamlıyor. Göztepe maçında yine bu şekilde gömüldüğü anlarda pozisyon takipçiliği ile 2 top uzaklaştırdı. Biraz daha sakin olsa tadından yenmeyecek.

Lung için komple bir yazı yazmak lazım. Her maç, maçı bize çeviren bir, bazen bir kaç kurtarış yapıyor. Kale konusunda hiç bu kadar içim rahat olmamıştı. Ama her güzel şey gibi Lung'un da kusuru var. Mutlaka ayak çalışması lazım. Kaleden oyunu başlatmak gerektiğinde becerileri çok kısıtlı ve ne yazık ki vasat bile değil. Teknik heyetin bu konu üstünde durması gerekiyor gibi.

Velhasıl çok uzun zaman sonra, bu kadar kritik "kimilerine göre kader maçı olan" bir maçtan alınan galibiyet ile makus talihin yenilmiş olması hanemize 3 puandan fazlasını yazdırdı.

Hikmet hoca için son bir cümle. Maçtan sonra yaptığı "şimdi hedefimiz Konya maçı, o maça odaklandık, ona göre plan yapacağız." açıklaması galibiyeti benim için çok daha anlamlı hale getirdi. Önümüze bakıp yavaş yavaş yükselmeye devam ederiz umarım.