8 Ekim 2019 Salı

Gündeme Dair

Aslında söylenecek söz çoktu, ama zamanı önemliydi. Dün yazacaktım, aldığım bir haber üstüne yazmaktan vazgeçtim ve bugüne sarktı. Haber artık konuşulmaya başlandığına göre bizde gündeme dair bir iki kelam edelim.


Sıcak haber Bülent Bölükbaşı'nın Sportif Direktör sıfatı ile Kayserispor'un başına geçiyor olması. Bu yıllardır taraftar olarak bizim hep umduğumuz, beklediğimiz hamleydi.


Kaptanın Kayserispor'da her şeyden çok abiliğine, kaptanlığına ihtiyacımız var. Boşta kaldığı sürede ara sıra halleşip, görüşüyorduk. Dün öğleden sonra mevzuyu duyduğumda kendisini aradım ve haberi doğruladı. Aklındakileri söyledi. İnşallah başarılı olacaktır. Ben kaptana güveniyorum. Yolu açık olsun.

İkinci konu hoca meselesi. Dün yine bununla ilgili bir iki şey duydum. Söylenene göre baĞzı yerel medyada geçtiği gibi kaşar yerli hocalarla bir ilgimiz yok. Hocanın kuvvetle muhtemel yabancı olacağı söylendi. İsim konusunda ısrarcı olmadım, bugün yarın netleşecek zaten, o zaman hep beraber öğreniriz.


Gelelim istifa konularına.

Çok umutluydum herkes gibi bende. Herkes gibi, Erol Bedir işin başına geçtiği ilk anda farklı olacağını düşünmüştüm. Vizyonunu, misyonunu, açıklamalarını, yaptıklarını beğenerek izliyor, övgüyle konuşuyordum her yerde. Gel gelelim özellikle Mesut Bakkal ile başlayan bir süreç var ki hepimiz için hayal kırıklıklarıyla dolu. 

Erol Bedir bu camiaya çok şey kattı, inkar edemeyiz. Ama çok şey de götürdü. Sıradan bir takım hüviyetine büründürdü ki bence bu en kötüsü. Kayserispor düştüğü sene bile Braga'yı UEFA'da final oynatan bir hocayı takımın başına getirecek potansiyelde bir kulüptü. Yanlışını doğrusunu tartışırız orası ayrı ama potansiyel buydu.

Süleyman Hurma için her zaman derim ki "artıları eksilerinden daima fazlaydı." Erol Bedir için bunu söyleyebilir miyim? Bilmiyorum, emin değilim. Emin olduğum tek şey; Erol Bedir Kayserispor'un efsane başkanı olabilecek potansiyele sahipken kendini yavaş yavaş Kayserispor sahnesinden sildi. 

Ne yazık ki bunu yaparken de sürekli bahsettiği "uçurumun kenarından aldığı enkaza" yakın, belkide o enkazdan daha büyük bir enkaz bırakarak çekildi kenara. Takım ise aynı yerde hala. Uçurumun kenarında.

Eğri oturup doğru konuşalım. Değme Kayseri'liler, o bizim meşhur "yilliler", "zenginler", "tacirler", zor zamanlarda fellik fellik görevden, sorumluluktan kaçarken, Erol Bedir işi üstlenmeyi kabul etti, Allah var, ilk 1.5 sene de çok iyi yönetti. 

Sonrasında da keşke inat etmekten vazgeçip, yanında oturttuğu arkadaşlarına söz hakkı verseydi, onları dinleyip, taraftarın bazı taleplerini kulak ardı etmeseydi.

Mesela birilerine kol kanat germekten, birilerini sırf hatır gönül ilişkileri ile koltukta oturtmaktan, birilerini de Türk futbol camiasında tanıtıp, o aynı Türk futbol camiasında söz söz sahibi yapmaktan vazgeçseydi.

Bazı kötü şeylerin ortaya çıkmak gibi çok daha kötü huyları vardır.

Yolu açık olsun Erol Başkan. Emeklerin için, harcadığın mesai için elbette minnet borçluyuz sana. Sen annenin cenazesinden çıkıp tesislere geldin, bunlar unutulacak şeyler değil, unutanda bizden değil zaten. Allah işlerinde bol kazanç ve bereket versin.

Hikmet Karaman ve Erdem Kemaloğlu mevzularına hiç girmiyorum, duruşum da görüşüm de belli zaten. Her iki isimde Kayserispor için zaman ve imaj kaybıydı. Bu dakikadan sonra adlarını dahi anmak istemiyorum. Ama bir şey var ki; Erol Bedir'in Hikmet Karaman'ı Kayserispor'a tercih etmesi , ya da gidecekse de bunu bahane etmesi, ona bu kadar inanmış biri olarak beni üzdü. Ona da yapacak bir şey yok.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum sizin...